Fay hattı evimin altından geçiyor mu? E-Devlet ve MTA haritası üzerinden adrese dayalı fay hattı sorgulama adımları ve detaylar haberimizde.
Evimin altından fay hattı geçiyor mu?
Deprem kuşağı üzerinde yer alan Türkiye'de yaşanan her sarsıntı sonrası "evimin altından fay hattı geçiyor mu?" sorusu yeniden gündeme geliyor. 23 Nisan 2025’te İstanbul’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem de bu sorunun araştırılmasına neden oldu.
Uzmanlar, Türkiye’nin büyük bölümünün aktif fay hatları üzerinde olduğunu belirtiyor. Bu nedenle vatandaşlar yaşadıkları bölgedeki deprem riskini öğrenmek istiyor. E-Devlet ve MTA üzerinden yapılan fay hattı sorgulaması ile bu bilgiye ulaşmak mümkün.
MTA diri fay hattı haritası nasıl kullanılır?
Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü (MTA), Türkiye genelindeki diri fay hatlarını gösteren haritayı çevrim içi olarak vatandaşların erişimine sunuyor.
-
Harita üzerinden şehir, ilçe ve mahalle bazında detaylı inceleme yapılabiliyor.
-
Aktif fay hatları renklendirilmiş olarak görüntüleniyor.
-
Kullanıcılar yaşadıkları adresin yakınındaki fay hatlarını doğrudan harita üzerinden görebiliyor.
MTA Diri Fay Haritası’na ulaşmak için tıklayın.
E-Devlet fay hattı sorgulama ekranı
E-Devlet sistemi üzerinden de adrese dayalı fay hattı sorgulaması yapılabiliyor. Vatandaşlar, AFAD Deprem Tehlike Haritası modülünü kullanarak evlerinin bulunduğu konumun fay hattına olan uzaklığını öğrenebiliyor.
Sorgulama Adımları:
-
www.turkiye.gov.tr adresine giriş yapın.
-
Arama kutusuna "Deprem Tehlike Haritası" yazın.
-
Açılan sayfadan adresinizi girerek harita üzerinde kontrol sağlayın.
Bu sayede yaşadığınız bölgedeki deprem riski hakkında bilgi sahibi olabilir, yapı güvenliğiyle ilgili gerekli önlemleri alabilirsiniz.
Uzmanlardan uyarı: Her bölge aynı riskte değil
AFAD ve MTA verileri ışığında yapılan değerlendirmelere göre, bazı bölgeler daha yüksek deprem riski taşırken bazı yerler daha güvenli alanlar olarak değerlendiriliyor. Ancak uzmanlar, hiçbir bölgenin tamamen risksiz olmadığını vurguluyor.
Deprem, yeri ve zamanı tam olarak öngörülemeyen bir doğa olayıdır. Bu nedenle her bireyin risk farkındalığını artırması ve önlemler alması önemlidir.
