Geldi çattı yine o karagün, kalbimizde derin bir acı ve hüzünle, Srebrenitsa Soykırımı’nın yıldönümünü anıyoruz.
11 Temmuz 1995’te, Bosna Savaşı’nın en karanlık günlerinden biri olarak tarihe geçen o acı gün, mazlumların katledildiği gün, vicdanı olmayanların soykırım yaptığı gün…
Ellerinden ve ağızlarından kan damlayan ırkçı Sırp Çetnik’lerin Arkan’ların insanlıkla bağdaşmayan insanlık dışı katliamının işlendiği gün olarak tarihteki yerini aldı.
Takvim yaprakları 11 Temmuz 1995’i gösteriyordu. Avrupa’nın ortasında sözde medeniyet ve insan hakları savunucularının ortasında Hollanda’lı komutan askerlerinin gözlerini bağladı sanki kulaklarını tıkadı, eli kanlı Sırp Çetnik’ler ve Arkan’lar ortalığı kana buladı.
Hollanda’lı askerler üç maymunu oynadı.
Dünya’ya medeniyet ve insanlık dersi veren Avrupalı ülkeler ve ABD bu soykırıma göz yumdu, Dirina Nehri’nden su yerine kan aktı.
Elinde yemek yapmak için kullandığı malzemelerden başka bir şey olmayan Boşnak kadınlarına tecavüz ettiler katlettiler, oyuncakları ile oynayan masum Boşnak bebeklerini ve çocukları katlettiler nerede Avrupa’nın ortasında medeniyet ve insanlık dersi verenlerin gözleri önünde.
Sırplar resmen etnik temizlik yaptılar. Srebrenitsa’yı unutma unutturma.
Sırplar yaptığı katliamlarda genç yaşlı kadın çocuk demeden binlerce Boşnak yaşamını yitirdi.
Yitip giden hayatlar gözü yaşlı insanlar kaldı arkalarında.
Bugün Boşnak soykırımının üzerinden 29 yıl geçmiş buna rağmen her yıl yeni Toplu mezarlar bulunuyor. Her 11 Temmuz günü isimleri belirlenenler yeniden defnediliyor. Bu yıl da bakalım kaç masum Boşnak defnedilecek.
Srebrenitsa soykırımı II. Dünya Savaşı’ndan sonra Avrupa’da yapılan en büyük insan katliamı ve etnik soykırım olarak Dünya tarihine kazınmıştır.
BM’in (Birleşmiş Milletler) güvenli bölge ilan ettiği 6 bölgeden biri de Srebrenitsa’ydı. Gelin görün ki güvenli bölge ilan edilen Srebrenitsa’da Boşnak soykırım yapıldı.
Sırplar, savaşın son yılı olan 1995’in Temmuz ayında başlattıkları “Krivaya 95” kodlu operasyonla Srebrenitsa’nın da içinde olduğu bölgeyi tamamen ele geçirmek için harekete geçti. Sırp Cumhuriyeti’nin lideri Radovan Karaciç, Bosna Sırp Ordusu komutanı Ratko Mladiç’e tam yetki vererek bu bölgelerin alınmasını istedi.
Daha önce BM Barış Gücü tarafından silahları toplanan Boşnaklar savunmasız durumdaydı. Zaten uzun süredir açlık sorunu yaşayan Boşnakların savaşacak güçleri de kalmamıştı. Kasabayı korumakla görevli yüzlerce Hollanda askeri ise Sırplara karşılık vermeye niyetli değildi. Boşnakların Hollandalı komutana, ‘en azından silahlarımızı geri verin’ çağrısı da karşılıksız kaldı.
Hollandalı Komutan Thom Karremans, güvenliğinden sorumlu olduğu 25.000 mülteciyi ve tüm şehri Sırpların insafına terk ederken Sırplarla kadeh tokuşturdu.
Aslında insanlığın öldüğü gündür 11 Temmuz 1995: çünkü o gün yaşlı, genç, çoluk çocuk kadın masum 8.372 Boşnak katledildi.
Srebrenitsa’da ki BM kampında tercümanlık yapan Boşnak Hasan Nuhanoviç anılarında şunları paylaşmıştır; “Hollandalı askerlerin bulunduğu kampa gelerek, kampa sığınan insanların teslim edilmesini isteyen Sırp komutan, aksi takdirde kampın bombalanacağını açıklamıştır.”
Hollanda askerlerinin kendi canlarını kurtarmak için insanları tek sıra halinde teslim ettiğini aktaran Hasan Nuhanoviç kamp etrafında boğazlanan insanların çığlıklarını ve yalvarmalarını unutamadığını söylemiştir’.
Kampa sığınanların arasında ve Sırp askerlerine teslim edilen Boşnak’ların arasında Nuhanoviç’in 18 yaşındaki erkek kardeşi Muhammed, annesi ve babası da vardır. Yaşadığı o günleri gözyaşları içinde anlatan Hasan Nuhanoviç katliamcılardan birçoğunu teşhis etmesine rağmen cezalandırılmadıklarını, hatta annesinin katili olan kişinin devlet dairesinde memur olarak görev yapmaya devam ettiğini belirtmiştir.
Halen Saraybosna’da yaşamaya devam eden Hasan Nuhanoviç, yaşadığı bu üzücü ve kan donduran anıları 2007 yılında yazdığı “ Birleşmiş Milletler Bayrağı Altında-Srebrenitsa Katliamı” adlı kitabında paylaşmıştır.
Son olarak bilge Kral Aliya İzzetbegoviç’in söylediği o meşhur sözüyle bitirmek istedim yazımı, ‘Savaşta büyük zulme uğradınız. Zalimleri affedip affetmemekte serbestsiniz. Ne yaparsanız yapın, ama soykırımı unutmayın. Çünkü unutulan soykırım tekrarlanır.’
Bizler Srebrenitsa Soykırımını unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız!
Sağlıcakla Kalın