İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz’ın da katıldığı basın açıklamasında konuşan BES İzmir Şubesi Başkanı Deniz Çetin, kamu kaynaklarının iktidar tarafından yandaşlarına rüşvet olarak dağıtıldığını ifade ederek, “Anayasamızda Devletin istihdam yaratma ve kamusal hizmetlerde görev almayı bir hak olarak tanımlandığı gibi, Anayasanın alt metini olan ve kamu emekçilerinin işe alınması ve istihdam edilmesi, özlük haklarına ilişkin düzenlemelerin yer verildiği 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu ve diğer düzenleyici metinlerde; kamusal hizmetlerin verilmesinde ayrımcılık yapılamayacağı ve kamusal hizmetlerde görev almanın liyakat esasına göre yapılacağı ve kamusal hizmetlerde kariyer yapmanın yine liyakat esasına göre yapılacağı belirlenmiş olduğu halde, iktidar kamunun yarattığı istihdam olanaklarını da tıpkı ekonomik kaynakların dağıtılmasında ki çökme anlayışıyla yandaşlarına rüşvet olarak dağıtmayı hak olarak görmektedir” dedi.

“TORPİL TELEVİZYONA DÜŞTÜ”

İktidarın liyakatten yoksun torpil uygulamasının televizyonlara düştüğünü kaydeden ve bir bakanın mesajlarında torpil için yazışmalar yaptığını hatırlatan Çetin, “Bu iktidarla birlikte görevde yükselme ve unvan sınavlarında uygulanmaya başlayan mülakat uygulaması, kamuya ilk işe girişler dahil, kamu kurumları tarafından yapılan bütün sınavlar liyakatten uzak bir anlayışla iktidar partisinin yandaşlarını bir kayırma, gönül alma ve rüşvet verme aracına dönüşmüştür. Televizyonlara dahi yansıyan birçok Bakanın, Milletvekillerinin cep telefonlarına gelen, referans adı altında masumlaştırılan mesajlar sınav komisyonlarında hak eden binlerce kamu görevlisinin elenmesi anlamına gelmektedir. On binlerce kamu emekçisi yıllarca emek verdiği kurumda hak ettiği görevlere gelemeyişinin verdiği moral bozukluğu ile mutsuz bir şekilde çalışma yaşamını sürdürmekte, bazen bu gönül kırıklığı onların erkenden emekli olmasına veya istifa etmesine nedeni olabilmektedir” diye konuştu.

“ADALET SINIFTA KALDI”

Adliyelerde dahi torpilin kendine yer bulduğunu ifade eden Çetin, “Yargı adaleti ve hukukun üstünlüğünün kurumsallaşması için kayda değer bir şey yapmayan adalet bakanlığı yapılan bütün kurum güven araştırmalarında en alt sıralarda kendine yer bulmaktadır. Hukukun yerlerde sürünmemesi için bir şeyler yapması gereken bakan yardımcısı, Adalet Bakanlığında binlerce yargı emekçisinin bin bir emekle hazırlandığı görevde yükselme sınavında yazılı sınavı kazanan adayların girmeye hak kazandıkları mülakat sınavında torpile kayırmaya ve emek hırsızlığına aracılık etmektedir. Torpilin ve emek hırsızlığı yapıldığını nereden mi anlıyoruz. Bakanlıkça, açıklanan yazılı sınavda yüksek puan aldığı halde mülakatta elenenlerden ve yine bakan yardımcısının torpiline aracılık ettikleri dahil, yazılı sınavından düşük puan aldığı halde mülakatta başarılı sayılanların çokluğundan anlaşılmıştır” ifadelerini kullandı.

“MÜLAKAT HIRSIZLIĞINA DUR DİYECEĞİZ”

Kamuda Mülakat Uygulamasını hırsızlık olarak tanımlayan Çetin, “Bizler Büro Emekçileri Sendikası olarak mülakat uygulamasının emek hırsızlığı olduğunu, kamusal hizmetlerin yerine getirilmesinde liyakat-kariyer ilişkisini ortadan kaldırdığını ve kamusal hizmetleri niteliksiz hale getirdiğini biliyoruz ve sürekli kamuoyunun gündemine getiriyoruz. Bu nedenle mülakat uygulamasına başından beri karşı durduk, kamuda ilk işe girişler dahil, görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakatın kaldırılması için idari yargıda davalar açtık, siyasi partilerle görüşmeler gerçekleştirerek yasal düzenlemeler için önerilerde bulunduk, diğer taraftan işyerlerimizin önünde ve alanlarda basın açıklamaları yaparak teşhir ettik ve etmeye de devam edeceğiz” dedi.

“ADLİYEDE TORPİL PANİĞ VAR”

2023 yılında bir meslektaşlarının hakimlik ve savcılık sınavlarında 3 kez en yüksek puanları almasına rağmen göreve getirilmemesi nedeniyle intihar ettiğini hatırlatan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, “Mevcut iktidar 2023 yılında mülakatın kaldırılacağına dair söz vermişti. Ancak bizler ne zaman iktidarın verdiği sözleri tuttuğunu gördük ki? Sınavlar ve mülakatlar, bazı tarikat, cemaat, partiler ve sendikaların kartvizitiyle başarı olanağını ortaya koyan bir süreç getirdi. Bu süreç adaletin dağıtıldığı adliyelerde de uygulanıyor. Bu ülkede insanlar sadece bulundukları siyasal konum veya içinde bulundukları tarikatların üyesi olursa ancak iş bulabilir” diye konuştu.