Türkiye Bilimler Akademisi Üyesi Prof. Dr. Doğan Yaşar, Türkiye’nin iklimsel değişikliklere karşı yetersiz hazırlık yaptığını söyledi. Kuraklık ve su kaynaklarının azalmasıyla mücadele için su yönetiminde acil reform önerileri sundu.
Prof. Dr. Doğan Yaşar, artan sıcaklık, azalan yağış ve yoğun buharlaşma gibi iklimsel değişikliklerin Türkiye üzerindeki etkilerini açıkladı. Yaşar, klasik su yönetim stratejilerinin terk edilmesi gerektiğini vurgulayarak, yer altı barajları ve tarımsal sulamada damla sulama sistemlerine geçilmesini önerdi. Özellikle büyük şehirlerde kanalizasyon sularının yağmur sularından ayrılmasının ve bu suların barajlarda yeniden kullanıma sunulmasının önemine dikkat çekti.
“Su kıtlığı tarımsal verimliliği tehdit ediyor”
Prof. Dr. Yaşar, İzmir’deki Çiğli Arıtma Tesisi’nden çıkan günlük 400 bin metreküp suyun Gediz Ovası’na verilmesini önerdi. Bu adımın, tarımsal sulamada ciddi bir katkı sağlayabileceğini belirten Yaşar, “Su kullanımında bilimsel yaklaşımları uygulamalıyız, aksi takdirde su kaynaklarımız hızla tükeniyor” dedi. Türkiye’nin su havzalarını daha verimli kullanması ve su yönetimini iklime uygun hale getirmesi gerektiğini ifade etti.
“İklimi değil, yanlış tarım uygulamalarını suçlayın”
Kuraklık ve su azlığı nedeniyle Türkiye’deki bazı bölgelerde baraj seviyeleri alarm veriyor. Yaşar, yanlış tarım uygulamaları nedeniyle su kaynaklarının tükenmekte olduğunu belirterek, su yoğunluğu fazla olan bitkilerin az suya sahip bölgelere ekilmesinin, suyun yer altından çekilerek gölleri kuruttuğunu söyledi. Konya Ovası’nı örnek gösteren Yaşar, bu alanın artık “obruk ovasına” döndüğünü ve Türkiye’nin 25 havzasında hangi bitkilerin ekileceğine karar verilmesi gerektiğini vurguladı.
La-Nina ve El-Nino döngüleri ile kuraklık süreci
Yaşar, Türkiye’nin 2020’den itibaren La-Nina etkisi altında olduğunu ve bu dönemin kurak geçtiğini ifade etti. 2023’te El-Nino’nun gelmesiyle yağışlarda artış görüldüğünü ancak doğanın dengesinin korunması için bu dönemlere hazırlıklı olunması gerektiğini belirtti. Şubat ayından sonra La-Nina’nın etkisini kaybedeceğini ve deniz suyunun ısınmasıyla birlikte yağışların artacağını ekledi.
Batı Anadolu’da su krizi kapıda
Özellikle Batı Anadolu bölgesindeki kuraklık alarm seviyesine ulaşmış durumda. İstanbul barajlarının haziran ayında yüzde 81 doluluk oranına sahipken, bu oranın şu an yüzde 29’a kadar düştüğünü belirten Yaşar, Batı Anadolu’da su krizi için önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Yaşar, “Artık klasik su kullanımını terk etmeli ve kaynaklarımızı korumak için bilimsel adımlar atmalıyız” diyerek tüm Türkiye için acil harekete geçme çağrısında bulundu.