İzmir Büyükşehir Belediyesinin kentin muhtemel afetlerden en az hasarla etkilenmesi ve güvenli yapılaşmaya uygun alanların belirlenmesi için başlattığı deprem araştırmaları ve risk azaltma projeleri sürüyor. Karada ve denizde fayların incelendiği depremsellik araştırması ve yapı envanteri çalışmasının yanı sıra, Bornova’dan başlatılan zemin araştırması da devam ediyor. İzmir Büyükşehir Belediyesinin Çiğli’de kurduğu yapı ve zemin laboratuvarında da zemin araştırmasıyla ilgili çalışmalar hızlandı. Beton, kaya ve zemin incelemelerinde ihtiyaç duyulan 50 ayrı deney ve test yapılabilen Egeşehir Laboratuvarı’nda Bornova’nın jeolojik yapısı araştırılıyor. Sahadan gelen numuneleri inceleyen ekip, 22 bin test yaptı. Veriler, uzmanlar tarafından değerlendirildikten sonra kesin sonuçlar elde edilmiş olacak. Sonuçlar, Bornova’nın jeolojik yapısını ortaya çıkaracak. Ayrıca yeni yapılacak yapıların tasarım parametreleri için de rehber niteliğinde olacak.
Numuneler detaylı olarak inceleniyor
İzmir Büyükşehir Belediyesi Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Dairesi Başkanlığı Afet Risk Yönetimi Şube Müdürlüğü bünyesinde görev yapan jeoloji mühendisi Ercüment Aysert, çalışmalar hakkında şunları söyledi:
“İzmir genelinde sahadan sondajlarla aldığımız numunelerin jeolojik verilerini elde etmek için burada analizler yapıyoruz. Zemin koşulları, zeminin dayanımları, depreme karşı verdiği tepkilerle ilgili sonuçlar elde ediyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi araştırmaları kendi laboratuvarında yaptığı için detaylı, güvenilir, şeffaf ve daha geniş veriler elde edebiliyoruz. Zemin parametrelerinin belirlenmesi amacıyla farklı testlerin yanı sıra kaya ortamların parametrelerini belirlemek için de farklı deneylerden faydalanıyoruz.”
Hayat kurtaran analizler
Ercüment Aysert, “Zemin dayanımını ölçmek için tek eksenli cihazda basınç uygulayarak sondaj yaparak aldığımız karot numunelerinin hangi seviyelerde kırılacağını test ediyoruz. Yaptığımız deney sonucunda da o zeminde nasıl bir bina yapılması, kaç katlı yapılması, depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi gerektiği sonucunu çıkarıyoruz. Zemin sınıfında aldığımız örneğin kil numuneleri ile farklı bir test uyguluyoruz. Bunda da zemindeki sıvılaşma riskini, sıvılaşmanın seviyesini belirliyoruz. Binalar yapılırken dikkat edilmesi gereken bütün testleri burada yapabiliyoruz” dedi.
Zemin Kaya Bölüm Yöneticisi Gökçe Nazlı Kalbaz, Bornova’nın zemin profilini değerlendirmek için deneyler yaptıklarını, bu sayede bilimsel verilerin elde edileceğini söyledi. İlçede belirli lokasyonlardan sondaj aracılığıyla numunelerin alındığını anımsatan Kalbaz, “Burada yaptığımız en önemli çalışma, dinamik yüklemeler altında yaptığımız deneyler. Türkiye’de ilk diyebiliriz. Rezonant kolon, bender element deneyleri ile birlikte özellikle deprem etkisi altında kalan zeminlerin, dinamik etkilere maruz kaldıkları zaman nasıl davranış gösterdiklerini inceliyoruz” dedi.
Beton Zemin Kaya Teknik Elemanı Süleyman Kutlu Kılınç da, sahadan alınan numunelerden biri olan kayanın dayanıklılığını yaptıkları testlerle ortaya çıkardıklarını belirtti.
Egeşehir Laboratuvarı’nda İzmir Büyükşehir Belediyesi önderliğinde İZENERJİ tarafından yürütülen “Meles Çayı Havzası Yağmur Suyu Hasadı ve Yönetim Projesi” çerçevesinde Ar-Ge çalışmaları da devam ediyor. Ayrıca İZENERJİ tarafından yürütülen “Harmandalı Katı Atık Sahası Malzeme Ocağı Araştırma Sondajları” çerçevesinde bölgede depolama sahalarının jeolojik olarak uygunluğunun değerlendirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmaları yapıldı. Egeşehir Laboratuvarı’nda Türkiye’de ilk ve tek olarak rezonant kolon, bender element deneyleri yapılıyor. Mühendislik olarak ise konsolidasyon, zeminde tek ve üç eksenli basınç dayanımı, kesme kutusu, kayada makaslama deneyi, kayada üç eksenli basınç dayanımı yapılıyor. Zemin (fiziksel) deneyler ise su içeriği, kıvam limitleri, elek ve hidrometre analizi ile özgül ağırlıktan oluşuyor.