CHP Aydın Milletvekili Evrim Karakoz, konuşmasında felakete sürüklenen ekonominin ve bitme noktasına getirilen tarımın tek sorumlusunun AKP iktidarı olduğunu belirterek, 22 yıllık AKP iktidarının Aydın’da yarattığı sorunlara değindi.
Merkez Bankası’nın 818 milyon lira zarar ettiğini, enflasyonun, faizlerin, dövizin sürekli arttığını ve iktidarın yanlış politikaları sonucunda ekonominin felakete sürüklendiğini söyleyen Karakoz, “Bu ekonomik felaketin, bu krizin sorumlusu kim? İç güçler mi, dış güçler mi, faiz lobisi mi, market lobisi mi, soğan lobisi mi, çiftçi mi, emekli mi, emekçi mi?” diye sordu.
EVRİM KARAKOZ: KÖTÜ YÖNETİMİN BEDELİNİ MİLLET ÖDÜYOR
CHP’li Karakoz, “Bu krizin tek sorumlusu sizsiniz ama burada kurduğunuz cümlelerde, yaptığınız açıklamalarda sorumluluk kabul etmiyorsunuz, sorumluluğu sürekli başkalarına yüklüyorsunuz, üstüne üstlük şatafatınızdan ve sarayınızdan vazgeçmiyorsunuz; yaptığınız hataların bedelini millete ödetiyorsunuz, memleketin dağını, ovasını, hatta vatandaşlığını satıyorsunuz, gençlerimizin geleceğinden çalıyorsunuz.” dedi.
“Ülkemiz bir tarım ülkesiydi ama AKP iktidarı sayesinde, maalesef, tarım da alarm zilleri çalıyor. Ekonomiyi berbat ettiğiniz gibi, adaleti berbat ettiğiniz gibi tarımı da berbat ettiniz. Bugün ülkemiz dışarıdan mercimek ve buğday ithal eder hâle geldi. Tohum pahalı, üretici ekim yapamıyor; mazot pahalı, üretici tarlasını ekemiyor; gübre pahalı, vatandaş gübre kullanmaktan vazgeçecek duruma gelmiş durumda.”
AYDINLI ÜRETİCİDEN FEDAKARLIK BEKLEMEYİN
“Bakın, memleketim Aydın’da incir üreticisi, pamuk üreticisi, zeytin ve zeytinyağı üreticisi dört gözle iktidarın ekonomi politikalarını, tarım politikalarını bekliyor. Tarımsal üretimde üretim girdi maliyetleri aldı başını gitti, hâliyle üretici “Ürettiğim ürünü satabilecek miyim, para kazanabilecek miyim?” derdine düşmüş durumda. Buradan Tarım Bakanına ve Maliye Bakanına sesleniyorum: Tasarruf tedbirleri dolayısıyla çiftçimizden bozduğunuz ekonomiyi düzeltmesini beklemeyin, çiftçimizden fedakârlık beklemeyin; çiftçilerimizin destekleme primlerini artırın ve zamanında ödeyin.”
“MİLLETİN VEKALAETİNİ MİLLET İÇİN DEĞİL SARAY İRADESİ İÇİN KULLANIYORLAR”
“Bizler tarlasını ekemeyen çiftçilerin, maaşıyla geçinemeyen emeklilerin, alın terinin karşılığını alamayan asgari ücretlilerin, atanmayan öğretmenlerin, sağlıkçıların, mühendislerin hak ve hukukunu burada savunuyoruz ama iktidar milletvekilleri milletin hakkını ve hukukunu savunmaktan daha ziyade saraydan gelen talimatlarla sarayın hakkını ve hukukunu savunma derdindeler. Sizler, size verilen vekâleti millet iradesi için değil saray iradesi için kullanıyorsunuz.”
22 YILDA AYDIN’IN HANGİ SORUNUNU ÇÖZDÜNÜZ?
“Şöyle bir sorun kendinize: Hangi ilin, hangi problemini çözdünüz? Misal, milletvekili olduğum Aydın ilinde on iki yıldan beri Ortaklar-Selçuk yolunu tamamladınız mı? İktidarınız süresi boyunca Çıldır Havaalanını sivil ulaşıma açtınız mı? İktidar olduğunuz günden beri her sene Aydın’a gelip yeni bir adliye binası müjdesi veriyorsunuz, maalesef bugüne kadar bir ilerleme görmedik. Bir de son zamanlarda Aydın’da bulunan kamu binaları yıkılıyor ve biz Aydınlılar olarak bu kamu binalarının yerine ne yapılacak, ne yapılmayacak bilmiyoruz.”
“EN GÜZEL YERYÜZÜNÜ JEOTERMALLERLE, MADENLERLE MAHVEDİYORSUNUZ”
“Ama 22 yıllık iktidarınız boyunca Aydın’a şunu yaptınız: Neredeyse mezarlıklarımıza, neredeyse evlerimizin odalarına kadar jeotermal sondajlar çaktırdınız, Aydın’ın her yerine maden ruhsatları verdiniz. Dağlarından yağ, ovalarından bal akan “gökyüzünün altındaki en güzel yeryüzü” diye tarif edilen, her metrekaresinde tarih ve medeniyet olan Aydın’ımızın dağlarına, ovalarına durmadan maden ruhsatları veriyorsunuz. Buradan altını çizerek bir kez daha söylemek istiyorum: Biz Aydınlılar olarak tek bir incir ağacımızın, tek bir zeytin ağacımızın, tek bir çam ağacımızın sizin jeotermal ve maden sevdanız uğruna kesilmesine asla ve asla müsaade etmeyeceğiz.”
“HER YERDE İŞZİLİK VAR, YOKLUK VAR, ZAM ÜSTÜNE ZAM VAR”
“Aynı durum Türkiye’nin pek çok ili için de geçerli. Yatırım yok, fabrika yok, istihdam yok ama işsizlik var, yokluk var, yolsuzluk var, fakirlik var, doğa ve çevre talanı var, zam üstüne zam var garibana sabret, zengine şükret var.”
“ÜLKEMİZİ GÜNEŞLİ GÜZEL GÜNLERE KAVUŞTURACAĞIZ”
“İlk genel seçimde Cumhuriyet Halk Partisi iktidarında tüm ülkede vatandaşlarımızın varlık içinde, birlik içinde, dirlik içinde, huzur içinde, adalet içinde yaşaması için, o güzel günlere kavuşması için Cumhuriyet Halk Partisi olarak elimizden geleni yapacağız ve tüm vatandaşlarımızı güneşli güzel günlere kavuşturacağız.”