İYİ Partili Özlale: Daha iyi bir belediye başkanı olacağım

» Büyük Manşet » İYİ Partili Özlale: Daha iyi bir belediye başkanı olacağım

İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Adayı Ümit Özlale, “Tunç Bey’den daha iyi bir adayım. Daha iyi bir belediye başkanı olacağım” dedi.

İYİ Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ümit Özlale, T24’te Cansu Çamlıbel’in sorularını yanıtladı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı sürecine değinen Özlale, adaylığının açıklanması için Meral Akşener’e baskı yaptığı söyledi.

“MERAL AKŞENER’E BASKI YAPTIM”

Özlale, “İzmir’in önce açıklanmasının sebebi biraz da benim. Ben baskı yaptım Meral Hanım’a. Cumhuriyet Halk Partisi hala kendi adayını açıklamadı. AK Parti de açıklamadı. Bizim maddi kaynaklarımız iki partiye oranla da kısıtlı. Şunu da biliyoruz AK Parti kamu kaynaklarını kullanıp bol bütçeli bir seçim ekonomisi izleyecek. Kaynaklarımız kısıtlı olduğu için İYİ Parti için tek kazanma yöntemi önceden sahaya inerek adaylarımızı halka iyi tanıtmak. Kararlılığımı ve kararlılığımızı netleştirmek ve o bakımdan kamuoyunda tekrar bir soru işareti oluşturmamak için dedim ki; “Bu adaylık çok ciddi ve eğer önümüzdeki dönemlerde İzmir bir müzakere konusu edilirse ve benim adaylıktan çekilmem istenirse o zaman ben de bütün görevlerimden ayrılırım” dedi.

“TUNÇ BEY’DEN DAHA İYİ BİR BAŞKAN OLACAĞIM”

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in geçtiğimiz günlerde söylediği, “Kazanacak aday değil” ifadeleri sorulan Özlale, şunları kaydetti:

“Geçenlerde o zamanki Genel Başkan Yardımcısı Onursal Bey de benzer bir açıklamada bulundu. Anlıyoruz ki CHP’nin içerisinde de bu konuda tartışma varmış. İlk önce bunu bir not etmek gerekiyor. İzmir tarafına baktığımız zaman da şunu görüyorum; eğer biz Cumhuriyet Halk Partisi’yle bir ittifaka gidecek olsaydık o zaman bir anket yaptırırdık, “Tunç Soyer mi Ümit Özlale mi daha iyi bir aday?” diye sorardık. Böyle bir anket yaptırmış olsaydık eminim ki Tunç Bey’i geçerdim. Basit bir şey söylüyorum, Tunç Bey’den daha iyi bir belediye başkanı olacağım.

“İYİ BİR BELEDİYECİLİK ÖRNEĞİ GÖSTERSEYDİ, SAHADA ŞİKAYET ALMAZDIK”

Adaylığında tüm kesimlerden oy alacağını savunan Özlale, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birincisi, bu verdiğiniz rakamlar beş sene önceden. Beş sene içerisinde İzmir Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerin çok önemli bir kısmının yaptığı hizmetlerden çok büyük bir memnuniyetsizlik var. Benim aday olmamın en temel sebeplerinden bir tanesi sahada dolaştığım zaman insanlardan duyduğum şikayetler. Ben bunları anlatıyorum ama karşılığında Tunç Bey’in bazı açıklamalarında rencide edici ifadeler var. Mesela “kendisinin düştüğü duruma üzülüyorum” demiş. Bence bunlara gerek yok. Eğer Cumhuriyet Halk Partisi beş senede gerçekten iyi bir belediyecilik örneği gösterseydi, biz sahaya indiğimiz zaman belediye hizmetlerinden bu kadar fazla şikâyet almasaydık, o zaman ben de belediye başkan adayı olarak karşınıza çıkmazdım. Milletvekili olarak devam ederdim. Ben diyorum ki; ben Tunç Bey’den daha iyi bir adayım. Ayrıca sadece Cumhuriyet Halk Partisi’nden değil, AK Parti’den ve Milliyetçi Hareket Partisi’nden de oy alacağımı düşünüyorum”

“AK PARTİ KARŞITLIĞI ÜZERİNDEN SİYASET ÜRETİLMESİ RİSK”

Çamlıbel’in Tunç Soyer’in tekrar aday gösterildiği, AK Parti’nin yanı sıra HDP’nin aday çıkardığı takdirde “CHP’nin kalesi” olarak anılan İzmir’i muhalefete kaybettiren siyasetçi olarak tarihe geçme riskini alıp almadığı sorusunu ise şöyle yanıtladı:

“Bence Tunç Bey o riski alıyor. Son dönemde Cumhuriyet Halk Partisi’nin İzmir’deki belediyecilik hizmetlerinin kalitesine baktığınız zaman şunu görüyorsunuz; tamamıyla AK Parti karşılığı üzerinden bir siyaset üretme kolaylığını gidilmiş. Birçok insanın memnuniyetten değil mecburiyetten oy vermesine neden olan bir anlayış var karşımızda. Asıl riski yaratan da bu anlayışın ta kendisi; AK Parti karşıtlığı üzerinden siyaset üretiliyor olması. Ben 100 yıllık koca bir çınar olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne saygı duyuyorum.

Benim orada eleştirdiğim o koca çınarın gölgesinde tembellik yapanlar. O koca çınarın gölgesinden yararlanıp, orada bir türlü İzmir halkının istediği belediyecilik hizmetini vermeyenler. AK Parti karşıtlığı üzerinden neredeyse hiçbir hizmet vermeden belediyecilik sürdürmeye çalışırsan o zaman bizzat riski sen teşkil etmiş olursun. Ben kendime çok güvenen bir adamım. Özgeçmişim iyi, bu işin akademik tarafına hakimim, danışmanlık tarafına hakimim. Gayet de dolu bir adayım ve ve bazıları bana diyor ki; “Evet, sen çok iyi bir adaysın. Bu adamdan da daha iyi yönetirsin ama aday olma.” Bunu CHP’li bazı arkadaşlarımdan da duyuyorum. Bu yaklaşım hem bana hem İzmir’e haksızlık. Ben bu yaklaşıma karşıyım. İzmir’deki seçimin Cumhuriyet Halk Partisi ve İYİ Parti arasında geçeceğini düşünüyorum. İkimiz de aday olursak ikimizden biri kazanır”