İzmir Barosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde ilgili söylemlerin Anayasayı ihlal, görevi kötüye kullanma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile suçu ve suçluyu övme suçlarını oluşturduğu ifade edildi. Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğu hatırlatılan dilekçede “Milli Eğitim Bakanının TBMM’de yaptığı tarikatlar ve cemaatlerle iş birliklerinin devam edeceğine yönelik açıklamaları kabul edilemez niteliktedir. Bu açıklamalar Anayasa’da tanımlanan emredici ilkelere, hukukun evrensel ilke ve esaslarına aykırılık oluşturmaktadır” dendi.
“HUKUK İLKELERİNE AYKIRI”
İzmir Barosu tarafından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına sunulan suç duyurusu dilekçesinde ilgili söylemlerin Anayasayı ihlal, görevi kötüye kullanma, halkı kin ve düşmanlığa tahrik ile suçu ve suçluyu övme suçlarını oluşturduğu ifade edilerek “Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devletidir. Milli Eğitim Bakanının TBMM’de yaptığı tarikatlar ve cemaatlerle iş birliklerinin devam edeceğine yönelik açıklamaları kabul edilemez niteliktedir. Bu açıklamalar Anayasa’da tanımlanan emredici ilkelere, hukukun evrensel ilke ve esaslarına aykırılık oluşturmaktadır” dendi.
Baro sunduğu dilekçede Milli Eğitim Bakanlığı’nın protokol imzaladığı söz konusu tarikatların vakıf, dernek, sivil toplum kuruluşu veya herhangi bir ad altında faaliyet göstermelerinin bile Türk Medeni Kanunu’na açık aykırılık oluşturduğunu ifade etti. Bakanın açıklamalarının TCK kapsamında suçu ve suçluyu övme suçunu oluşturduğu dile getirildi.
Bakan Tekin 17 Aralık’ta Meclis’te yaptığı konuşmada “Sizin tarikat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 protokolümüz vardır. Ben bu protokollerle bize destek olanlara da teşekkür ediyorum. Onlarla protokol yapmaya da devam edeceğiz, çünkü onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor, çocukların dağa çıkmaması için, sizin insan kaynağınıza insan yetiştirmemek için buradan devam edeceğim” ifadelerini kullanmıştı.