Neler oluyor hayatta…

» Köşe yazarları » Neler oluyor hayatta…

Ülkemiz için uzun sayılabilecek aralıklarla yazı yazanların gündemi izlemeleri neredeyse olanaksız. Gün geçmiyor ki, insanı çileden çıkaran bir gelişme olmasın. Biz de bu gelişmeleri ve düşüncelerimizi kısaca aktarmayı uygun bulduk… Diyanet işi gücü bırakmış ekonomi konusunda da fetva vermeye başlamış. “Fiyatları belirleyen Allah’tır” buyurmuşlar. Buradan hareketle fiyat artışlarına isyan ettiğinizde Allah’a isyan etmiş olursunuz. Sonrasında […]

Ülkemiz için uzun sayılabilecek aralıklarla yazı yazanların gündemi izlemeleri neredeyse olanaksız. Gün geçmiyor ki, insanı çileden çıkaran bir gelişme olmasın. Biz de bu gelişmeleri ve düşüncelerimizi kısaca aktarmayı uygun bulduk…

Diyanet işi gücü bırakmış ekonomi konusunda da fetva vermeye başlamış. “Fiyatları belirleyen Allah’tır” buyurmuşlar. Buradan hareketle fiyat artışlarına isyan ettiğinizde Allah’a isyan etmiş olursunuz. Sonrasında Allah muhafaza dinden çıkmış olursunuz.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yeni meali üzerinden Şura Suresi 30. ayete bakalım:

“Başınıza her ne musibet gelirse, kendi yaptıklarınız yüzündendir. O, yine de çoğunu affeder.”

Ya arkadaş, kendi döneminin meali olan bu ayete mi inanmıyorsun? Kur’an-ı Kerim’in ilk ayeti “oku” değil mi? Bari bu ayete riayet etseydiniz. Yoksa “ısmarlama” din mi uyduruluyor?

Bu saçma sapan tavırlar toplumu dinden soğutuyor (gerçek dindarların bilgisine)…

***

Kamuya personel alımında en önemli ölçü durumunda olan KPSS sınavında bir dershanenin kitapçığında yer alan 20 sorunun tıpatıp çıktığı yönünde bir iddia dolaşıyor ortalıkta. ÖSYM jet hızıyla yaptığı açıklamada “yok öyle bir şey” demeye getirdi.

Açıklama iddialar ortaya atıldıktan sonra bir saatlik süre içinde yapılınca ÖSYM’nin refleksine hayran kalmamak elde değil. Yine de insan merak ediyor: Hangi arada bunları incelediniz ve hızla cevap verdiniz?

İlgili dershanenin internette yer alan sorular ve çözümlerini içeren videolarını yayından çekmesi ve ÖSYM başkanının apar topar görevden alınması ise tamamen bir tesadüftür sanırım.

Dün fetö soruları çalıyordu; bugün başkaları. Yeter artık yahu! Gençlerin umutlarına dokumayın. Böyle bir hırsızlık varsa (ki, öyle gözüküyor) bunu yapanlar şerefsizdir!

***

Merkez Bankası Başkanı, kredi faizleri konusunda eleştiride bulunmayanlara önce “alma o zaman” şeklinde akıl verdi. Oturuma katılanlar bu fikre adeta bayıldı. “Bu hiç aklımıza gelmemişti” diyerek hayrete düştüler.

Gelen tepkiler üzerine başkan, “yanlış anlaşıldım, faizleri düşüreceğiz” diyerek geri adım attı. İnsana sormazlar mı: Hangi faizleri düşüreceksin? Enflasyonun üçlü hanelerde olduğu bu ortamda kamu bankalarının bu zararını kim çekecek? Krediyi hangi ölçütlere göre dağıtacaksın? Yakında “günah keçisi” ilan edilip görevden affını isterse şaşırmayın.

***

Bir din adamımızın Orta Çağ yaklaşımıyla endüljans dağıttığına şahit olduk ya, ölsem gam yemem! Isparta’nın Yalvaç ilçe Müftüsünün, ilçede bulunan Kuran kurslarının 60 bin liralık elektrik borcunu ödeyen vatandaşlara “cennet” vaadinde bulunduğu rivayet ediliyor.

Din adamlarımızın böyle safsatalarla uğraşmak yerine; kul hakkı yemenin, hırsızlık yapmanın, yalan söylemenin, devlet malına zarar vermenin ve benzerlerinin dinde yeri olmadığına dair açıklamalar yapacakları günlere derin bir özlemle bu bahsi de kapatıyoruz…

***

Üretim ve ihracatta tartışmasız dünya lideri olduğumuz fındıkta taban fiyat açıklaması konusuna “Terzi Fikri” damga vurmuş durumda. Kişisel düşüncemiz, açıklanan taban fiyat kimseyi memnun etmeyecek.

Türkiye’nin dünyada toplam üretimde yüzde 70’lik bir paya sahip olduğu herkes tarafından biliniyor. Buna rağmen fındık piyasasının işleyiş ve fiyatının belirlenmesinde Hamburg Borsası‘nın başı çektiği de biliniyor. Almanya’da hiç fındık üretilmemesine rağmen bu duruma neden ses çıkarılmadığı tarafımızca merak ediliyor. İşte asıl “dış güçler” burada…

***

Kilosunu 30 sente sattığımız bor ile övüneceğimize, bordan yapılan lityum pillerin kilosunun 180 bin dolara satıldığını ıskalıyoruz. Emin Çapa bu konuyu gayet güzel ortaya koydu. İşin ilginç tarafı, konuyla ilgi bakanlık bunu övünç kaynağı olarak açıklıyor.

Basit bir matematik yaptığımızda bizim hammadde satış fiyatımızla ürün satış fiyatı arasında 600.00 (yazıyla altı yüz bin) kat fark olduğunu görüyoruz. Sayın bakanın övünmek yerine dövünmesi gerektiğini hatırlatmak lazım…

***

Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarının artması üzerine muhalefet tarafından yapılan olağanüstü meclis toplantısı çağrısında yeterli çoğunluk sağlanamadı.

Sağlık personelinin salgın döneminde gösterdiği olağanüstü çabaların yüzü suyu hürmetine konuya ilgi gösterilmesi beklenirken; “yerli ve milli” vekillerimizin umursamazlığı bizi şaşırtmadı.

Salgının tekrar kendisini hatırlattığı bu günlerde “hurmalar-tırmalar” etkileşimini anımsatmadan geçemeyeceğiz…

***

Bütün bunlar üzerinde sohbet ettiğimizde halen savunma refleksi içinde olanları görünce çıldırmamak elde değil. Bildiğiniz gibi, birtakım işlemleri yapabilmek için yeterlilik şartı aranıyor. Bazı mesleklerin icrası için diploma gerekiyor. Araç kullanmak için sürücü belgesi alınması şart. Acaba seçmen olmak için de benzeri bir sınav mı (Seçmen Seçme Sınavı) yapılsa?

Şule Aydın’la özdeşleşmiş bir söz ile yazıyı bitirelim: “Aklınızı kafatasınızda tutacağınız bir hafta dilerim.”