İzmir’de akademik odalar, meslek örgütleri ve STK’lar; Çeşme Projesi’ne karşı birlik oluyor. Doğal SİT alanları, zeytinliklerle birlikte tarım ve mera alanlarının vasfının değiştirilmesine neden olan Çeşme projesine karşı tepkiler sürüyor.
2019 yılında Cumhurbaşkanlığınca bir turizm projesi olarak ilan edilen ancak Çeşme, Urla, Alaçatı e civarındaki SİT alanları, tarım ve mera alanlarını tehdit eden Çeşme Projesi’ne karşı ortak açıklama geldi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İzmir İl Koordinasyon Kurulu, İzmir Barosu, İzmir Tabip Odası ve EGEÇEP Çeşme Projesi’ne ilişkin ortak açıklama yaptı. İzmir Mimarlar Odası’nda “Çeşme rant projesine ilişkin yürütülen bütün çalışmalar acilen durdurulmalıdır” başlığı altında paylaşılan ortak basın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:
“İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararı 12.02.2020 tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştı.
Bu karar; Çeşme Yarımadasında mevcut devletin hüküm ve tasarrufu altındaki alanların tümünü, 47 Km kıyı alanını, yarımadanın kuzey ve güneyinde 4.000 hektarı bulan deniz alanlarını ve bu alanlardaki beş adet adayı, 4,293 hektar orman alanını,600 ha. mera alanı, içme suyu koruma havzalarının tamamını, bölgedeki doğal koruma alanlarının yüzde 70 ini, nitelikli tarım alanları ile zeytinlik alanları, kültürel ve arkeolojik miras alanlarını, yarımadada yerleşim alanları dışında kalan alanların tamamını içeren 16.000 Hektarlık (22400 futbol sahası büyüklüğünde) devasa kamu arazisini kapsamaktadır. Bu devasa kamu arazisi ve deniz alanları yatırımcılara irtifak hakkı tesisi suretiyle tahsis edilerek bu alanın tümünde ve adaları da içeren deniz alanlarında halkımızın girişine kapalı imtiyazlı bir azınlığın kullanımına özgülenmiş, girişi denetimli, bağımsız özel bir yetki alanı oluşturulacaktır. Bu devasa kamu arazisinin ve deniz alanlarının irtifak hakkı sahibine devri karşılığı alınacak bedel kamu harcamaları için kullanılamayacak sadece alanın alt yapı yatırımlarına harcanabilecektir. Yani irtifak bedeli dahi kamuya değil yatırımcının hizmetine sunulacaktır. Tahsis edilecek kamu arazisi ve deniz alanları nadir bir ekosistemi barındırmaktadır. Alan, Doğal sit alanları, su koruma havzaları, orman alanları ile çok özel niteliklere haizdir. Ancak alanın bu çok özel niteliklerine müdahale edilerek, imtiyazlı bir azınlığın hizmetine sunulmak üzere; mega yat limanları, golf sahaları, kıyı otelleri, lüks konut ve rezidanslar vb. yapılacaktır.
12.02.2020 tarihinde 16.000 Hektar alanda ilan edilen Çeşme Turizm Bölgesinin bir benzeri 2006 yılında çok daha küçük 10.000. Hektarlık bir alanı kapsayacak şekilde ilan edilmiş, bu işlem Danıştay 6.Dairesinin 2006/4056 E.- 2008/8262 K. Sayılı kararı ile hukuka aykırı bulunarak iptal edilmiş ise de Bakanlık yargı kararlarını umursamadan çok daha büyük alan için hukuka aykırılığı yargı kararı ile belirlenmiş işlemi tekrar yürürlüğe koymuştur. Bu yanıyla 12.02.2020 tarihli Resmi Gazete de ilan edilen işlem hukuk devleti ilkesinin de ihlali niteliğindedir. Kurumlarımız ve çok sayıda duyarlı yurttaş halkımızın yaşam alanlarına, nadir ve korunması gereken habitat alanlarına müdahale içeren ve hukuka aykırılığı daha önce yargı kararı belirlenmiş işleme karşı Danıştay 6. Dairesi nezdinde dava açmış, mahallinde yapılan keşif ve bilirkişi incelemesinde de işlemin kamu yararına uygun olmadığı belirlenmiş ise de Danıştay 6. Dairesi gerekçesiz olarak yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar vermiştir.
Ancak itirazımız üzerine Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun kararı ile Danıştay 6. Dairesinin kararı kaldırılarak 12.02.2020 tarihli Resmi Gazetede ilan edilen İzmir Çeşme Kültür ve Turizm Koruma ve Gelişim Bölgesinin sınırlarının yeniden belirlenmesine ilişkin Cumhurbaşkanlığı kararının yürütmesinin durdurulmasına karar verilmiştir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu kararında deniz alanlarını da kapsayan bu denli büyük bir alanın gereklilikleri açıklanmadan turizm bölgesi ilan edilmesi hukuka aykırı bulmuştur.
Bu karar ile; davalı Kültür ve Turizm Bakanlığına da tebliğ edilmiş olup İdari Yargılama Usul Kanunu’nun 27. Maddesi gereğince Bakanlıkça Çeşme Turizm Bölgesi projesi kapsamında artık hiçbir işlem ve tasarrufda bulunulamayacaktır. Yürütmenin durdurulması kararına rağmen yapılacak her işlem kamu görevlilerinin cezai ve mali sorumluluğunu gerektirecektir. Kurumlarımız kararın gereklerine uyulmasını titizlikle takip ederek ihlal edenler hakkında gerekli hukuki işlemleri başlatıp takip edecektir. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun hukuka aykırı bulduğu işlem hakkında Danıştay 6. Dairesi tarafından aynı yönde nihai karar verilmesi beklenmektedir.
Korunması gereken doğal alanları, korunması gereken su havzalarını, orman alanlarını, deniz alanlarını, kıyıları, kamuya ait devasa alanları kamunun elinden alıp bir azınlığın kullanımına terk edecek bu işlemin hukuka aykırı bulunarak durdurulmuş olması ile kamusal sorumluluklarımızın gereklerini yerine getirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Halkımıza ve tüm İzmirlilere armağan olsun. Kentlerimize, yaşama, kamu yararına sahip çıkma kararlılığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz.”