Bodrum Belediyesi Trafo Hakan Aykan Kültür Merkezi’nde gerçekleşen Anılarla Bodrum Sohbetleri’nin 27. sinde Yunanistan’dan Bodrum’a göç eden mübadillerin yaşadıkları acı dolu anılar konuşuldu. Mübadelenin 100. yılı nedeniyle düzenlenen Göç Anıları Söyleşisi’ne Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, Bodrum Sözlü Tarih Çalışmaları Grubu Sorumlusu Nuran Yüksel, Şükrü Gürel, Sevinç Görgün Günsayan, Bilgi Yaraşır Şahinoğlu, Hüseyin Şakar, Gülşen Türkay Beşkardeş konuşmacı olarak katılırken Belediye meclis üyeleri, CHP Bodrum ilçe örgütü üyeleri ile çok sayıda Bodrumlu katıldı.
“DEĞERLERİMİZİN GELECEĞE AKTARILMASI ÇOK ÖNEMLİ”
Bodrum Sözlü Tarih Çalışmaları Grubu Sorumlusu Nuran Yüksel, “Bodrum çok önemli bir yer. Ülkemizin dünyaya açılan kapısı; barışın sevginin ve dostluğun kenti. Bu topraklar üzerinde yaşanılanlar çok önemli. Siyasi nedenlerle bu barış iklimi günümüzde de maalesef gölgelenmekte. Biz bunların unutulmaması, bu değerlerin geleceğe aktarılması için ilk ağızdan bilgi ve belgelerle aktarımını sağlayan sözlü tarih çalışmalarını çok önemsiyoruz. Bundan sonraki çalışmalarımıza da yine katılımınızı bekliyor ve çalışmalara katkı koymaya davet ediyoruz” dedi.
Konuşmacılar aile büyüklerinin yüz yıl önce yaşadığı göç hikayelerni ve hafızlarda tazeliğini koruyan acı dolu anıları aktardı. Mübadelenin 100. Yılında Göç Anıları Söyleşisi’nde kendisinin aile büyüklerinin de Mora Yarımadası’ndan göç ettiğini hatırlatan Başkan Aras ise Girit ve adalardan Bodrum’a gelen mübadiller ve Anadolu’nun Yörük-Türkmen unsurlarının bölgeye kazandırdığı kültürel zenginliğe dikkat çekti.
“BARIŞ TOHUMLARI EKİLMESİNE İHTİYACIMIZ VAR”
Türk ve Yunanistan halkları arasındaki ilişkilerde düşmanlık yerine dostluğun hakim olduğunu vurgulayan Başkan Aras, iki tarafta da siyasilerin kendi kitlelerinden daha fazla oy alabilmek uğruna faşizme yaklaşan bir yaklaşım sergilediklerini ifade ederek şunları söyledi:
“Günümüzde de bölgemizde bazı sıkıntılar sorunlar var. Bunlar seçim uğruna iki tarafta da genel siyasete konu ediliyor. İki tarafta da kendi kitlelerine bazı mesajlar veriliyor. Bu sorunlar yıllardır var. Batı Trakya, adalar, Kıbrıs, azınlıklar, patrikhane, kıta sahanlığı… Bunlar kolay kolay üstesinden gelinecek sorunlar değil. Ancak bizler çözüm için çalışmalaıyız. Özellikle yerel düzeydeki çabalar çok önemli. Genel siyasetteki ilişki ve söylemler, popülizme kayıyor ama bizim kurduğumuz ilişikler tamamen dostane ve tarihi gerçeklere dayalı ilişkiler oluyor” dedi.
Bölge insanının geleceğe savaş tohumları yerine barışın tohumlarının ekilmesine ihtiyacı olduğunu vurgulayan Aras şunları söyledi:
“Bizler genel siyasetin rüzgarına kapılmadan iki taraftaki faşist yaklaşımlara karşı duruyoruz. Çeşitli festivaller, sempozyumlar düzenliyoruz. Örneğin Akdeniz Edebiyat Günleri’nde Yunanistan’ın önceki başbakanlarından, Sosyalist Enternasyonal Başkanı Sayın Yorgo Yorgo Papandreu ile burada, kalenin batı hendeğinde kol kola zeybek de sirtaki de oynadık. Bu da Türk Yunan dostluğu açısından çok güzel bir tabloydu. Bu barış tohumlarını tekrar tekrar atalım ki çocuklarımız bu güzel topraklarda savaşlara şahit olmasın. Barış her zaman bu topraklara, bu güzel denize hakim olsun. Girit’te yaşanan baskınlar, isyanlar, göçler tekrar etmesin. İnsan atasının, dedesinin toprağından uzaklaştıkça kimliğini de kaybeder.”
Etkinlikte Yunanistan’dan tekneler ile Bodrum’a gelen ailelerin yer aldığı fotoğraf sergisi ve yine o yıllarda çekilmiş görüntülerin yer aldığı, Şükrü ve Taylan Gürel’in hazırladığı mübadeleyi anlatan kısa film gösterimi de gerçekleşti.
