Cumhurbaşkanının selamı var

» Köşe yazarları » Cumhurbaşkanının selamı var

Nurettin Sönmez yazdı

Yıl 1986. Ben lise birinci sınıf öğrencisiydim.

İktidarda Özal’ın Anavatan partisi vardı.

Sosyal Devlet’i hayata geçirmek üzere, bir kaynak oluşturuldu.

ANAP’ın tek parti iktidarı döneminde Başbakan Turgut Özal’ın girişimiyle 1986 yılının 14 Haziran’ında 3294 sayılı kanun ile Merkez Bankası nezdinde Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Fonu kuruldu.

Bilinen adıyla; Fak-Fuk-Fon, “Fakir Fukara Fonu”

Fak-Fuk-Fon’un amacı “sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan, bu kurumlardan maaş alamayan, fakrü zaruret içinde ve muhtaç durumda olanlara geçici olarak yardımda bulunmak, bu gibi kişilerin eğitim ve öğretim imkanlarını geliştirerek üretken duruma gelmelerini sağlamak” olarak belirlendi.

Fak-Fuk-Fon’un sağlam gelirleri vardı.

Trafik cezalarının yarısı, RTÜK reklam gelirleri hasılatının yüzde 15’i, Gelir ve Kurumlar vergilerine ek olarak alınan paralar fonda birikiyordu.

Fonun yönetimi doğrudan Başbakanlığa bağlıydı.

Fon yönetimi her il ve ilçede özel idareye bağlı kurulan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma vakıfları aracılığı ile ihtiyaç sahiplerini buluyor, yardımı ulaştırıyordu.

Bir yıl geride kaldı, seçim zamanı yaklaşmıştı. 1987 seçimleri (29 Kasım).

Sonra, siyasi etkiler devreye girmeye başladı. ANAP’lı olmayan ihtiyaç sahipleri, bu Fak-Fuk-Fon’dan faydalanamamaya başladı.

Yardımların siyasi görüşe göre ulaştırıldığı, fondaki paraların amacı dışında kullanılmaya başlandığı bu sistem yürümedi ve zamanla işlevini yitirdi.

Son olarak 2018 yılında yayımlanan Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle Fak-Fuk-Fon’un oluşumuna ilişkin hükümler yürürlükten kalktı.

Fonun bazı işlevleri Cumhurbaşkanlığı Sosyal Politikalar Kurulu’na devredildi.

Son 22 yılda da, AK Parti iktidarları dönemlerinde de benzer yardımlar hep konuşuldu.

Önce “kömür yardımlarıydı” adı.

Üzerinde “parayla satılamaz” damgalı çuvallarda kömürler dağıtıldı.

İl ve ilçe sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarınca belirlenen ailelere yapıldı bu dağıtımlar.

Hangi ailelere mi?

İhtiyaç sahibi ailelere..!

Ama bu ihtiyaç sahibi ailelerin, siyasi tercihleri nedense hep AK Parti olmaya başladı zamanla.

Sonra iş, makarna ve bulgur yardımlarına evrildi, özellikle seçim dönemlerinde.

“Bir paket makarnaya, bulgura oylarını satıyorlar..” söylemleri çıktı ayyuka.

Herkes rahatsız oldu.

Son olarak Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işi ele aldı.

Kaymakamlıklar marifetiyle, sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla ulaşılmaya çalışıldı, ihtiyaç (!) sahibi ailelere.

Hiçbir sosyal güvencesi olmayan, yardıma ihtiyaç duyan aileler tespit edildi, bakanlık havuzunda toplandı.

Yaşadıkları şehirler, adresleri, iletişim bilgileri, özel bilgileri kayıt altına alındı.

*.*.*.*

Yerel seçimlerin son virajında, bu günlerde, sosyal yardım alan ailelerin telefonları çalmaya başladı.

Binlerce telefon kaydı dolaşıyor, sosyal medyalarda..

Arayan AK Parti il, ilçe teşkilatları.

Diyorlar ki telefonda, zaten düzenli yardım alan ailelere;

“Cumhurbaşkanımızın size selamı var. Adınıza PTT şubelerine 2 bin 500 lira (kimilerine de 3 bin 500 lira) yatırıldı. Sayın Cumhurbaşkanımız gönderdi. Kimliğinizle birlikte herhangi bir PTT şubesine giderek, paranızı çekebilirsiniz. Oyunuzu AK Parti adayımıza vermeyi unutmayın olur mu”

Sizce olur mu..?

Zaten düzenli olarak yardım alan bu kişilere, bu yapılır mı..!

Parayı veren bakanlık, yani aslında vatandaş.., yani bizler.., havayı atan, bundan nemalanmaya çalışan AK Parti ve adayları..

Her şeyi geçtim;

Kişisel verilerin bakanlık tarafından AK Parti il ve ilçe teşkilatlarıyla paylaşması çok can sıkıcı.

Artık her AKP teşkilatı, ilinde ve ilçesinde kim yardıma muhtaç telefon numaralarına kadar biliyor.

E hani kişisel verilerin paylaşılması suçtu.

Aleyküm selam sayın cumhurbaşkanım.