Haber: Onur Ulutaş
İzmir’in kentsel dönüşümü konusunda en deneyimli başkanlarından Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, Konak ilçesinin mevcut yapı stoğu nedeniyle duyduğu endişeye “Böyle bir deprem İzmir’de olsa sokaklara girilemez” sözleriyle dikkat çekti. Deprem bölgesindeki izlenimlerinden, kentsel dönüşüm çalışmalarına dek pek çok soruyu yanıtlayan Batur, Türkiye’nin dört bir yanına yönelen göç dalgası ve bölgedeki demografik değişim tehlikesinin önemine de dikkat çekti.
DEMOGRAFİK YAPI DEĞİŞİYOR MU?
Konak Belediyesi’nin deprem bölgesinde sürdürdüğü faaliyetleri anlatan ve bölgedeki izlenimlerini paylaşan Başkan Batur, yerel yönetimlerin afet karşısında aldığı sorumluluğa vurgu yaparken bölgedeki demografik yapı değişimi tehlikesine dikkat çekti.
Başkan Batur, konuya ilişkin şunları söyledi: “Bölge çok büyük hasar görmüş. Orada yaşayan vatandaşlarımız travma yaşıyorlar. Bir kısmı, mecburen başta çevre illere olmak Türkiye’nin birçok iline, büyük kentlere doğru bir akın ediyor. Demografik yapısı değişmeye başladı tabi bölgenin. Özellikle Suriyeli göçmenlerin yerleşmesiyle ilgili endişe yaşanıyor. Bu da ayrı bir sıkıntı. Bununla ilgili bir önlem de alınmıyor. Halen depremin yaralarını sarmakla uğraşan bir devlet mekanizması var. Biz de Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesinde çadır 500’den fazla vatandaşa yuva olan bir kent oluşturduk. İyi ki Cumhuriyet Halk Partili Belediyeler varmış. Gerçekten her noktada İzmir İstanbul, Ankara ve diğer ilçe belediyeleri… Hepsi bir ilçede, ilde olayın ucundan tutmuş ve oradaki vatandaşların sıkıntılarına çare olmaya çalışıyorlar.”
“KONAK’A 10 BİN CİVARINDA DEPREMZEDENİN GELMESİNİ BEKLİYORUZ”
Deprem bölgesindeki koordinasyonsuzluk ve depremzedelerin ihtiyaçlarının yaşadıkları bölgelerde karşılanamaması nedeniyle Konak ilçesine gelen depremzede sayısını açıklayan Batur şunları söyledi:
“Konak sınırları içinde de yerleşen vatandaşlarımız var. Kaymakamlıktan bilgilerini alıyoruz. Ziyaret ediyoruz. Herhangi bir ihtiyaçları sıkıntıları var mı diye kontrol ediyoruz. Konak’a gelen depremzede sayısı geçtiğimiz hafta 3552 kişiydi bu hafta on binleri bulmasını bekliyoruz. Çünkü insanlar yaşam şartları açısından çok zor durumda orada. Biz orada neler yaşandığını gördük. Orada ne yazık ki hala çadır ve hijyen su sıkıntısı var. Bunların süratle çözülmesi gerekiyor.”
GECEKONDU DA DEPREME DAYANIKSIZ, KORDONDAKİ EN LÜKS DAİRE DE
Bölgedeki yapı stoğunun büyük bölümünün deprem yönetmeliğine uygun olamayan eski yapılardan oluştuğunu ifade eden Batur, “Konak’ta 63 bin binanın 43 bini 2000 yılından önce yapılmış. Merkez çeperindeki mahalleleri de kent merkezindeki 1. Kordon, 2. Kordon ve Güzelyalı, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı’nda da durum böyle. Bu alanların dönüşümünün sağlanması lazım. Biz Gültepe de 500 hektarlık alanın çalışmasını 1 yılda bitirdik. Bu ay içinde 5 No’lu bölgedeki alanı askıya çıkartacağız. İster parsel ister ada bazında olsun bu binaları yerinde dönüştürmeliyiz” dedi.
“BÖYLE BİR DEPREM İZMİR’DE OLSA…”
Başkan Batur, beklenen İzmir depreminde mevcut yapı stoğunun çok büyük yıkımlara neden olacağını, alınacak radikal kararlarla dönüşümün topyekün bir seferberlik halinde sürdürülmesi gerektiğinin altını çizdi. Batur açıklamasında çözümün gerçekçi yasal düzenlemeler ve devlet teşviki ile sağlanabileceğini şu sözlerle anlattı:
“Öncelikle imar affı denilen ucube kararların unutulması lazım. Mevcut yasaların da dönüşümü teşvik etmediği açık. Devlet vatandaşa uzun vadeli krediler vermeli. 400 bin lira yetmiyor. İnşaatın yapım maliyeti konusunda bir sıkıntı var. Müteahhit firmaların devreye girmesi lazım. Rant deniliyor ama başka bir şekilde dönüşümün imkanı yok. Kat yüksekliklerinde bilimsel kıstaslar ölçüsünde belli bir emsal artışı yapmamız gerekiyor. Bir taraftan da büyükşehir belediyemizin bir yapı envanter çalışması var. Binalar projelendirilirken oda vizesi alması için çalışma başlattık. Akademik odalar ile birlikte hangi zeminde hangi tekniklerle bina inşa edileceğini belirleyeceğiz. Bu konuda geç kalmamalıyız. Deprem bölgesinde yıkılmayan binaların birçoğu bodrum katlı yapılar. Konak’ta yapılacak yeni binaların bodrum katlı olmasına özen göstereceğiz. Allah korusun böyle bir deprem İzmir’de olsa bazı mahallelerin sokaklarına dahi giremezsiniz. Bu tabloyu yaşamamak için devletin, vatandaşının yanında olacağı seferberliği 14 mayıstan sonra Millet İttifakı ile kurulacak yeni yönetimle birlikte başlatacağımıza inanıyorum. Bu kentlerin artık depremi korku içinde beklemeye tahammülü yok.”