HDP’li Pekgözegü: Asbest başta olmak üzere deprem atıkları doğru yönetilmiyor!

» Gündem » HDP’li Pekgözegü: Asbest başta olmak üzere deprem atıkları doğru yönetilmiyor!

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi veren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, deprem bölgesinde enkaz kaldırma çalışmaları sırasında ortaya çıkacak zararlı maddelerle mücadelede ne gibi yollar izlendiğini ve bu mücadele kapsamında gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığını sordu.

Haber: Arif Enes Durak

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı’na verdiği soru önergesinde deprem bölgesinde bulunan enkazların kaldırılma işlemleri sırasında başta asbest olmak üzere ortaya çıkacak olan zararlı maddelere karşı önlem alınmaması durumunda insanların sağlığının tehlike altında olduğunu belirterek yaşanan can kayıplarının katlanarak artacağını söyledi.

Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması için 11 maddelik soru önergesi veren Pekgözegü, açıklamalarında şu ifadelere yer verdi:

“6 Şubat 2023’te merkez üstü Pazarcık olan 7,7 büyüklüğündeki deprem ve merkez üstü Elbistan olan 7,6 büyüklüğündeki depremler Maraş, Antep, Malatya, Gaziantep, Hatay, Adıyaman, Osmaniye, Adana, Kilis ve Urfa’da ağır yıkımlara neden olmuş, 11 ili etkilemiş, resmî açıklamalara göre şimdiye kadar 41 binin üzerinde yurttaşımız yaşamını yitirirken binlerce bina yıkılmış ve yüzbinlerce bina da hasar görmüştür. Uydu görüntüleri ve güncel hava fotoğrafları üzerinden yapılan analizler neticesinde yaklaşık olarak; Antep ilinde 1000, Hatay’da 1750, Maraş il merkezinde 950, Adıyaman il merkezinde 650 ve Osmaniye İl merkezinde 100 binanın yıkıldığı tespit edilmiştir.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansın (IARC), kanserojen maddeler listesinde “kesin kanserojen” olarak tanımlayarak  1. grupta sınıflandırdığı asbest maddesinin Türkiye Asbest Yatakları Haritasına göre depremden etkilenen bölgenin ülkemizde çevresel asbestin yoğun olduğu alanlar arasında olduğu belirtilirken,  TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası tarafından da Hatay ve Maraş başta olmak üzere depremde yıkılan ve ağır hasarlı oldukları için yıkımına karar verilen çok sayıda binada asbest katkılı malzeme kullanıldığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla deprem bölgesinde kentsel dönüşüm ve bina yıkımlarında karşımıza çıkan “asbest maruziyeti riski” başta olmak üzere tehlikeli atık maddeler enkaz kaldırma aşamasında yaşanacak önemli sorunlardan biri olmaktadır.

“CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU YARATACAKTIR”

Enkazlarda arama kurtarmadan enkaz kaldırmaya ve atıkların istiflenmesine kadar asbest başta olmak üzere açığa çıkan tozlardaki zararlı maddeler ve atıklarla mücadelenin doğru yönetilmemesi depremde yaşadığımız kayıpların katlanmasına sebep olabilecek, yol açacağı kanser ve akciğer hastalıkları nedeniyle ciddi bir halk sağlığı sorunu yaratacaktır.

“DEPREMZEDELER, SON DERECE TEHLİKELİ TOZLARA MARUZ KALMIŞTIR”

Depremin ilk günlerinden bugüne kadar sahada yaptığımız gözlemler ve basında ortaya çıkan görüntülere baktığımızda ‘İnşaat ve Hafriyat Atıkları’, ’Tozla Mücadele’, ’Tehlikeli Atıklar’, ‘Asbestli Çalışmalarda İş Sağlığı ve Güvenliği’ gibi yasa ve yönetmeliklere uyulmamaktadır.  Yıkılan binalarda, enkaz kaldırma işlemleri esnasında ortaya çıkan tozlarda depremzedeler, gönüllüler, çalışanlar gözle görülmeyen asbest, kurşun, civa, küf mantarı gibi son derece tehlikeli tozlara maruz kalmıştır.  Enkazlarda yapılan işlemler, hafriyat ve yıkıntı atıklarının yönetilememesi, arama kurtarma ve enkaz kaldırma esnasında önlem alınmaması, tozun önlenmemesi, uygunsuz istifleme alanları nedeniyle havaya, toprağa, yeraltı sularına karışarak sonuçları yıllar sonra açığa çıkacak bir sağlık felaketine zemin hazırlanmaktadır. Nitekim; Türk Tabipleri Birliği (TTB), deprem bölgelerinde arama-kurtarma ve enkaz kaldırma çalışmalarında havada uçuşan, birinci derecede kanser yapıcı özelliği bulunan asbest maddesi hakkında uyarıda bulunmuş, önlem alınmadığı taktirde asbestin ilerleyen yıllarda kanser başta olmak üzere ciddi hastalıklara neden olabileceğini açıklayarak bu konuda alınacak önlemleri belirtmiştir.

Bu bağlamda;

  1. Deprem bölgesindeki enkazlar profesyonel ekipler tarafından mı kaldırılmaktadır?
  2. Asbestli binaların yıkımında çalışan ekipler için FFP2, FFP3 toz maskesi,  koruyucu kıyafet için anti-statik özelliğe sahip partiküllere karşı koruyucu tek kullanımlık TS EN ISO 13982-1’e göre Tip 5: havada uçuşan katı partiküller standardına ve TS EN 13034 ‘e göre Tip 6: sıçrayan sıvı partiküllere karşı limitli koruma standardına sahip tulumlar temin edilmiş midir?
  3. TS EN 149+A1 uyumlaştırılmış standardı ile EN149:2001+A1:2009 standardına göre FFP3 koruma seviyesine sahip veya daha fazla koruma faktörü ile partiküllere karşı tek kullanımlık solunum koruyucular ile TS EN 143 uyumlaştırılmış standardı ile EN143+A1/AC standardına göre P3 koruma seviyesine sahip partikül filtresi ile tam yüz maskesi temin edilmiş midir?
  4. Enkaz kaldırma çalışmalarında kaldırılan tozun etkisinin azaltılması amacıyla ıslak yöntemlerle temizlenme sağlanmakta mıdır?
  5. Kaldırılan enkazlar sonucu oluşan hafriyatın sulak alanlar veya temiz su kaynakları, yer altı suyu kaynakları, tarım toprakları ve sulama alanlarına dökülmesinin engellenmesi amacıyla döküleceği yerler konusunda doğru ve merkezi bir planlama belirlenmiş midir?
  6. Temizlik işine katılan kişiler için basit ve anlaşılması kolay bilgiler sağlanmış ve asbestin ne olduğunun, nerede bulunabileceğinin, tehlikelerin neler olduğunun ve nasıl güvenli bir şekilde taşınacağının eğitimi verilmiş midir?
  7. Eğitimli personel tarafından, asbest içeren malzemelerin bulunabileceği sahalar ile malzemelerin türü, arz ettikleri tehlike açısından güvenli bir eylem planı oluşturulmuş mudur?
  8. Çalışmaların yapıldığı sahalarda karantina alanı kurulmuş ve negatif basınç ünitesinin karantina alanına konumlandırılması sağlanmış mıdır?
  9. Çalışmaların yapıldığı sahalarda hijyen üniteleri kurulmuş mudur?
  10. Hafriyat taşıma işlemlerini yerine getirecek olan kamyonların üstü kapalı olacak mıdır?
  11. Çalışmaların yapıldığı sahalarda ki Atıkların Sağlık Ekolojik etkilerinin yönetilmesi amacıyla oluşturulmuş bir eylem planı bulunmakta mıdır?