Aralarında Kemal Anadol, Nur Serter, Bülent Baratalı, Birol Başaran, Hüseyin Özbek, Suay Karaman, Necla Kendigelen, Osman Gazi Oktay, Dilek Akagün, Mustafa Çetin, Adnan Boğa, Ergün Aydoğan, Erdal Karademir gibi birçok milletvekili, sendikacı, hukukçu ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin bulunduğu aydınlar tarafından kurulan 9 Eylül Kemalist Platformu, düşman işgalinden kurtuluşunun 101’inci yıl dönümünde İzmir’de toplandı.
Bayraklı’da bulunan Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi’nde bir araya gelen platform üyeleri, yayımladıkları bildiri ile ilkelerini ve kuruluş amaçlarını kamuoyuna duyurdu. CHP 23’üncü ve 24’üncü dönem İstanbul Milletvekili Nur Serter tarafından okunan bildiride, “Cumhuriyetimizin 100. yılında yurdumuzu ve ulusumuzu yeniden aydınlığa kavuşturmak, Mustafa Kemal Atatürk’e olan borcumuzdur” denildi.
Toplantının açılış konuşmasını yapan CHP eski Milletvekili Kemal Anadol, 14 – 28 Mayıs seçimlerinin çok önemli bir dönüm noktası olduğunu söyledi. Anadol, Türkiye’nin karanlık bir tünele girdiğini belirterek, “21 senedir bu tünelin içindeyiz. Halk ateşten bir gömlek gibi pahalılığı giymek zorunda. Orta sınıf resmen tasfiye ediliyor. Neo-liberalizm bütün vahşiliği ile halkımızın üzerinden silindir gibi geçiyor. 14 Mayıs Seçimleri öncesinde muhalefet tarafında hiçbir seçimde görülmemiş bir ortam yaratıldı. ‘Bu, köprüden önceki son çıkıştır. Bu son seçimdir. Eğer bu seçim kaybedilirse Türkiye’de bir daha seçim olmayacaktır’ denilerek topluma psikolojik bir travma yaşatıldı. 6’lı masayı oluşturanlar, her türlü yanlışı yapmakta özgürlerdi. Ama gerçekten tek adam rejiminin gitmesini isteyenler, olacakları görenler, itiraz edenler, ‘Saray’ın adamı’ olmakla suçlandı. Hatalar üstüne hatalar yapıldı. Sonuçta hüsran ve hayal kırıklığı toplumun üstüne bir sis gibi çöktü” ifadesini kullandı.
“UMUT IŞIĞI YAKACAĞIZ”
Kuruluş amaçlarını, “Büyük Atatürk’ün dediği gibi ‘Umutsuz durumlar yoktur, umutsuz insanlar vardır. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim.’ İşte bizler, umudunu kaybetmeyenler, yeniden halka umut ışığı yakmak isteyenler bir araya geldik” ifadeleri ile duyuran Anadol, parti kurma girişimlerinin olmadığını vurguladı.
CHP’nin kurumsal kimliğine sahip çıktıklarını, yönetici kadrolarını ise eleştirdiklerini ifade eden Anadol, “Biz Atatürk’ün en büyük iki eserinden biri olan CHP’nin tüzel kişiliğine asla kötü bir söz söylemiyoruz. Halkın umudunu kıran, hezimete uğratan yöneticileri eleştiriyoruz. Bir tarafta koltuğuna yapışmış bir genel başkan, diğer taraftan sahipsiz, ideolojisiz, ne olduğu belli olmayan bir ‘değişim’ söylemi… Biz burada taraf olamayız. Biz Kemalistler olarak, ‘Çare Kemalizm’de’ diyenleri tek çatı altına toplamak için buradayız. Altı oku özümseyenler olarak buradayız” dedi.
Konuşmacılardan CHP 23. ve 24. dönem İstanbul Milletvekili Nur Serter, CHP’nin Atatürk’ün ideolojisinden koparıldığını belirterek, “Bizler CHP’yi yeniden Atatürk’ün partisi yapmak için çok uğraştık ama olmadı. Şimdi Cumhuriyet’i yeniden Atatürk’ün Cumhuriyet’i yapmak için yola çıkmalıyız. İşte 9 Eylül Kemalist Platformu bunun için vardır” İfadelerini kullandı. 9 Eylül Kemalist Platformu ile yeniden meydanları dolduracaklarını kaydeden Serter, “Yeniden milyonlara ulaşacağız. Bizler, yeniden bu milleti temsil etmek için mücadeleye girmek zorundayız” diye konuştu.
“YÖNÜNÜ ŞAŞIRMIŞ GENEL BAŞKAN, İŞGAL ALTINDA PARTİ”
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik eleştirilerde bulunan Serter, “Ne yazık ki yönünü şaşırmış bir genel başkanın rotasında yol alan parti, sığınacak bir liman arayışına girmiştir. Atatürk’ün partisi bugün ne yazık ki işgal altındadır. Atatürk’ün partisi bugün ideolojisinden, yüz yıllık tarihinden, tüm ilke ve değerlerinden koparılmıştır. AKP iktidarı ile Türkiye’de laik devlet yok edildi. İslam devletine geçildi. Artık laik ve bilimsel eğitim yok. İşte bütün bunlara ses çıkarmayan, ‘helalleşme’ kampanyalarıyla yol alan Türkiye’nin en onurlu partisinin tarihini mahkûm eden bir anlayışa karşı biz varız diyoruz. Bunun için yola çıkıyoruz. Yolumuz açık olsun” dedi.
“‘BEN DERSİMLİ KEMAL’İM’ DİYORSAN ATATÜRK’ÜN KOLTUĞUNDA OTURMA”
Toplantıda söz alan Türkiye Barolar Birliği Başkanı eski Başkan Yardımcısı Hüseyin Özbek ise CHP’nin Cumhuriyet’i koruma misyonundan uzaklaştığını belirterek, “Cumhuriyet Halk Partisi, Türk modernleşmesinin damıtılmış siyasal örgütüdür. CHP’nin DNA’sında, kültüründe, özünde Türk aydınlanması vardır. Eğer Türkiye’yi dağıtma gibi bir proje varsa, Türk ulusunun birliğinin siyasal teminatını tasviye ederek işe başlar” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin 29 Ekim 1923’te ulus devlet olarak kurulduğunun altını çizen Özbek “CHP de üniter yapının teminatı olmuştur. Bugün ben “Dersimli Kemal’im” diyorsanız Atatürk’ün koltuğunda oturmayacaksınız. CHP’nin şu anda Cumhuriyet’i korumak ve savunmak gibi bir misyonu yok. Kıbrıs’taki, Ege’deki hakları korumak gibi bir misyonu yok” diye konuştu.
BAŞARAN: BİZLER ATATÜRKÇÜLER OLARAK ÇOK SAYIDAYIZ, ANCAK ÖRGÜTSÜZÜZ
Atatürkçü Düşünce Derneği Kadıköy eski Başkanı Birol Başaran, muhalif seçmenin ümitsizliğe kapıldığını belirterek, “Şu anki tabloyu hepimiz görüyoruz. 21 yıllık AKP karanlığından geçiyoruz. Bunun karşısında dik duramayan CHP’nin önderlik ettiği bir muhalefet var. En sonunda 14 ve 28 Mayıs’ta ağır bir yenilgi aldık ve ruhen yaralandık. Öncelikle ayağa kalkmamız gerek. Atatürk’ün inanmış insanları olarak cesaretimizi ve kendimize olan güvenimizi hiçbir şekilde kaybetmememiz lazım” ifadelerini kullandı.
9 Eylül Kemalist Platformu ile yeni bir yol açtıklarını vurgulayan Başaran, “Bizler Atatürkçüler olarak çok sayıdayız, ancak örgütsüzüz. Bu ülkeyi toparlamamız lazım. Bu nedenle 9 Eylül Kemalist Platformu, Atatürkçüleri bir bayrak altına toplayarak topluma bir moral vermeli. Çayımızı demleyeceğiz ve bir daha ayağa kalkacağız. Mücadeleye devam etmemiz lazım. Bu topraklarda Atatürk hiçbir zaman yenilmedi, biz de Atatürkçüler olarak yenilmedik, yenilmeyeceğiz. Yol yeni başlıyor. Eninde sonunda bu karanlıktan çıkacağız” dedi.
“CUMHURİYET KURUMLARINI KAYBETTİK”
“Muhalif kitlelerde büyük bir kararsızlık, bir gönül bağı kopuşu var, siyasi olarak temsil edildiğini hissetmiyorlar” diyen Hukukçu Murat Fatih Ülkü ise şu ifadeleri kullandı:
“Cumhuriyet’in kurucu felsefesini, Cumhuriyet kurumlarını büyük oranda kaybettik. CHP, sırtındaki misyonla, kurucu felsefeyle tek amacı iktidar olmak olan siyasi partilerden farklıdır. O yüzden “Ne pahasına olursa olsun iktidar olacağız” diyemez. Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibinin siyasal İslamcılara, ikinci cumhuriyetçilere, neoliberallere, ‘yetmez ama evet’çilere, bölücü Kütçülere şirin görünerek seçim kazanma aritmetiği iflas etti”
Yaklaşık 5 saat süren toplantının ardından 9 Eylül Kemalist Platformu’nun bildirisi CHP 23. ve 24. dönem İstanbul Milletvekili Nur Serter tarafından okundu. Bildiride şu ifadeler yer aldı:
9 EYLÜL KEMALİST PLATFORMU DUYURUSU:
Türkiye, Atatürk İlke ve Devrimleri ile başlatılan uyarlık ve bağımsızlık yolculuğunda KILAVUZ’unu yitirmiştir.
Cumhuriyet kazanımlarına yönelik saldırılar sürerken, Devrim’in Partisi ilkelerinden, tarihsel birikiminden ve ideolojisinden kopartılarak, bir kimliksizleştirilme operasyonu ile abluka altına alınmıştır.
1924 Anayasasında tanımlanan ve tüm mazlum milletlere umut olan TÜRKİYE MODELİ, emperyalizmin iç ve dış uzantılarınca kuşatılmış, Kuruluş Doktrinin iki taşıyıcı kolonu Ulus Devlet ve Laiklik saldırıların odağına oturtulmuştur.
Etnik ve mezhepsel kimlikleri öne çıkartarak Ulusal Kimliğimizi yok etmeyi amaçlayan örgütlü propagandanın maskeli piyonları, demokrasi söylemlerinin ardına saklanmayı sürdürmektedirler.
Demokrasinin ve aydınlanmanın ön koşulu olan laikliğin içi boşaltılmış, din; toplumsal, kamusal, siyasal, kültürel ve ekonomik yaşamın belirleyicisi kılınmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlığımızı ve Cumhuriyetimizi emanet ettiği Türk Gençliği, laik ve bilimsel eğitimden kopartılarak “dindar ve kindar gençlik projesine” teslim edilirken, Devrim’in Partisi sessiz ve kayıtsız kalmayı sürdürmüştür.
Dinsel söylem ve eylemlerle halkımızın temiz dini duyularını sömürmek, yaygınlık kazanırken, Cumhuriyeti kuran parti, başlattığı “Helalleşme Kampanyası’ ile hiç sorumluluk taşımadığı konularda ideolojisini ve tarihsel kimliğini tüm olumsuzlukların faili ilan ederek kendisini tarih önünde mahkûm etmiştir.
Devrim Kanunları ile yasaklanan tarikatların giderek güç kazandığı, geniş kitleleri zihinsel ve bedensel bir esarete sürüklediği süreçte, Aklın ve Bilimin yol göstericiliğini unutan Devrimin Partisi, Tarikatları dahi hoş görecek kadar ekseninden sapmıştır.
Diyanet İşleri Başkanlığının Şeyhülislamlığa dönüştüğü, fetvalarla yönetilen ve adım adım Siyasal İslam Devletine evrilen ülkemizde, karşı devrim hamlelerine suskun kalmak, sürece katkı yapmakla eş değerdir.
Atatürk’ün iki büyük eserinden birisi olmanın değerini unutan ve tarihsel sorumluluğunu taşımaktan uzaklaşan, Kemalizm’i, Cumhuriyet İlke ve Devrimlerini güvencesiz bırakarak Türk siyasetinde derin bir boşluğun oluşmasına yol açan bir siyaset anlayışına kayıtsız kalma olasılığı yoktur.
9 Eylül Kemalist Platformu, Atatürk Türkiye’sini yaratan ve yaşatan ilke ve devrimlere sahip çıkarak, siyasetin yarattığı boşluğu doldurmak amacıyla kurulmuştur.
“Particilik yapmamak – Siyasetten kopmamak” ilkesini esas alır.
Emperyalizme karşıdır. Tam bağımsızlığı hedefler.
Ulusal ve Uluslararası düzeyde her türlü siyasal ve ekonomik kuşatmaya karşı toplumsal farkındalık oluşturmayı önceler.
Demokrasiyi, ulusalcılığı, cumhuriyetçiliği, halkçılığı, devrimciliği temel ilkeleri kabul eder.
Planlı karma ekonomiyi destekler, neo-liberal politikalara karşıdır.
Parasız, laik ve bilimsel eğitimi, parasız sağlık hizmetine erişimi savunur.
Cumhuriyetin 100. Yılında Atatürk’ün emanetine sahip çıkacak Kemalist Genlik Hareketini, Çağdaş Türkiye’nin etkili gücü ve güvencesi kabul eder.
Kadın hakları ve kadının toplumsal statüsünü yapılandıracak yeni bir Kadın Devriminin gücüne ve gereksinimine inanır.
Dünya, çevre sorunlarından habersizken bir dal kesmemek için köşkü yürüten Atatürk’ün çevre duyarlılığını sürdürür.
Torunlarımızdan miras aldığımız havayı, suyu, toprağı, ormanı ve mavi vatanı bilinçli bir çevre duyarlılığı ile korur.
İsçi sınıfının hak ve çıkarlarına sahip çıkmayı, güçlü ve özgür sendikacılık hareketini vazgeçilmez kabul eder.
Atatürk’ün başlattığı kooperatifçilik girişimlerini yeniden güçlendirerek tarım çalışanlarının refah düzeylerinin yükseltilmesini öngörür.
Demokrasinin güvencesi olan Orta sınıf, neo-liberal politikalar sonucu imha edilmiş, köylü toprağından koparılmış, memur, emekli ve isçi açlık sınırında yasamaya mahkûm edilmiştir. 9 Eylül Kemalist Platformu, Orta sınıfın yeniden inşasını sağlayacak politikalara destek vermeyi, öncelikli hedefleri arasında görür.
Özgür basının demokrasinin vazgeçilmez önkoşulu olduğuna ve basın özgürlüğüne yönelik saldırılarla mücadele edilmesi gerektiğine inanır.
Yargının bağımsız, tarafsız, adil, hızlı, güvenilir olmasını ister, üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğü için çaba harcar.
Yukarıda belirtilen ilkelere inanan, katkı yapmayı amaçlayan tüm Kemalist, Atatürkçü, Aydınlanmacı yurtsever kişi ve kuruluşlar ile işbirliği yapmaya hazırdır.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında yurdumuzu ve ulusumuzu yeniden aydınlığa kavuşturmak, Mustafa Kemal Atatürk’e olan borcumuzdur.
Kaynak: www.gazetekolektif.com