Haber: Leyla Bilgi
Cumhuriyet Halk Partisi İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, TBMM bütçe görüşmelerinde 10 farklı cemaat ve tarikatla protokol imzalandığını açıklayan Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’i sert sözlerle eleştirdi.
“EVLATLARIMIZI BU ÇARPIK ZİHNİYETE EMANET EDEMEYİZ “
Eğitim sisteminin çağdaş, bilimsel, laik anlayıştan uzak çarpık bir zihniyet ile yönetildiğini söyleyen Sevda Edan Kılıç, Bakan Yusuf Tekin’in Türkiye Cumhuriyetinin anayasalarını yok saydığını vurguladı.
Ege Saati’nden Leyla Bilgi’ye özel açıklamalarda bulunan Kılıç, Bakan Yusuf Tekin’in derhal görevden uzaklaştırılması gerektiğini belirterek, “Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in bütçe görüşmeleri sırasında yapmış olduğu açıklamalar tam bir felaket.
Türkiye Cumhuriyeti’nin bir bakanının söylememesi gereken her söz o açıklamaların içerisinde vardı. Hem de Anayasa’ya rağmen! Bakan Yusuf Tekin’in zaten çağdaş, bilimsel, laik eğitimden uzak yapısının olduğunu biliyoruz.
Kız okulları projesi de Yusuf Tekin’in projesiydi. Bunu daha önceki açıklamalarımla ortaya çıkarmıştım. Ve Samsun’da MEB’e bağlı bir kız okulunu ortaya çıkardık. Şu an soruşturması devam ediyor.
Bu zihniyet Cumhuriyetle ve Cumhuriyet’in değerleriyle hesaplaşmaya çalışan zihniyettir. Ve biz evlatlarımızı bu çarpık zihniyete kesinlikle emanet edemeyiz.
Anayasa’yı yok sayan konuşması ile Yüce Meclis’te milletvekillerine parmak sallayan bu bakanın derhal görevden alınması gereklidir. Bu konunun bir diğer tarafı da; yıllarca beraber yürüdükleri ve sonu darbe girişimiyle biten cemaat ve tarikat yapılarından hiç ders çıkarmamış olmalarıdır.
300’den fazla kişinin hayatını kaybettiği, binlerce insanın işsiz kaldığı, ailelerin parçalandığı bir süreç yaşadık ve bundan hiç ders alınmadığını görüyoruz. “Tarih tekerrürden ibarettir” ve biz AKP’nin geçmişte bize yaşattığı bu acı tarihi bir kez daha yaşamamak için bu zihniyetle mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
“SOSYAL DEVLET OLGUSUNA İHTİYAÇ VAR”
Tarikat ve cemaat yapılanmasına mecbur kalınmasının en önemli nedenlerini maddeler halinde sıralayan Sevda Erdan Kılıç, en önemli unsurun yaşanılan ekonomik kriz olduğunu söyledi.
Türkiye Cumhuriyetinde ‘Sosyal Devlet’ olgusuyla hareket etme refleksinin olmadığını ve yoksulluğun gençleri tarikat ve cemaatlere ittiğini ifade eden Kılıç, “Bir öğrenci neden ve ne zaman tarikatların ya da cemaatlerin tuzağına düşer?
1) Kalacak yere verecek parası yoksa
2) Ailesinin geliri eğitim masraflarını karşılamıyorsa….
Birincisi evlatlarımızı tarikat yurtlarına iten neden, ikincisi ise evlatlarımızı merdiven altı medreselere yani laik ve bilimsel eğitimden uzak yerlere iten neden.
Bu nedenleri ortadan kaldırmak için ise devletin yapacağı yurtlara ve ailelerin gelirlerinin artmasına ihtiyaç var. Bu da doğrudan Türkiye’nin ekonomisiyle ve Milli Eğitim’e bakış açısıyla ilgili. Yoksulluk derinleştikçe tarikat ve cemaatlerin bu konudaki etkisinin arttığını görüyoruz.
Bu etkiyi kırmak için Sosyal Devlet olgusuna ihtiyaç var. Ancak aileler temel ihtiyaçlarını dahi karşılayamazken eğitim masraflarını veya evlatlarının kalacak yerlerini karşılamak onlar için hayelden de öte.
Burada devletin devreye girmesi gerekiyor ancak yönetenlerin zihniyeti de buna müsaade etmiyor. Bu dönüşüm ancak bir iktidar ve zihniyet değişimiyle mümkün olabilir” şeklinde konuştu.