Fransa’nın başkenti Paris’te 24 Temmuz’da başlayan Olimpiyat Oyunları’nın 11 Ağustos’ta sona ermesinin ardından ülkede normal hayata dönüş başladı. Olimpiyat Oyunları, ülkede zaten var olan sağlık krizi ve mali zorlukları daha da derinleşti. Fransa, Olimpiyat Oyunları için belirlenen 6,2 milyar euroluk bütçeyi aşarak, 4,6 milyar eurosu kamu kaynaklarından olmak üzere 11 milyar euro harcadı.
Seine Nehri skandalı
Bağımsız kaynaklar tarafından Seine Nehri’nde yapılan su analizleri, suyun kalitesinin yüzmeye elverişli olmadığını ve insan sağlığını etkileyecek seviyede olduğunu gösterdi. 1,4 milyar euroluk bir bütçeyle temizlenen Seine Nehri’ndeki kirlilik, özellikle şiddetli yağmurlar nedeniyle artmış ve antrenmanların ertelenmesine neden olmuştu.
Seine Nehri’nde yüzme müsabakalarına katılan Belçikalı sporcu Claire Michel, yarışmalardan sonra hastalandığını ve diğer yarışmalara katılamayacağını açıklamıştı. İrlandalı sporcu Daniel Wiffen ise yüzme müsabakalarından 2 gün sonra acil bir şekilde hastaneye kaldırılıp tedavi altına alınmıştı.
Halktan olimpiyatlara harcanan paraya tepki
Fransızlar, hükümetin Olimpiyat Oyunları’na harcadığı paraya tepki göstererek, bu paranın sağlık sistemine aktarılmasının daha iyi olacağını dile getirdi. Fransa’da ülke genelinde birçok acil servis, hem sağlık personelinin yetersizliği hem de aşırı yoğunluk nedeniyle geçici olarak kapılarını kapatmak zorunda kaldı.
Nantes Üniversitesi Hastanesi’nin acil servisinde yaşanan ölümler, sağlık sektöründe büyük bir yankı uyandırdı. Batı Fransa’daki birçok hastanenin kapanması ve mevcut hastanelerin aşırı yoğunluğu, Nantes’teki acil servislerde uzun bekleme sürelerine yol açtı. Son üç hafta içinde, 4 hastanın acil serviste hayatını kaybettiği bildirildi. Bu hastalardan biri, 72 yaşında bir kadın, 2-3 Ağustos gecesi sedye üzerinde 10 saat bekledikten sonra ölü bulundu. Bir diğer hasta ise uygun bir servise sevk edilmek için 50 saat bekledikten sonra yaşamını yitirdi.
Nantes Üniversitesi Hastanesi’nde sağlık çalışanları, bazı hastaların uygun bir servise alınabilmek için 70 saate kadar beklemek zorunda kaldığını belirterek, bu durumu kabul edilemez olarak nitelendirdi. Ancenis ve Montaigu gibi yakınlardaki tıbbi merkezlerin kapanması ve Saint-Nazaire, La Rochelle ve Rennes gibi diğer hastanelerdeki aşırı yoğunluk, bu durumun ana nedenleri arasında gösteriliyor.
Acil servislerdeki bu aşırı yük, hastaların ya durumlarının kötüleşmesine ya da yaşamlarının son anlarını insani olmayan koşullarda geçirmelerine neden oluyor. Sağlık çalışanları, bu tür olayların kendilerini derinden etkilediğini ve bu koşullar altında hastalara yeterince yardımcı olamamanın verdiği acıyla mücadele ettiklerini ifade ediyorlar. Sendikalar, hastanelerde yeni yatakların açılmasını ve daha fazla personel alımı yapılmasını talep ediyor.