Bir televizyon programında düzenlemeye ilişkin açıklamalarda bulunan AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, “Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı içerisinde Emekli Sandığı, memurlar ayrı bir statüde, kamu işçileri farklı bir statüde, SGK ve Bağkur da kendi statülerine sahip. Bunları incelediğimizde, 2024-2025 dönemine ilişkin belirgin farkların olmadığını görüyoruz” ifadelerini kullandı.
Güler açıklamasında şunları söyledi:
“Bazıları için yaş ve süre açısından çok az etkiliyor, bazılarında fazla etkiliyor gibi bir durum var. Etki analizini iyi ortaya koyalım, kaç kişi etkileniyor? 2024’te emekliliği hak etmiş kaç kişi var? Aralarındaki maaş bağlama oranlarından kaynaklı olarak enflasyon farkı yansıtılmasından mı farklılık var, yoksa kanun düzenleme ile beraber başka bir durum mu söz konusu? Şu an arkadaşlarımız çalışıyor. Sayısal veriler ortaya çıktıktan sonra yol haritası çıkaracağız. Hakkaniyetli, adil, sürdürülebilir, kimseye haksızlık etmeden Çalışma Bakanlığımız ve Hazine ve Maliye Bakanlığımız beraber çalışıyorlar. Önümüzdeki haftalarda rapor ortaya çıkar.
YASAL DÜZENLEME
Bir kişi bile olsa ne ise durumu görelim. Mevcut emeklilerle alakalı değil, 2024 itibarıyla emekliliği hak etmiş, çalışma hayatına devam ediyor. Bu 2025’e 2026’ya 2027’de sonraki yıllarda emeklilik söz konusu olduğunda farklılık arz edebilir mi? Farklılık arz etse bile bir mağduriyete sebebiyet verebilir mi? Bunu göreceğiz. Makul bir çözümü yasal düzenleme gerekirse bakacağız.
12.500 LİRAYA TAMAMLAMAYA ÇALIŞIYORUZ’
Sosyal güvenlik ihtiyacı kesinlikle var. Bizim günümüzün en özel kavramı sürdürülebilirliktir. Daha hakkaniyetli bir emeklilik sistemini hayata geçirmemiz lazım. Gelişmiş batı toplumlarına bakın, 45’li 50’li yaşlarda emekli olamazsınız orada. EYT var, geçmişten gelen birçok yük var. Merkezi bütçemizden her yıl çok yüksek miktarda bir kaynağı hem düşük emekli maaşı alan emeklilerimize yönelik olarak destekleyerek onları 12.500 liraya tamamlamaya çalışıyoruz. Bizim yeniden prim miktarını, yaşı konuşmamız lazım. Geçmişten bugüne kadar biz bunu nasıl sürdürebiliriz? Daha gerçekçi primleri nasıl toplayabiliriz? Bunların hepsini konuşmamız lazım.”