Ülkemizde artan yoksulluğun en çok etkileneni şüphesiz çocuklar…
Düşünün ilkokula ve ortaokula giden çocuğunuza günlük 50 TL harçlık veriyorsunuz, ama eve geldiğinde ‘50 TL’ye tost dahi alamadım’ diyerek aç kaldığını söylüyor.
50 TL’ye bir çocuk okul kantininden ne alabilir?
Bir tost 50 TL, bir su 20, ayran 30 TL, bisküviler ise 30 TL’den başlıyor.
Her çocuğun canını çektiği çikolata 50 TL’den aşağı değil.
Diğer içeceklerin fiyatlarını yazmıyorum, çünkü o fiyatlara üç gün harçlığını biriktirip ancak alabilir.
Bir evde iki çocuğun okula gittiğini düşünün, asgari ücretli bir aile günlük 100 TL çocuğuna para vermek zorunda.
Çocuklarına harçlık veremeyen aile beslenme çantasına bir şeyler yaparak sadece kantinden içecek bir şey almasını sağlıyor.
Peki, bir ilkokul ve ortaokula giden çocuk sizce sınıfında ve okul kantininde rahat yemek yiyebiliyor mu?
Cevabının ‘hayır’ olduğunu biliyorsunuz. Çünkü utanarak ve gizlice çantasından çıkarıp yediğini biliyoruz…
Yemeklerini utanarak yerken onlar yoksulluktan, ailelerinden veya parasızlıktan utandıklarını düşünüyor.
Bence ülkeyi bu duruma düşüren kişilerden utanmaları gerekir. Her gün binlerce öğrenci okula yarı aç gidiyor.
Karnı aç ve evden getirdiği tostunu utanarak yiyen bir öğrenci nasıl bir eğitim alarak başarılı olabilir.
Bunu bir çocuğunuza bir de veli olarak kendinize sorun…
Diğer sorun ise kantinlerin pahalı olması…
Aileler, okul kantinlerinin pahalı olmasından, okul kantinleri ise giderlerin yüksek olmasından şikâyetçi…
Peki, neden?
Kantin işletmecisini okul yönetimine ödediği kira mı? yoksa işçi giderleri mi fazla?
Okul kantinlerini denetleyen okul aile birlikleri, okul yönetimi veya bakanlığa bağlı birimleri hiç gördünüz mü?
Tabii gören olmaz. Çünkü ülkemizde göstermelik ve evrak üzerinde denetleme yapılıyor.
Okul kantinleri acilen denetlenmeli…
Denetimler, sadece ortaöğretim değil, üniversitelerde de olmalı…