Emek yoğun, yaşam değersiz

» Özel Haber » Emek yoğun, yaşam değersiz

Haber: Arif Enes DURAK Ağır ve uzun çalışma süreleri, düşük ücret, mobbing, meslek hastalıkları patlamalar, zehirlenmeler… Geçmişten günümüze can pazarının yaşandığı maden ocaklarında çalışan işçilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Dev Maden Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Atasoy, Ege Saati’ne yaptığı açıklamada, “İşçilik dediğimizde, maden iş kolu birinci sırada aklımıza geliyor. En zor şartlarda çalışılan bir […]

Haber: Arif Enes DURAK

Ağır ve uzun çalışma süreleri, düşük ücret, mobbing, meslek hastalıkları patlamalar, zehirlenmeler…

Geçmişten günümüze can pazarının yaşandığı maden ocaklarında çalışan işçilerin yaşadıkları sorunlara dikkat çeken Dev Maden Sen Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Atasoy, Ege Saati’ne yaptığı açıklamada, “İşçilik dediğimizde, maden iş kolu birinci sırada aklımıza geliyor. En zor şartlarda çalışılan bir iş koludur. Yaklaşık 25-30 yıldan beridir de ciddi anlamda emeğin ucuzladığı bir dönemden geçiyoruz. Kazaların, can kayıplarının çokça yaşandığı, emeğin sömürüldüğü bir iş kolundan bahsediyoruz” dedi.

“EMEĞİ ÇOK YOĞUN BİR SEKTÖR”

İşverenlerin tasarruf amacıyla işçi sağlığını ve güvenliğini ikinci plana attığını ifade eden Başkan Atasoy, “Bu tasarruflar sonucunda, işçiler sakatlanmalarla, kazalarla, hastalıklarla karşı karşıya kalıyor. Dev Maden Sen olarak elimizden geldiğince bu usulsüzlüklere karşı durmaya çalışıyoruz. Madencilik sektörü zor bir sektör, emeği çok yoğun olan bir sektör. Diğer sektörlerde makinelerle çalışabilirsin ama maden sektöründe insan gücüne ihtiyaç duyuluyor. Zor şartlar altından o madenin içinden çalışıyor işçilerimiz” diye konuştu.

“EGE BÖLGESİ’NE GÖZ DİKTİLER”

Uluslararası sermayenin gözünü Ege Bölgesi’nin güzelliklerine diktiğini belirten Atasoy şunları söyledi;

“Sermayenin ve uluslararası tekellerin büyük saldırıları ile karşı karşıyayız. Ülkeyi, talan etme derdindeler, bilhassa Ege Bölgesi. Son yıllarda uluslararası maden tekelleri bu bölgeye gözlerini diktiler. Hemen üst tarafımızda Kaz Dağları’na gözlerine diktiler. Orada oksijenimizin üretildiği alanda, bize zehir pompalama derdindeler ama bunların üstesinden gelebileceğimizi düşünüyoruz. Hem işçilerimizin haklarını koruyup hem ülkemizin çıkarlarını koruyarak bu işlerin altından kalkabileceğimizi düşünüyoruz.”

“EMEĞİMİZİN PEŞİNDEYİZ”

İki yıllık pandemi arasının ardından 1 Mayıs’ta yeniden sokaklara çıkarak işçilerin sesini duyurmaya çalışacaklarını ifade eden Atasoy, “İşçinin en büyük kazanımı bizim için keyiftir, 1 Mayıs’a da ‘Emeğimizin peşindeyiz ’ şiarıyla çıkacağız. Bizim Dev Maden Sen olarak 1 Mayıs’taki talebimiz işçinin kazanımıdır, kazanımlarının artılırmasıdır. Sağlıklı yaşaması, sağlıklı çalışması yaşam koşullarının düzeltilmesi bizim 1 Mayıs talebimiz sadece budur” dedi. Madenlerin uluslar arası sermayeye yem edilememesi gerektiğini vurgulayan Başkan Atasoy açıklamalarını şu sözlerle sonlandırdı:

“Biz bu madenlerimizi üretmeme, toprağın altında bırakmama derdinde değiliz. Bu madenleri bizim çıkartıp, bizim işleyip koşullarıyla piyasaya sunmamız gerekiyor. Maalesef son yıllarda bizden bunu sakınır oldular. Uluslararası tekeller artık siz çalışmayın, biz gelir çıkarırız, sizin işçinizi de kullanırız. Sizin işçiniz çok dayanıklı işçi sağlığına iş güvenliğine gerek yoku pompalıyorlar bizlere.