Hani eskilerin bir tabiri var “Allah ne eksik etsin, ne de aratsın” bana göre İzmir Şehir Hastanesi tam da bu tabire uyuyor.

Yaklaşık on beş gün boyunca hergün İzmir Şehir Hastanesi’ne gittim. Orada ki gözlemlerimi sizlerle paylaşmak istedim.

Hastane binası gerçekten muhteşem saray gibi ama içi tam dolu mu derseniz? Bana göre tam dolu değil!

Gördüğüm çok sayıda eksiklik ve noksanlıkları sizlerle paylaşmak istedim.

Bunların bir kısmını ben gözlemledim, bir kısmını hasta yakınları bir kısmını personel anlattı.

Mesela personel sayısı çok ama çok yetersiz, hoppala bu nereden çıktı derseniz şöyle izah etmeye çalışayım.

Hastaya takılan serum bitti yenisi takılacak hemşire hanıma sesleniyorsunuz abartmıyorum genelde yaklaşık 30 dakikadan sonra geliyor. Bazen 1 saati bile geçiyor. Personel yetişemediğini söylüyor.

Ya da ameliyata gidecek hasta için gelen sedye kanlı silinmesini istiyorsunuz kanlı sedyeden hastasına başka bir hastalık bulaşmasını kimse istemez hasta yakını da doğal olarak sedyenin silinmesini talep ediyor. Hemşire hanım benim işim değil diyor,

Sedyeyi getiren personel benim işim değil diyor

Bu iş kimin işi diyorsunuz temizlik firmasının işi diyor, peki temizlik firmasının elemanı nerede bilmiyorlar.

Hele asansörler gerçekten efsane traktör gibi çalışıyor. Hani bozuk yoldan geçersiniz arabanızla o yol bitene kadar arabanız sürekli hoplar, zıplar ve sallanır asansörler de öyle dersek abartı olmaz her halde.

Bir asansör ikinci kattan birinci kata giderken birden hızlanıyor ve birden duruyor asansörde olanlar doğal olarak asansör zeminiyle tanışmış oluyorlar bu olayı asansör içinde bulunanlar anlattı. O asanasör dört gün çalışmadı şu anda çalışıyor mu bilmiyorum?

Bir başka asansör de bozulmuş. Bir blokta bir asansör hizmet veriyordu.

Çarşaf değiştirmek istiyorsunuz birkaç saat sonra çarşafı temizlik personeli getiriyor size veriyor ve arkasını dönüp gidiyor. Pardon diyorsunuz çarşafı değiştirmeyecek misiniz, Cevap benim işim değil kimin işi ben bilmem siz kendiniz değiştirin hasta yakınları çarşafı değiştiriyor kirli çarşafı kenarı bırakıyor bir ara gelip kirli çarşafı alıyorlar.

Odalarda bir sandalye bir de açılır koltuk var refakatçı yatarsa o açılır koltuğu açıyor ona yatıyor. O koltuklar gerçekten birçok refakatçı söyledi çok pis ama insanlar korkuyor orada bunları dillendirmeye hastası ile ilgilenilmez diye. Odalara bırakılan bir sandalye ve açılır tekli koltuktan başka bir sandalye isteme ve bulundurma şansınız yok çünkü hastane yönetimi tarafında yasaklanmış.

Refakatçılardan duyduğum bir başka olay görüntülü konuşmak fotoğraf çekmek video çekmek hastane yönetimi tarafından yasaklanmış. Bir refakatçı görüntülü telefon görüşmesi yaparken hemşire hanım video çektiğini zannetmiş video çekmek yasak çekemezsiniz demiş kişi telefonu çevirmiş hemşire hanıma video çekmiyorum görüntülü görüşüyorum demiş o da yasak hemen kapatın demiş. Hastane yönetimi yasaklamış.

Mesela bir başka konu personel İzmir’in bir ucunda oturuyor İzmir Şehir Hastanesi’ne görevlendirmişler personel isyan ediyor ömrüm yolda ve işte geçiyor aileme zaman ayıramıyorum sürgün yemiş gibiyiz diyorlar.

Bir başka olayı da bir refakatçı anlattı, refakatçı kaldığı odada elektrik kaçağı varmış personele söylemiş personel bir şey olmaz demiş. Refakatçı kime söylediysek kimse çözüm üretmedi diye serzenişini dile getirdi.

Başka bir ilginç olay.

Hastane bahçesinde bulunan otoparkta bir hasta yakını bir cepte arabasını park etmiş hemen yanında ki cep’e de yatak atmış. Bir tek boş cep var ona da yatak atmışlar. Güvenlik personeli uyarmış yatak kaldırılmış 4 adet açılır kapanır sandalye konmuş kaldırımda kutuyla etrafı çevrili bir piknik tüpü.

Yani İzmir Şehir Hastanesi’nde gariplikler bitmiyor. Mesela merdivenleri görmeniz gerekli neden mi Kemeraltı veya Karşıyaka çarşısı ya da Bornova Büyükpark çok daha temiz. Onbinlerce insan bu çarşılarda geziyor olmasına rağmen çok daha temiz.

Merdivenler gaz odasına dönmüş çünkü bazı bloklarda sigara odası varmış bazı bloklarda sigara odası yok personel de hasta yakını da gaz odası olmadığı için merdivenlerde sigara içiyorlar. İçtikleri sigaraları yerlere atıyorlar kimi katlarda izmaritleri 5 litrelik su bidonlarının içine atıyorlar. İçtikleri ayran ve diğer içeceklerin kutularını da orada bırakıyorlar.

Personeller de bu konudan memnun değiller ancak sigara içecek oda olmadığı için burada içtiklerini söylüyorlar.

Merdivenlere küçük tuvaletini yapanalar bile varmış.

İzmir Şehir Hastanesi’nde yatan hastalara ve refakatçılarına Allah sabır versin diyelim.

Bak aklıma başka bir ilginç olay geldi, hasta ve refakatçıya üç öğün yemek verilmesi gerekiyor hastaya veriyorlar ama refakatçılar her öğünde yemek peşinde koşuyorlar yemek dağıtan personel listede adınız yok diyormuş bu üç beş gün sürüyormuş bazı refakatçılarda. Ama üç gün kesinlikle koşturuyoruz diyor birçok refakatçı. Yemek dağıtım esnasında odada yoksa o gün aç kalıyorsun diyorlar. Çünkü listede refakatçıya adın yok deniyormuş.

İzmir Şehir Hastanesi’nde her halde Başhekim ve Hastane Müdürü vardır onlara önerim ara sıra da olsa hastaneyi gezmeyi düşünsünler. Ama birimlere haber vermeden gitmelerini önereceğim özellikle merdivenleri kullanarak katları dolaşsınlar.

Açılalı daha kaç ay oldu fakat düzen yok temizlik merdivenler de hiç yok zaten çarşafları da vatandaş kendi değiştiriyor hasta refakatçılarına fırça da atıyorlar yani çok yazık.