64 köye “Atatürk Çocukları Kütüphanesi” kurdu.

Emekli bir gazeteci Mesut Tim.. Herkes ona ‘Kitap Baba’ diyor… ‘Kitaba ulaşamayan çocuk kalmasın” diyerek 21 yıldır ikinci el kitapları gönüllü olarak topluyor. Bağış kampanyaları başlattı, binlerce çocuğa kitapla buluşturdu. Köy okullarında şimdiye kadar 64 “Atatürk Çocukları Kütüphanesi” kurdu. Hedefi Türkiye genelinde kütüphane olmayan köy okulu bırakmamak.

Atatürk çocukları kütüphanesi kurma fikri nasıl doğdu, ilk kütüphane nasıl ve nerede başladı nasıl açıldı
İlkokul 2. Sınıftayken şimdilerde yüzüne bakmadığımız okul ansiklopedileri vardı. Sınıfta hemen hemen herkes annesine babasına aldırmıştı ama maalesef bana almadılar. 8 yaşımda iken yalın ayak evden kaçtım. Beni bulup eve götürdüler. Bir ansiklopedi yüzünden bir araba dayak yedim. O dayak içimde ukde kaldı. Biz şehir merkezinde bir kitaba bir ansiklopediye ulaşamıyoruz. Anadolu’nun köylerinde yaşayan insanlar ne durumda. Sonradan bu içimde iyice depreşti. 2003 yılından sonra dediğim hayatımdan parayı neredeyse tamamen çıkarıp bu kütüphane olaylarına kendimi. 21 senedir, ‘Atatürk Çocukları Kütüphanesi’ olarak 51 tane destek olduğum öğretmen arkadaşla da 13 tane kütüphane kurulmasına sebep oldu. Toplamda 64 tane köy kütüphanesi kuruldu.

İlk kütüphane nasıl ve nerede kuruldu
Urla Uzunkuyu’da kuruldu. Daha sonra 25 Mart’ta 2007 de Bayındır’ın Sarıyurt köyünde kütüphane kurduk ve o kütüphane hala faaliyette 17 yıldır 18. yılın içinde 4500 civarı kitapla faaliyette, köye hizmet ediyor.

Kitaplar bağış yoluyla mı geliyor yoksa gidip alma konusunda siz
mi öncülük ediyorsunuz?

Kitaplar tamamen bağış kitaplarla yani satın alma yoluyla değil. İnsanların güvenmesi lazım tamam bağışlayacağız ama bu kitaplar ne oluyor, toplayıp bir yerlere mi gönderiliyor? okullara mı gönderiyorlar? hep bu insanların aklında soru işareti vardır. Kütüphaneleri tamamen belediyelere ait köylerdeki binalarda kuruyoruz. İşbirliği yapıyoruz ve açılan kütüphane belediyenin oluyor. Biz sadece kütüphanenin hazırlık görevini yapıyoruz.

Kütüphaneleri kurarken maddi desteği nasıl sağlıyorsunuz?

Maddi olarak pek fazla harcama yok. Sadece kitap toplama gideri oluyor. Şu an hali hazırda bazı kitapların ulaşımını kendim sağlıyorum, koşturuyorum. Bazen fazla miktarda kitap oluyor
taksiye atlıyoruz alıp getiriyoruz. Bütün kitapları tek tek tavsif ederek etiketleyerek numaralandırıp hazır ediyoruz. Organizasyonu yapıyoruz ve kayıt defterine varıncaya kadar hazırlayarak teslim ediyoruz.

Kaç kitap toplandı, kaç kütüphane açtınız?

2006 yılına kadar Türkiye’nin 7 bölgesi 15 ilinde 51 tane kütüphane
kurduk. Tamamı bağış. Kütüphanelerde ortalama 250 bin civarı kitap var. Minimum kütüphaneyi 3000 kitapla açıyoruz. Yerin fiziki durumu güzelse 100-120 metrekare olan kütüphaneler var. En son deprem bölgesinde Hatay’ın merkezinde açılan eğitim kampüsüne 12 bin tane kitap gönderdik. Şimdiye kadar açılmış olan en büyük kütüphane orası olacak.

Atatürk çocukları kütüphanesi ile ilgili başka hedefleriniz ve hayalleriniz var mı?
Atatürk’ün güzel bir sözü vardır, ‘Kitap okumasaydım bu yaptıklarımın hiçbirini yapamazdım’ diyor. Öncelikle bunu kendimize motto olarak
belirledik. Gerçekten kitap okumayan insanla okuyan insan arasında dağlar kadar fark var zaten. Amacımız Atatürk ilke ve devrimleri doğrultusunda bilgili bilinçli soran sorgulayan insanlar yetişmesine katkıda bulunmak. İnsanları kitaplarla buluşturarak kitap okumalarını sağlayarak
katkıda bulunabiliriz. 1950 yılından beri köylerde maalesef kitap ve kütüphane diye bir şey kalmadı. 1948 yılında Köy Enstitüleri, Halkevleri ve Köy Okuma Odaları kapatılma kararında sonra kitaplar toplandı, imha edildi. Türkiye için, kültür sanat açısında çok büyük bir yıkım oldu. Bizim bu açtığımız kütüphanelerle bir nebze olsun o nehrin tersine akmaya zorlayacağız. İleriki günlerde Manisa’nın köylerine kütüphane açmaya başlayacağız. O kütüphanelerde yerel sanatçılarla birlikte orada müzik, tiyatro, resim, karikatür, yaratıcı drama ve edebiyat etkinlikleri düzenleyeceğiz. Türkiye’ye örnek bir model olur.

Size hep ‘kitap baba’ olarak hitap ettiler, size neden ‘kitap baba’ diyorlar

2013 yılında bir internet haber portalında yazan bir arkadaşım vardı. Her bir köşesinde değindi anlattı yaptığımız çalışmaları. Orada ‘kitap baba’ demek lazım falan diye yazdı. Ondan sonra ismim o kaldı.

Size destek olmak isteyen vatandaşlar olacaktır, size nasıl ulaşabilirler

Kitap bağışlamak isteyenler İzmir’de ise gidip alıyoruz. Bana ulaşmaları çok kolay, hali hazırda
mesela Google’a Mesut Tim diye yazdıklarında bilenler için bir haberin altında
muhakkak telefon numaram vardır. Buradan ulaşabilirler.

İzmir’de okuyan üniversiteli gençlere ne söylemek istersiniz?

Bir cümleyle söyleyeyim, test çözmeyin kitap okuyun. Test çözerek sadece ezberlersiniz, sadece o soruyla aynı tarzda bir soru gelirse çözersiniz. Ama farklı bir soru geldiği zaman kitap okumadığı için paragraf metin çözümlemesi yapmadığı için soruyu anlamayacaktır ve çözemeyecektir. Bilimsel olarak da ispatlanmış bir durum. Kitap okuyan insanlar, 10 bin, 100 bin test çözen çocuktan daha rahat sınavlarda başarılı olur. Çünkü kitap okuyan insan okuduğu metni soruyu çok daha rahat anlıyor.