Nalbantoğlu’ndan Akşener’e koku ve mülteci göndermesi

» Büyük Manşet » Nalbantoğlu’ndan Akşener’e koku ve mülteci göndermesi

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; İyi Parti Lideri Meral Akşener’in İzmir’in koku sorunu olduğu ve sığınmacılara yönelik açıklamalarına “Ne yazık ki, iki iddiası da karavana!” sözüyle yanıt verdi.

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; “İKİ İDDİASI DA KARAVANA!”

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; İyi Parti Lideri Meral Akşener’in İzmir’in koku sorunu olduğu ve sığınmacılara yönelik açıklamalarına “Ne yazık ki, iki iddiası da karavana!” sözüyle yanıt verdi.

Nalbantoğlu; “Sayın Akşener; İzmir adayının elini kaldırdı; hayırlı uğurlu olsun. Ama; keşke sorsaydı kendisine;

“1. Kordon’da, çimlerde, gençlerle bağdaş kurup sohbetler ettin, koku var mıydı?” diye. AKP iktidarının ağzıyla konuşmadan önce; programına Swissotel toplantısının yanı sıra biraz halkla söyleşi, biraz yürüyüş dahil etseydi. Belki o zaman koku sorunu var mı, yok mu öğrenirdi.

Sığınmacılar meselesinin iktidarın tasarrufunda bir sorun olduğunu ise söylemeye hiç gerek yok. Siyasetçi olarak olmasa bile; eski bir kabine üyesi olarak zaten biliyor olmalı.” diye konuştu.

Akşener’in saha siyasetinden uzaklaştığını vurgulayan Nalbantoğlu, açıklamasını;

“Meral hanım; aslında siyaseti uzun yıllardır sahada yapan bir siyasetçi. Ancak salon siyasetine geçiş yaptığını ve biraz da paslandığını görüyoruz. Üstüne üstlük eski verilerle konuşması, hem kendisini hem de partisini boşa düşürmüş.” sözleriyle sürdürdü.

Nalbantoğlu'ndan Akşener'e koku ve mülteci göndermesi

İktidarın gözlüğü ve lügatıyla

İzmir’in yıllara dayanan arıtma sorununda finale gelindiğini söyleyen CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu; açıklamasında; Büyükşehir Belediyesi’nin “Yaşayan Körfez” programını hızla hayata geçirdiğini belirtti.

Nalbantoğlu, açıklamasına şöyle devam etti; “Koku sorunu birinci öncelikli çözüm üretilen bir sorundu. İZSU’nun bu konudaki çabasını ve gelinen noktayı İyi Partili arkadaşlar da iyi biliyor.

Siyaset, alengirli bir iştir; çarpıcı, vurucu çıkışlar gerektirir. Eyvallah! Ama, elin vicdanda da olması gerekir. Söylenenlerin aslının astarının olması gerekir. Meral hanım; iktidarın İzmir’e baktığı gözlüğü takmış, yine AKP iktidarının lügatıyla talihsiz bir çıkış yapmıştır.

Öyle görünüyor ki; İzmir Körfezi’ndeki kötü koku sona erdi; siyasetin kirli yüzü ve kötü kokuları başladı.”

Bilmiyor olamaz

“Aklı selim siyasi yarışlara, yapıcı eleştirilere diyeceğimiz bir şey yok. Ama, işi; olmayanı ‘var’; kokmayanı ‘kokuyor’ noktasına getirmek; bambaşka kokuların kaynağını oluşturur” diyen Nalbantoğlu;

“Tıpkı; sığınmacılara Belediye tarafından ekstra yardımlar yapılıyormuş gibi konuşmaları gibi. Mülteci meselesi kanayan yara. İnsan temelli hassas bir sorun. Sorunun kaynağı ise iktidarın politikaları.

Bunu bile bile, yerel yönetimlere yıkma çabası, körlük olur, acziyet olur. Sorunun temel çözüm noktasından uzaklaşmak olur. En temel politikası millet ve milliyetçilik olan bir siyasi parti liderinin, bir eski kabine üyesinin bunu bilmemesi ya da bilmiyor gibi davranması da şaşırtıcıdır.” dedi.

Nalbantoğlu'ndan Akşener'e koku ve mülteci göndermesi

Bu konudan ekmek çıkmaz

CHP İzmir Milletvekili Rıfat Nalbantoğlu açıklamasında şu ifadelere yer verdi; “Geçti Bor’un pazarı… Koku sorunu artık yok. O iş çoktan bitti. Velhasıl bu konudan kendilerine ekmek çıkmaz.

Bu tür sorunların, bilimsel verileri, sonuçları olur.  Yapılan araştırmalarla da desteklenir. 2019 yılından bu yana 260 km kanalizasyon – yağmur suyu ayrıştırması tamamlandı. 2023 yılı sonuna kadar 230 km daha yol alınacak.

Mazgallardan ve bacalardan gelen koku sonlandı.  İZSU bu konuda hummalı bir çalışma yürütüyor. Çiğli Katı Atık Arıtma Tesisi’nin revizyonu tamam. 4. Faz başlatıldı. Tesis çevresindeki çamur stok sahalarının revizyonu yapılıyor.

Türkiye’nin en büyük ekolojik restorasyon projesi olan Derivasyon Kanalı Projesi’ni hayata geçiriliyor ki bu sayede; arıtılmış tatlı su, iç körfeze dökülmek yerine taşınacak ve Gediz Nehri’nin eski yatağı ile çevresine hayat verecek. Dere ıslah çalışmaları da var.

Tüm bunları tek başına yapan bir Büyükşehir Belediyesi var. Ve tabi ki bilim insanlarının desteğiyle, üniversitelerin, TÜBİTAK’ın çözüm ortaklığıyla sona gelindi.”

Nalbantoğlu; açıklamasını şu sözlerle noktaladı; “Ezbere konuşmak yerine sokağın sesine kulak verseler; böyle gaflar yapmayacaklar! Böyle karavanalarla gülünç duruma düşmeyecekler. Büyükşehir Belediyesi’nin sığınmacılara ve mülteci sorununa gerçek yaklaşımını bilseler; böyle iktidar yanlısı söylemlere sığınmak zorunda kalmayacaklar. Bol keseden atarak siyaset yapma biçimi İzmirlilere ne yazık ki sökmüyor. Bu da bizden bir ipucu olsun…”