Aroma ile zeytinyağına benzetilen sıvı yağların, üretici ve tüketiciye zarar verdiğine dikkat çeken Alhat “Ne yazık ki eskiden beri bazı kafeler ile restoranların aroma ve boya ile zeytinyağına benzetilmiş pamuk yağı kullandığını, müşterilerine zeytinyağlılar ve salatalarla sanki zeytinyağıymış gibi sunduklarını biliyorduk. Bunları bugüne kadar gizli saklı merdiven altı tabir edilen kaynaklardan temin ediyorlardı. Şimdi ise yasal olarak yapabilecekleri ruhsatlara kavuşuyorlar. Bu durum zeytin tarımını bitirir” dedi.
Tarım ve Orman Bakanlığının denetimlerde yakaladığı zeytinyağı süsü verilmiş yağlara eskiden çeşitli cezalar uyguladığını hatırlatan Alhat, “Fakat son aldığımız duyumlara göre Tarım ev Orman Bakanlığımız bir süredir aroma ve boya ile zeytinyağına benzetilen sıvı yağlara ruhsat vermeye başlamış. İsminde ve etiket tasarımında zeytini çağrıştıran imgeler kullanılan bu ürünler henüz marketlerde boy göstermese de HORECA diye tabir edilen tedarik kanalıyla ucuza kaçan otel, restoran, kafe ve yemek şirketleri aracılığıyla hiçbir şeyden habersiz halkımıza yedirilmektedir. Son tüketicinin yemeğinde karşılaştığı bu yağların ambalajlarını görme şansı olmadığı için ‘üzerinde yazıyor okusun almasın’ dememizde isabetli olmayacaktır” diye konuştu.
BU YANLIŞTAN DÖNÜLMELİ
Tadı, kokusu ve görüntüsü ile zeytinyağına birebir benzeyen bu yağların laboratuvar analizi olmadan anlaşılması mümkün olmadığına dikkat çeken Alhat “Sağlıklı olduğu için zeytinyağlı yemekler tüketmek isteyen vatandaşlarımızın kandırılmasına Bakanlığımızın sehven verdiğini düşündüğümüz bu izinleri iptal ederek dur diyeceğine inanıyorum” dedi. Alhat şöyle devam etti:
“Ambalajlı gıdalara duyulan güvenin zaten az olduğu ülkemizde aroma ve renklendirici ile üretilen bu tip ürünlerin tüketicilerin ambalajlı zeytinyağlarından daha fazla kaçmasına yolacacağını düşünüyoruz. Ayrıca bu tip yapay ürünlerin tarımsal üretime verdiği zararları yıllardır farklı sektörlerde görüyor ve aynı durumun zeytin tarımınada zarar vermesinden korkuyoruz. Para etmediği için ağaçtan toplanamayan limonlar dururken içinde damla limon olmayan limon soslarının kullanılması içimizi acıtıyor. Sökülen nar ağaçlarına üzülürken yediğimiz çiğ köftedeki nar aromalı ekşi soslar da öyle. Benzeri yapay ürünlerin yarattığı haksız rekabetle tarımın nasıl zarar gördüğünü örnekleriyle bildiğimizden aynı akıbeti zeytin ağaçlarınında yaşamaması için Tarım ve Orman Bakanlığımızdan yol yakınken yanlıştan dönüp verilen izinlerin iptal edilmesini talep ediyoruz”