TİP İzmir İl Başkanlığı’ndan deprem açıklaması

» Çevre » TİP İzmir İl Başkanlığı’ndan deprem açıklaması

Türkiye İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Kenan Yılmaz, 4 Kasım tarihinde meydana gelen merkez üssü Buca olan 4.9’luk depremin ardından yapılan basın açıklamasında, “İlimizde bazı okullarda kolon hasarları oluştuğu bilgisi bulunmaktadır. İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valilik bir an önce gerekli tedbirleri almalı. Eğitim öğretim koşullarını tüm öğrenciler için adil ve güvenli okul binalarında hizmet vermeye hazır hale getirmelidir” dedi.

Türkiye İşçi Partisi İzmir İl Başkanı Kenan Yılmaz, İzmir’de 4 Kasım tarihinde meydana gelen merkez üssü Buca olan 4.9’luk depremin ardından yapılan basın açıklamasında, “30 Ekim 2020’de İzmir’de yaşanan depremde 117 yurttaşımızı kaybettik, 1.034 yaralı yurttaşımız ve tam 15.000 evsizle sonuçları ağır bir 2 yıl geçirdik. Deprem kuşağında yer alan ülkemizde, asıl riskin depremin kendisinin değil, ölümlere ve yaralanmalara neden olan güvensiz, çürük binaların olduğunu yaşadığımız depremlerle tecrübe ettik” şeklinde konuştu.

4 Kasım gece saat 03:29’da İzmir’de merkezi Buca ilçesi olan ve 4.9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldiğini kaydeden Yılmaz, “Sarsıntı AFAD’ın internet sitesinden yayınladığı üzere yaklaşık 7 saniye sürdü. Deprem şehrimizde büyük paniğe neden oldu. Yurttaşlarımız geceyi sokakta geçirdi.

 2 yıl önce yaşadığımız depremin ardından şehrimizde birçok binaya yıkım kararı verildi. Bununla birlikte İzmir Valiliği’nin Eğitim Öğretim yılı açılışında yapmış olduğu açıklamalardan edindiğimiz bilgilere göre,  toplam 122 okulda yıkım kararı var. Geçen iki yıla rağmen bu 122 okuldan sadece 17 okul tamamlandı. Deprem sonrası güçlendirme çalışması yapılması gereken 16 okuldan yalnızca 3 okulun güçlendirmesi tamamlandı. Diğer 13 okulun Eylül ve Aralık ayında güçlendirme çalışmalarının tamamlanacağı bilgisi verildi. Bütün bu ağırdan almaları düşününce, hali hazırda eğitim-öğretime devam eden okulların güvenliği de kaygı yaratıyor” dedi.

Valiliğin, yıkım kararlı 122 binanın, 105 tanesinin neden tamamlanmadığı ve o okullardaki öğrencilerin nasıl öğretim gördüğü konusunda tatmin edici bir açıklaması bulunmamadığını söyleyen Yılmaz, sözlerini söyle sürdürdü: “Biliyoruz ki yıkım nedeni ile birleştirilen okulların fiziki şartları ve derslik sayıları mevcut öğrenci nüfusunu karşılayamamaktadır. Birçok okul ikili eğitime geçmiş ve sabahın kör karanlığında okula giden ve akşamın kör karanlığında evine dönen çocuklarımız, gelişim sürecinde onarılması güç hasar almaktadır.

Orantısız bir şekilde imam hatiplere dönüştürülen mevcut okullarımız genel lise ve ortaokullarda eğitim almak isteyen öğrencilerimizi 45 kişilik sınıflarda, kütüphanesiz, laboratuvarsız, atölyesiz eğitim almak zorunda bırakırken, imam hatiplerdeki öğrenciler çoğunlukla derslik sıkıntısı çekmeden, donatılmış ve 15-20 kişilik sınıflarda eğitim görmeye devam etmektedirler. Bu durum eğitimde ciddi bir adaletsizlik yaratmaktadır. Birçok öğrenci evine yakın çevrede bir okula yerleşemediği için, okullarına toplu taşıma ve servisle ulaşmak zorunda bırakılmıştır. Yaşanan gelir adaletsizliği ve krizden en çok etkilenen kesimi oluşturan çocuklarımız, okula sadece gidip gelmek ve beslenmek için ortalama asgari 1.500 lira gibi bir maliyetle karşı karşıyadır.”

Başkan Yılmaz, asgari ücretli iki çocuklu bir ailenin bu şartlarda parasız, zorunlu anayasal hak olan eğitimden faydalanması engellendiğinin altını çizerek, “Başta ekonomik koşullar olmakla birlikte, okullara güvenini yitirmiş bir öğrenci topluluğu, çareyi açık liselere geçip, ailenin eğitim maliyetini azaltma kaygısı taşımaktadır.

Hatta asgari ücretin %30’una karşılık gelen 1650 lira gibi bir paraya, haftanın 5 günü işletmede çalışarak aile bütçesine katkı koymaya çalışan lise öğrencileri, MESEM gibi okullar aracılığı ile işletmelerde çocuk işçi olarak kullanılmaktadır” diye konuştu.

“Yaşanan 4.9′ luk depremin ardından ilimizde bazı okullarda kolon hasarları oluştuğu bilgisi bulunmaktadır” diyen Yılmaz, “Öğrencilerimizin çoğu, yaşanan depremin paniği ile geceyi dışarda geçirerek uykusuz ve güvensiz binalarda eğitim gördüğü kaygısı ile bugün okullarına gitmiştir. Valiliğin bu durumu öngörerek gerekli tedbirleri alması ve okullara 1 gün ara vermesi gerekirken konunun üstünden atlaması kabul edilemez.

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Valilik bir an önce gerekli tedbirleri almalı. Eğitim öğretim koşullarını tüm öğrenciler için adil ve güvenli okul binalarında hizmet vermeye hazır hale getirmelidir” uyarısında bulundu.