Türkiye Komünist Partisi(TKP) Çiğli Belediye Başkan Adayı Emel Diril, TELE1’de yayınlanan Seçime Doğru 2024 programında Gazeteci Nurettin Sönmez’in konuğu oldu. Yaklaşan yerel seçim öncesi Yapacağı projelerden bahseden Diril, kadın, genç ve işçi haklarına değindi.
Komünist belediyecilik kavramını açıklayan Diril, çalışan, istihdam yaratan, halka yönelik hizmetler yapılacağı vurguladı. Diril,
“Belediyeyi halkın yönettiği, kaynakların ranta kapatılıp halka harcandığı, temel hak ve ihtiyaçların yine belediye tarafından karşılandığı, kamucu, şeffaf bir belediyecilik anlayışını tarif ediyor aslında komünist belediyecilik.
Herkesin de bildiği gibi Ovacık’ta ve Dersim’de de aslında toplumcu halkçı belediyecilik deneyimleri olan bir parti Türkiye Komünist Partisi. Hem Çiğli’de hem de Türkiye’de başka yerel liglerde de bu ilkelerle bu programla kazanmak hedefiyle çalıştığımız yerler var.
Çiğli bir emekçi kenti işçi kenti aslında. Organize sanayisi olan bir kent. Bu anlamıyla komünist belediyeciliğin de bir program ve bir ilke tarifi olduğunu söylemek lazım. Çünkü nohut yetiştirecek tarlalarımız olmayabilir ama geleceğimizin garantisi olan çocuklarımız var.
Onların eğitimiyle ilgili yapılacak komünist belediyecilik çerçevesinde programlarımız var. Başka bağlamlarda yine kamucu kaynakların halka harcandığı, ranta kapatıldığı, bu ilkelerin halka uygulanacağı, üretimin yaratıldığı, kaynağın yaratıldığı, istihdamın yaratıldığı, tüketimin düzenlendiği, sürdürülebilir bir çevrenin kurulduğu ilkelerle Çiğli’de de yapacak çok fazla şeyimiz olacak” dedi.
“MAHALLEDE SORUN OLDUĞUNDA MUHATAP BULAMIYORSUNUZ”
Halkın Belediyelere ulaşmakta zorlandığını söyleyen Diril, “Mahallelerimizde sorun olduğunda muhatap bulamadığımız bir belediyecilik anlayışı var. Hem Çiğli belediyesi hem de diğer belediyeler için söyleyebilirim.
Ama tersinden bir patron bir müteahhit bir sorunla karşılaştığında elini kolunu sallayarak belediyenin başkanlık katına çıkabiliyor ve kimse ona “Sen nereye gidiyorsun?” diye hesap soramıyor ve aslında belki getirdiği proje o müteahhitin o patronun halka karşı rant odaklı bir proje. Belki imara açılmaması gereken bir yerin imara açıldığı bir proje oluyor.
Başkanlık katından indiğinde sihirli bir değnek değmiş gibi o projenin geçtiği ranta açık bir belediyecilik anlayışı var” diye konuştu.
“BELEDİYENİN KAYNAKLARINI RANTA KAPATIP HALKA AÇACAĞIZ”
“Kazandığımızda, patronların müteahhitlerin başkanlık katına çıkmasını yasaklayacağız” diyen Diril şunları söyledi:
“Halka yönelik belediyecilik anlayışını benimseyeceklerini dile getiren Diril, Öncelikle yurttaşın muhatap bulabileceği birlikte yöneteceğimiz belediyecilik anlayışı demek bu. Belediyenin imara açmaması gereken bir yeri imara açmasıyla ve sonra ihale yöntemiyle artık kamu işleri dışarıya taşere edilerek yapılır hale getirildi. Böyle olduğunda da kâr odaklı şirketlerin aslında bize yaptığı bazı işler önümüze konulmuş oluyor.
Ama bu da bir çarka dönmüş durumda. Belediye imara açmaması gereken yeri imara açarak belki o kadar kat vermemesi gereken bir projeyi çok yüksek kat vererek daha sonra onu patronlara müteahhitlere ihale ettikten sonra da betondan demirden çalan insan canının müteahhitlerin insafına kaldığı bir işleyiş var aslında belediyelerde ilk önce rant odaklı işleyişin değiştirilmesi gerekiyor.
Türkiye Komünist Partisi Çiğli belediyesini kazandığında başkanlık katına patronların müteahhitlerin çıkmasını yasaklayacak, onların girmesine izin vermeyeceğiz. Belediyenin kaynaklarını ranta kapatıp halka açacağız”
“TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK İŞÇİ HAKLARI MERKEZİ’Nİ KURACAĞIZ”
İşçi hakları merkez kurarak işçilerin yaşadığı sorunları çözmeyi hedeflediklerini belirten Diril, sözlerini şöyle sürdürdü:
“10 küsür yıldır avukatlık yapıyorum. Ben de halk için yapmaya çalıştım bu mesleği. Soma katliamı davasında gönüllü avukatlık yapanlardan birisiydim bende. Orada bir havalandırma projesi vardı ve yapılsaydı çok fazla insanın hayatı kurtulabilecekti.
Fakat patronlar o havalandırmayı yapmadılar aslında orada birileri öldüğünde “ne kadar tazminat öderiz” diye düşündüler. İnsan yaşamı maalesef bir maliyet hesabına dönmüş durumdaydı. Onlar için daha karlıydı. Kapitalizmin rant odaklı belediyecilikle birlikte bizi öldüren bir sistemi var. İşçinin emekçinin yalnız kaldığı bir sistem var.
Çiğli Belediyesi’ni kazandığımızda Türkiye’nin en büyük işçi haklarını merkezini kuracağız. Bunun şöyle bir anlamı var. Belediyede şirket işleyişi gibi işler halde olan sistemi değiştirmemiz gerekiyor. Çiğli çok büyük bir organize sanayisi olan bir kent. Kadın emeği tekstil sektöründe çok önemli olan bir kent. İşçi emekçisi bol. Tersten de patronlar için el ovuşturdukları bir kent. Doğal olarak da hak gaspları iş cinayetlerinin çok fazla yaşandığı bir kent.
Şunu hedefliyoruz. İşçi hakları merkezini kuracağız. İçerisinde avukatlar stajyer avukatlar teknik elemanlar stajyerler olacak. Bu işçi hakları merkezine başı sıkışan hak gaspına uğrayan her emekçi güvenli bir şekilde başvurabilecek”
HER MAHALLEYE ÜCRETSİZ KREŞ
Her mahalleye ücretsiz kreş açılacağını açıklayan Diril, kreşlerde atanamayan öğretmenlere istihdam sağlayacaklarını da söyledi. Diril,
“Çocuğa bakacak anne babası olanları şanslı olduğu bir çağdayız senelik masrafı 100.000 TL’nin üzerinde Kreşe göndermenin. Şu an düzen partilerinin her seçim dönemi dile getirdiği bir şey belediye kreşi açmak. Çiğli’de Harmandalı’nda belediye kendi açtığı ve daha düşük ücretli olan belediye kreşini özelleştirmiş durumda.
Türkiye komünist Partisi Çiğli belediyesini kazandığında Her mahallede başlangıç olarak en az bir tane olmak üzere İşçi annelerinin çocuklarını ücretsiz olarak güvenli bir şekilde bırakabileceği belediye Kreşleri açacak. Ataması yapılmayan okul öncesi öğretmenlerimiz var. Onlar belediye bünyesindeki kreşlerde işe başlayacak.
Güzeltepe‘de küçük bir atölyede Neler yapacağımızı anlatırken İşçi emekçi kadın bize rafın altında uyuyan çocuğunu gösterdi. Annelerin de hem evin bakımını üstlendiği Kira ödemekle uğraştığı bir düzen var. Bir nebze de olsa yoksul çocuklarının işçi çocuklarının emekçi çocuklarının yararlanabileceği ücretsiz Kreşleri açacağız her mahallede” dedi. .
“MAHALLENİN SORUNU ORADA YAŞAYANLARLA BİRLİKTE TARTIŞILACAK”
Yerel sorunların çözümünde mahalle meclislerinin etkin rol oynayacağını belirten Diril, şu ifadeleri kullandı:
“Mahalle meclisleri, komünist belediyecilik dediğimiz kamucu toplumcu halkla birlikte yönetme programının önemli bir parçası. Mahalle meclislerinde her ay hem Türkiye’deki siyasal sorunları ele aldığımız hem de mahalle ölçeğindeki sorunları ele aldığımız toplantılar yapılacak. O mahallenin sorunu orada yaşayan insanlarla birlikte tartışılacak konuşulacak.
O toplantının bir çıktısı olacak. O çıktı belediye meclisinde tartışılacak. Muhatap bulamayan yurttaşlar değil halk için harcanan kaynaklarla birlikte sorunları birlikte konuştuğumuz bir işleyiş hedefliyoruz. Şu anda belediye Meclisi sadece Seçilmiş olma misyonuyla Önlerine gelen şeylere el kaldırıp indirdikleri bir işleyiş halindeler.
Şu anda hiçbiriniz yaşadığınız mahallede belediye meclisinin gündeminde ne olduğunu bilmiyorsunuzdur. Maalesef o kapılar bize kapalı. Halkçı kamucu toplumcu ilkenin amacıysa, oradaki sorunu tespit edecek karar alacak. Sorumuz bize kaç kat imar verileceği değil “Deprem olduğunda yıkılmayacak bir bina da oturabilir miyiz?”.
Kentimiz yurttaşlar için güvenli bir hale gelecek mi? Bunların bilimsel şekliyle tartışıldığı ve planlandığı bir yönetim olacak“
AYDINLANMA VE DAYANIŞMANIN KALESİ:SEMT EVLERİ
Semt evlerinin örgütlenme ve aydınlanmada büyük önemi olduğunu belirten Diril, Kurulacak sen evlerinin siyasal sanatsal ve toplumsal konulara ev sahipliği yapacağını belirtti. Diril,
“İki farklı Semt evimiz var. Bir de işçi evimiz var. Biz Semt evlerine aydınlanmanın ve dayanışmanın kalesi diyoruz. Bildiğiniz gibi yakın zamanda okullarda Çedes protokolü imzalandı. Okullara imamlar atanıyor.
Bu meseleleri örgütlediğimiz, velilerle buluştuğumuz bilgilendirme toplantıları yaptığımız, müzik, ingilizce, satranç resim gibi atölyeler ücretsiz olacağı hem kültürel hem sanatsal hem de Siyasal toplantılar yaptığımız, aynı zamanda kadın dayanışma komiteleri ile birlikte Şiddete uğrayan kadınlara da omuz omuza verdiğimiz yerler Semt evleri.
Örgütlü mücadeleler yürüttüğümüz yerler. Türkiye komünist Partisi Çiğli belediyesini kazandığında her semtte bir Semt evi açacağız. Aydınlanma mücadelesini birlikte vermek için o dayanışmayı birlikte yürütmek için Elimizden geleni yapacağız” diye konuştu. .
DEPREM DAYANIKLILIK TESTLERİ ZORUNLU OLACAK
İzmir’in ve Çiğli’nin deprem bölgesinde olması nedeniyle kentteki kentsel dönüşüm çalışmalarına değinen Diril, deprem dayanıklılık testlerinin zorunlu olacağını belirtti. Diril,
“Kentsel dönüşüm gündemi o rant alanına sıkıştırıldığı için O sıkışıklık da bir siyaset götürülüyor. Çiğli bir deprem bölgesi, İzmir bir deprem bölgesi Çiğli’nin de Ataşehir Balatçık gibi küçük Çiğli gibi daha riskli bölgeleri var.
Biz Çiğli belediyesini kazandığımızda deprem dayanıklılık testlerini belediye olarak yapıp bunu zorunlu kılacağımız bir işleyiş haline getirmek istiyoruz. Kentsel dönüşüm meselesini “Kaç kat verilecek” değil Bilimsel olan neyse orada yaşayan insanlarla birlikte karar verdiğimiz bir İşleyiş hedefliyoruz” dedi.
“HARCAMALAR BELEDİYE BİNASINA ASILACAK”
Son günlerde bazı belediyelerin binalarına gelir gider tablosunu asmasını değerlendiren Diril, göreve geldiğinde dönemsel olarak harcamaların belediye binasına asılacağını şöyle belirtti:
“Daha önce Ovacık ve Tunceli belediyesi’nde de kazandıktan sonra belediyenin ne kadar borcu olduğunu Belediye binasına astık. O kaynak aslında halkın ve halka harcanması gereken bir kaynak.
Çiğli Belediyesi’ni kazandığımızda da aynısını yapacağız, dönemsel olarak bu tabloyu Yurttaşlarla paylaşacağız. Şu anda Çiğli Belediyesi’nde hem işçilerin hem de memur maaşlarının ödenmediği, eksik ödendiği bir süreçten geçiyoruz.
Mahallelerde çok fazla sorun var, hizmet yok. Bu anlamda bize harcanması gereken kaynağın nereye harcandığının hesabını sormamız gerekiyor ve aynı zamanda halkla birlikte bunun denetimini yapmamız gerekiyor”
“SU BİR HAK, PARAYLA SATILMAMALI”
Seçildiği takdirde su ücretlendirilmesinde de düzenleme yapacağının altını çizen Diril,
“Yerel yönetimin elbette sınırları var. Merkezi siyasetle ya da bütçe ile olan ilişkisi bir sürü dinamik var. Ama şu bir gerçek: Artan enflasyon, hayat pahalılığı, Ekonomik kriz, Siyasal krizle birlikte Artık evden çıkarken 2-3 kere düşündüğümüz bir zamana gelmiş durumdayız.
Özellikle iş çıkışı saatlerinde, okul çıkışı saatlerinde Otobüse binilmiyor bunu bir nebze de olsa Çiğli ölçeğinde rahatlatma imkanımız var. Hem mahalleleri birbirine bağlayan hem de merkeze bağlayacak ücretsiz Ring seferleri ile çözmeyi hedefliyoruz.
Su bir hak. Para ile satılabilir bir şey olmamalı. Katı atık bedeli olarak alınan şeylerin faturalarımızın yarısından fazlası aslında vergiler. Belediyenin uçan kuşa borcu var ve nereye borcu olduğu da belli değil. Biz orada planlı bir yerel yönetim görmediğimiz için, halka açık olmayan ranta açık olan bir belediye olduğu için, olmayacak mı acaba diye düşünüyoruz.
Ama 2023 yılında Çiğli belediyesinin bütçesi 1 milyar TL. Eski parayla 1 katrilyon demek, 2024 yılında iki katına çıkmış. Bizim kararımız hazır. Belediye meclisine sunacağımız öneri metnimizde hazır. Kazandığımızda Suyun ücretlendirmesindeki payın düşürülmesi için teklifimizi meclise sunacağız” dedi.
KADIN VE GENÇLERE YÖNELİK MERKEZLER KURULACAK
Kadınlara yönelik merkezlerin kurulacağını belirten Diril, gençlerin kötü akışkanlıklardan kurtulmak için de çabalayacaklarını belirtti. Diril,
“Dün biz de sokaktaydık kadın dayanışma komiteleri ile birlikte. “Patronlara zübüklere tarikatlara karşı dişini sıkma yumruğunu sık“ diye haykırdık. Biz kadınlar doğduğumuz andan itibaren çok fazla yükle ve mağduriyetle yaşıyoruz.
Ama artık “yaşıyoruz, mücadele ediyoruz” diyoruz. Bu bağlamda da belediyede de bir eşitlik birimi, kadınların sığındığı değil toplumsal yaşama karıştığı kadın dayanışma evlerimiz olacak. Gençler için gençlik merkezi kuracağız.
Çünkü uyuşturucunun çok yaygınlaştığı, tarikatlarla cemaatlerle mahallelere sokulduğu zamanlardayız. Gençlerin gerçekten kültür sanatla, sporla buluştuğu gençlik merkezleri kurup, o bataklıktan gençlerimizi kurtarmak için elimizden geleni yapacağız” dedi.
“PATRONSUZ TEKSTİL KOOPERATİFİ KURACAĞIZ”
Çiğli’de tekstil sektörünün önemine dikkat çeken Diril, şu ifadeleri kullandı:
“Üretim yaratmak komünist belediyeciliğin çok önemli bir parçası. Çiğli özelinde söylüyorum. Tekstil, kadın emeğinin ve çok yaygın olduğu bir sektör. Patronsuz dememizin sebebi, Tekstil işçilerinin üretim yapabileceği, alt yapısını oluşturduğumuz, aradan aracıyı çıkardığımız ve böylece tekstil işçilerinin de hak ettiği ücrete daha yakın bir ücret alabileceği, aynı zamanda, üretimlerinizin de üretim ofislerinde Çiğli halkı ile buluşabileceği Bir kooperatif kuracağız“
“BİZ OY BÖLMÜYORUZ…”
Muhalefetin oylarını böldüğüne yönelik iddialara cevap veren Diril,
“Bu sorunun ilk elden muhatabının biz olmadığını söylememiz gerekiyor. Bu sorunun muhatabı Türkiye komünist partisi değil. Seçime katılan diğer partilerin programları Adayları vaatleri birbirinin aynısı.
Türkiye komünist Partisi komünist belediyecilik derken bütün düzen siyasetinin adaylarının programlarının söylediklerinden çok farklı karşıtında bir şey söylüyor aslında. Biz oy bölmüyoruz. Onlar oyu halktan yana bölüyor olabilirler” dedi.
“GÖMLEK DEĞİŞTİRİR GİBİ SİYASİ GÖRÜŞ DEĞİŞTİRİYORLAR”
“Zübüklerden kurtulacağız” cümlesine de açıklık getiren Diril, sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Çiğli‘de bir aday enflasyonu var. Örneğin AKP adayı belediye önünde basın açıklaması yaptığında “çav bella” şarkısını söylüyorlardı. Biz 22 senedir AKP’nin karanlığına boğulmuş, gericiliğe mahkum edilmeye çalışılan bir ülkedeyiz. İşte zübüklük bu.
Bunun dışında yine CHP’nin birden fazla adayı seçime giriyor Çiğli‘de. CHP Genel Merkezi’nde koltuk arayan insanlar aday gösterilmeyince gömlek değiştirir gibi siyasi görüş değiştiriyorlar. Zübüklük bu. Biz de bunun karşısındayız. Zübüklerden bu seçimde kurtulalım diyoruz.”