İzmir’in Aliağa ilçesinde zehirli madde içeren gemilerin sökümü ile gündeme gelen Aliağa Gemi Söküm Tesisi’nin ÇED’den muaf olmasına rağmen kapasite artışı için ÇED başvurusu yapmasının tartışmaları sürerken İzmir Gemi Söküm Koordinasyonu konu hakkında bakanlığa çağrı yaptı.

İzmir'de  Öğrenciler Yazarlarla Buluşuyor İzmir'de Öğrenciler Yazarlarla Buluşuyor

TMMOB İzmir İKK Genel Sekreteri Aykut Akdemir, “İzmir'de Aliağa'da gerçekleştirilen gemi sökümü; gemilerin ülkeye giriş ve söküm süreçlerindeki usulsüzlükler, izin ve raporlardaki eksiklikler, uygunsuz çalışma şartları, yetersiz denetim ve alınmayan çevresel önlemler ile birlikte çevre ve halk sağlığını tehdit etmektedir. Gemi söküm sürecinin tekil gemiler üzerinden değil; söküm faaliyetleri ile birlikte tekrarlanan usulsüzlükler, ulusal mevzuatımızdaki eksiklikler, denetim eksiklikleri, atık ithalatı ve Aliağa Bölgesinin mevcut çevresel sorunları ile birlikte ele alınması için ortak mücadelemiz devam ediyor” diye konuştu.

20250305Aw405676 1


BELEDİYEYE DEVREDİLDİ İDDİASI
Tesisin ÇED’den muaf olmasını mahkemeye taşıdıklarını hatırlatarak devam eden Akdemir, “Bakanlık tarafından verilen ÇED kapsamdışı belgeleri ile bugüne kadar Çevresel Etki Değerlendirilmesi (ÇED) süreci işletilmeksizin çalışmaya devam eden gemi söküm tesisleri için ÇED süreci işletilmesi gerektiğine ilişkin EGEÇEP, İzmir Barosu, TMMOB Mimarlar Odası, İzmir Tabip Odası ve 8 yurttaş, 10 OCAK 2025 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına karşı açtığı dava süreci devam ederken, "Gemi Söküm Ve Gemi Geri Dönüşümü Faaliyeti Alan Artışı Projesi" adı ile ÇED sürecinin başladığı duyurusu ÇŞİM sayfasında paylaşıldı. Geçtiğimiz günlerde ise Aliağa Gemi Söküm Bölgesi alanının Aliağa Belediyesine devredildiğine dair haberler paylaşıldı. Devir işlemlerinin hangi koşullarda gerçekleştiği, Aliağa Belediyesi tarafından alanla ilgili ne planlandığına dair henüz resmi bir açıklama yapılmadı. Bu sürecin takipçisi olduğumuzu; mülk sahibi değişse de gemi söküm faaliyetini yürüten işletmelerin ve denetleyici kurumların yükümlülüklerinin devam ettiğini belirtmek isteriz” ifadelerini kullandı.

BAKANLIĞA ÇAĞRI
“Gemi söküm sektöründe sorunların çözümü için tek başına ÇED prosedürünün işletilmesi yeterli değildir” diye devam eden Aykut Akdemir, “Gemi söküm tesislerinin çevre ve işçi sağlığı açısından en az riskle faaliyet göstermesi için kuru havuz yöntemi zorunlu tutulmalıdır. Gerekli çevresel önlemler alınmalıdır. Bu kapsamda öncelikli olarak bölgenin ihtiyaçları belirlenmeli, bu doğrultuda bir ÇED süreci planlanmalı ve ÇED muafiyetlerinin halihazırda mevcut koşullar dikkate alınarak iptali gerekmektedir. ÇED süreci "yasal prosedürün kağıt üzerinde tamamlanması" şeklinde gerçekleşmemeli, bu süreçte çalışma yöntemi, alınması gereken önlemler, kontrol ve denetim mekanizmaları sorgulanmalıdır. Gemi geri dönüşüm tesisleri Çevre İzin Ve Lisans Yönetmeliğine göre çevreye kirletici etkisi olan işletmeler olarak tanımlanmasına rağmen, gemi geri dönüşümü ile ilgili özel mevzuat düzenlemesi yapılmadığı için lisanstan muaf, denetimsiz ve kontrolsüz olarak çalışmaya devam etmektedir. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından; Gemi Geri Dönüşümü ile ilgili usul ve esaslar, tesislerin özellikleri, işletme koşulları, çevre kirliliği kapsamında alınması gereken önlemler, denetimi ile ilgili hususları içerecek şekilde uluslararası düzenlemelere uyumlu olarak yayınlanmalıdır” dedi.

Aykut Akdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:

Çevresel etki değerlendirmesi yapılmadan, çevre izin lisansı olmadan denetimsiz ve kontrolsüz olarak çalışan gemi söküm tesisleri faaliyetten men edilmelidir Kentimizin ve bölgemizin doğal ve kültürel değerlerinin, müşterek varlıklarının korunmasının takipçisi olan meslek odaları, sivil toplum örgütleri, yaşam savunucuları olarak; çevre ve halk sağlığını tehdit eden gemi söküm faaliyetlerine ve yarattığı kirliliğe karşı mücadelemize devam ediyoruz. Aliağa bölgesindeki gemi söküm çalışmaları başta olmak üzere, kentte insan ve çevre sağlığını tehdit eden tüm çalışmaların bilime, hukuka, kamu ve çevre sağlığına uygun hale getirilmesi nihai hedefi ile kararlılığımızı bir kez daha kamuoyu ile paylaşıyoruz."

Muhabir: Simge Arıcan