Şehir hastaneleri sağlık sistemimizi bozuyor

» Konuk Yazarlar » Şehir hastaneleri sağlık sistemimizi bozuyor

Ahmet Doğruyol yazdı…

 

Hangi ilimize şehir hastanesi yapıldıysa, o ilimizde sağlık sistemimiz ile ilgili sıkıntılar azalmıyor artıyor.

Dışarıdan görsel olarak bakıldığında 2 bin, 2 bin beş yüz yataklı devasa hastaneler bazı vatandaşlarımızın hoşuna gidiyor alabilir. Önemli olan hastanelerin büyük olması, yatak sayısının yüksek olması değil, vatandaşın sağlık ihtiyaçlarını karşılayabiliyor olmasıdır.

En verimli sağlık hizmeti sunumu vatandaşa yakın olan, vatandaşın kolay ulaşabildiği sağlık kuruluşundan alınan sağlık hizmetidir. Şehir hastanesi açılan her ilimizde sağlık sistemimiz sıkıntılı sürece girmiş ve aylarca hatta yıllarca sıkıntılı süreç devam etmiştir.

Tasvip etmesekte, devlete büyük maliyetler getirse de, yap işlet devret sistemiyle otoyol, köprü, havaalanı vb. bazı yatırımlar yapılmaktadır. Bu yatırımlar olmayan köprü olmayan yere köprü, havaalanı olmayan yere havaalanı yapılmaktadır. Peki hastane olan yere neden hastane yapılır?

Peki ülkemizde neden şehir hastaneleri yapılmaktadır?
Devlet hastanelerinde yapılamayıp ta, şehir hastanelerinde yapılabilen artı hiçbir bir sağlık hizmeti yoktur.
Şehir hastaneleri yap, işlet, devret mantığıyla hasta garantisi verilerek, metrekare üzerinden kiralarının ödendiği devasa yapılardır. Şehir hastaneleri yönetilmesi zor olan hastanelerdir. Şehir hastanelerinin genel olarak şehirden uzak yerlere yapılması vatandaşın hastaneye ulaşımını da zorlaştırmaktadır.

Ve şehir hastanelerinin en büyük zararı da, şehir hastanelerinin açılmasıyla birlikte, kapatılan devlet hastaneleridir. Şehir hastanesi açılan hemen her ilimizde bazı devlet hastaneleri ya kapatılmış, ya da atıl duruma düşürülmüştür.

Son açılan şehir hastanelerinden biri, İzmir Şehir Hastanesidir. Ve İzmir Şehir Hastanesinin açılmasıyla birlikte atıl duruma düşürülen ilk sıradaki hastaneler İzmir Bozyaka Eğitim Araştırma hastanesi ve Tepecik Eğitim Araştırma hastanesidir.

Genel olarak personellerinin şehir hastanesine aktarıldığı bu hastanelerde doktor, hemşire ve diğer sağlık personellerinin eksik olmasından dolayı neredeyse hizmet verilememe noktasına gelmiştir.

Atıl duruma düşürülen hastanelere son örneklerden biri, İzmir Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesidir.

1985 yılında İzmir’e İzmirlilere hizmet vermeye başlamış olan Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi yaklaşık 40 yıldan bu yana İzmir’in göz bebeği sağlık kuruluşlarımızdan biriydi. İzmir şehir hastanesinin açılmasıyla birlikte, Şehir Hastanesine tayin olan ve geçici görevlendirmelerle diğer sağlık kuruluşlarına gönderilen personellerden dolayı bugün Bozyaka hastanesi adeta can çekişmektedir.

Bu süreçte hastane personelleri aidiyet duygusundan uzaklaşmış, aile ve sosyal yaşamları da olumsuz etkilenmiştir. Bir devlet hastanesinin açılması, vatandaşların benimsemesi, kurumsal hafızanın oluşması kısa sürede oluşan durumlar değildir.

Atıl duruma düşürülen hastanelerimizde Hastane var, Hasta var, Doktor yok. Hastane var sağlık personeli yok. 6 ay öncesine kadar internette Bozyaka Hastanesi yazdığımızda, 24 saat açık yazarken, şimdi saat 09.00 – 16.00 arası açık yazmaktadır. Koskocaman hastane için hafta sonları ise kapalı yazmaktadır. Böylece vatandaşlara hastane kapalı imajı verilerek, vatandaşlar geceleri ve hafta sonları acil bir durumda bölgedeki diğer hastanelere ve özel hastanelere yönlendirilmektedir.

Şehir hastanesi açıldığında hastane kapandı imajı verilmiş, hastanenin malzemeleri başka hastanelere kamyonlarla götürülmüştür. Şimdide malzeme yok bahanesiyle ameliyatlar alınmayarak hastane çalışmıyor diye gösterilmektedir. Yani Bozyaka Eğitim Araştırma Hastanesi bir şekilde işlevsiz hale getirilmeye çalışılmaktadır. Bu kurumlara yazıktır. Günahtır.

Yani sonuç olarak şehir hastanelerinin ülkemizin sağlık sistemine faydası değil, zararı olmaktadır. Bir ildeki tüm doktorları bir hastaneye toplamak marifet değildir. Marifet hastanın doktora ve vatandaşın da ihtiyacı olan sağlık hizmeti sunumuna ulaşabilmesi dir.