Türkiye tarihinin en acı olaylarından biri olan Kubilay cinayeti, Cumhuriyet tarihine kara bir leke olarak kazındı.
23 Aralık 1930 günü, bir grup gericinin Cumhuriyet’e başkaldırarak genç Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay’ı, Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki’yi vahşice katletmesiyle sonuçlanan olay, tarihe geçmiştir.
Asteğmen Kubilay ve arkadaşları, “devrim şehidi” tanımıyla, gericiliğe ve karanlığa karşı verilen aydınlanma mücadelesinin sarsılmaz bir simgesi haline gelmiştir.
Ancak geçen günlerde Menemen Belediye Başkanı’nın Kubilay’ın katilinin mezarını ziyaret etmesi, yurttaşlarda bir infial yarattı.
Başkan’ın bu hareketi, Kubilay’ın hatırasına yapılmış büyük bir saygısızlıktır.
Hatırlarsanız, geçen Şubat ayında Menemen Müftülüğü, ÇEDES kapsamında çocukları Esad Erbili’nin mezarına götürmüş, dua ettirmişti.
Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan, oturduğunuz ve yönettiğiniz kentin tarihini bile bile neden o mezara gittiniz?
Ziyaretinizin siyasi olmadığını açıklamışsınız.
Devrim şehitlerinin ölüm yıldönümünde ziyaret etmeniz pek inandırıcı değil.
Bir belediye başkanından, temsil ettiği kentin tarihine ve değerlerine uygun hareket etmesi beklenir.
Menemen gibi, devrim şehidi Kubilay’ın anısıyla özdeşleşmiş bir ilçenin yöneticisinin, bu tür davranışlarda bulunması, hem toplumsal barışı zedeler hem de tarihsel mirasa zarar verir.
Üstelik, önce Kubilay’ın katilinin mezarını ziyaret edip, daha sonra Asteğmen Kubilay ve silah arkadaşlarının anma törenlerine katılıp, dua etmeniz ne kadar inandırıcı.
Ben, her iki duanızın hangisinin gerçekçi olduğunu merak ediyorum.
Katile mi, yoksa vahşice şehit edilen Kubilay’a yaptığınız duanız gerçek?