Her seçimde değişik açıklamalar duyuyorduk.
Bugüne kadar. En azından ben onlarca seçim yaşadım oy verdim, ama bu seçim kadar Türk halkını yurttaşları bu kadar ayıran söylemlere denk gelmedim dersem abartmış olmam herhalde.
Bundan önceki son iki seçimde başladı aslında kutuplaştırma açıklamaları bu seçim tavan yaptı.
Lütfen onlar koltuklarını koruyor halkı zerre kadar düşünmüyorlar bunu göremeyecek kadar gör olduk herhalde.
Bakınız bu ülkede geçmişte Başbakanlık yapan Binali Yıldırım Yozgat ta yaptığı konuşmasa ne diyor;
“Bu seçim işgalcilere karşı istiklal mücadelesi seçimidir.” Bu ne demek böyle?
AKP’ye oy vermeyen Türk halkı işgalci bu adamın gözünde, kusura bakmayın ben işgalci değilim ama sizi bilemem sayın Binali Yıldırım.
Yıldırım, sonra bir açıklama yapıyor ben bunu dağ kadroları için söyledim diyerek aslında Türk halkının aklıyla alay etmiş olmuyor mu?
Açılım dediniz dağ kadrolarını Habur’da çadır mahkemelerinde serbest bırakmadınız mı?
İçişleri Bakanı ve AKP İstanbul 2. Bölge milletvekili adayı Süleyman Soylu 14 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimleri konusunda bakını neler söyledi;
“15 Temmuz, fiili darbe girişimiydi. 14 Mayıs 2023, Türkiye’yi tasfiye etmeye yönelik hazırlıkların her birini bir araya getirerek oluşturabilecek siyasi darbe girişimidir.”
Bunu ben söylemedim. Bunu bugün Amerika’nın başındaki zat yıllar önce söyledi. Yıllar önce denedikleri bütün yöntemler berhava olunca ancak böyle bir yöntemle Türkiye’yi ele geçirebileceklerini ifade ettiler” diye konuşmuştu.
Soylu’ya şunu sormak isterim, siz bu ülkede seçim olmasını istemiyor musunuz?
Üstelik 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçim zamanında yapılmıyor mu?
Siz bu halkı enayi yerine mi koyuyorsunuz?
Acaba siz mi darbe girişiminde bulunuyorsunuz? Diye bir soru yöneltilse size ne düşünürsünüz?
Seçim tarihini siz belirlemediniz mi? İktidarda olan siz değil misiniz?
Gelelim mevcut Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın açıklamasına;
“Biz gidersek FETÖ kazanacak” diyor çok ayıp sizin de geçmişte FETÖ ye dizdiğiniz methiyeler arşivlerde yerini aldı sayın Bozdağ. Açıklamaları daha bitmedi. Bakınız daha neler söylemiş Adalet Bakanı;
“14 Mayıs’ın akşamı Türkiye’de iki fotoğraftan biriyle karşılaşılır. Ya şampanya patlatıp bunu sabaha kadar kutlayanlar olacak ya da temiz alnını şükür için secdeye koyup Rabb’inehamdedenler olacak. Siz olsanız bir yere giderken ailenizi Kılıçdaroğlu’na mı emanet edersiniz Tayyip Bey’e mi emanet edersiniz? Ailemizi emanet edemeyeceğimiz insanlara ülkemizi lütfen emanet etmeyelim.“ keşke bir de Pudra çekeri olanlar var deseydiniz daha iyi olmaz mıydı?
Siz bilmiyor musunuz Bozdağ namaz kılan oruç tutan haraminin olduğunu. Şampanya içen ne kadar ahlaklı harami olmayan insanlar olduğunu.
Bir bakan anca toplumu ayrıştırmak isterse böyle konuşur çok ama çok yazık.
Bozdağ kusura bakmayın ‘küçük çocuğun rızası vardı’ diyen zihniyete değil ailemi evimde beslediğim kediyi, köpeği teslim etmem derlerse ne diyeceksiniz.
Bu üç açıklama da benim düşüncem toplumu germek üzerine yapılmış açıklamalar diye düşünüyorum.
Oturdukları koltukları bırakmamak için her türlü iftira ve hakaretleri yapıyorlar.
AKP ye oy vermeyen Türk halkını işgalci, darbeci, içkici, terörist diye etiketliyorlar çok ama çok yazık.
Demokrasi olan ülkelerde böyle mi konuşulur?
Yoksa halkın refahını nasıl düzelteceklerinden mi bahsederler.
Tabi ki halkın refahından bahsederler. Ancak bizde demokrasi sağlıklı olmadığı için halkı bölmek en mantıklısı diye düşünüyorlar herhalde.
Hani bir söz var ‘Böl Parçala Yönet’ İlk kez NiccolòMachiavelli’nin 1532 yılında yayınlanan Prens adlı kitabında, Medici Prensi’ne iktidarını nasıl kullanacağını anlattığı bölümde kullanmış olduğu iddia edilir.
Şimdi bizim iktidar mensupları da bu sözden mi esinlenmişler acaba ne dersiniz.
Bakanlar böyle ayrıştırıcı dil kullanırsa bundan kendine vazife çıkaran bazı sözde Müslümanlar çıkar CHP ye oy verenler cehennemlik der kafir der.
Sağlıcakla Kalın
