Bahar mevsiminde astım hastalarına 10 kritik uyarı! 

» Gündem » Bahar mevsiminde astım hastalarına 10 kritik uyarı! 

Astım tüm yaş gruplarında görülen en yaygın kronik hastalıklardan biri. Dünya genelinde 300 milyonun, ülkemizde de 7 milyonun üzerinde astım hastası olduğu belirtiliyor.

 

Astım tüm yaş gruplarında görülen en yaygın kronik hastalıklardan biri. Dünya genelinde 300 milyonun, ülkemizde de 7 milyonun üzerinde astım hastası olduğu belirtiliyor. Üstelik astımın görülme sıklığı günümüzde giderek artıyor.  Astım, en önemli sinyallerinden olan nefes darlığı, hışıltılı solunum ve inatçı öksürük nedeniyle yaşam kalitesini ciddi boyutlarda bozabiliyor ve iş gücü kaybına neden olabiliyor. Özellikle de doğanın canlanıp çiçeklerin açtığı, polenlerin havada uçuştuğu bahar ayları astım hastaları için adeta kabusa dönüşebiliyor.

Göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Süha Alzafer, bahar mevsiminin özellikle polene karşı alerjisi olan astım hastalarını olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, “Polenler astımı tetikleyen etkenlerden biridir. Ayrıca genellikle bu hastalarda beraberinde alerjik nezle de olduğu için polenler üst solunum yollarında tıkanıklığa yol açar ve astımı daha da kötüleştirir. Ancak hekimin önerdiği ilaç tedavisi ve alınacak olan bazı önlemler ile yaşam kalitesi bozulmadan normal bir yaşam sürmek mümkündür” diyor.

Tek belirtisi ‘öksürük’ olabiliyor!   

Astım, hava yollarının mikrobik olmayan iltihabı (enflamasyon) nedeniyle gelişen, hava yollarının daralmasıyla karakterize ve krizler halinde seyreden bir hastalık.  Dolayısıyla kriz olmadığı zamanlarda hastada hiçbir belirti ve anormal muayene bulgusu olmuyor. Nefes darlığı ve hışıltılı solunum, astımın en sık görülen belirtilerini oluşturuyor.  Dr. Süha Alzafer, bu yakınmaların yanı sıra öksürük, göğüste baskı ile kaşıntı hissi gibi belirtiler de  görülebildiğini vurgulayarak, “Alerjik astımı olan hastalarda  genellikle alerjik nezle ve sinüzit de bulunabildiği için bu şikayetlere ayrıca arka arkaya defalarca kez hapşırık, burun ve geniz kalıntısı ile su gibi burun akıntısı da eşlik eder” diyor.

Astıma pek çok etken neden olabiliyor. En sık görülen sebebi ise alerjik bir bünyeye sahip olmak. Hastaların büyük çoğunluğu alerjiden dolayı astıma yakalanıyorlar. Ancak alerjiye bağlı olmayan astım türleri de mevcut. Örneğin bazı meslekler, solunum yoluyla maruziyet oluşturarak, alerjik olmayan mesleki astıma yol açabiliyor. Yine bir başka astım türü sadece egzersiz yapıldığında ortaya çıkan ve egzersizin tetiklediği astım oluyor. Dr. Süha Alzafer, astım ataklarını tetikleyen faktörleri, ‘Polenler, ev tozu akarları, bazı hayvanlar (kedi, köpek, kuş gibi), sigara dumanı, küf mantarları, hava kirliliği, soğuk hava, solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit, reflü, asetil salisilik asit ve beta bloker gibi ilaçlar, bazı besinler, özellikle kırsal alanda rastlanılan ev içi duman maruziyeti’ olarak sıralıyor.

Tedavi edilebilen bir hastalık

Alzafer, astımın tedavisinden etkin sonuç alınmasında düzenli ilaç kullanımının son derece önemli olduğu uyarısında  bulunarak, “Hasta, herhangi bir  yakınması olmasa bile ilaçlarını mutlaka hekiminin önerdiği süre ve  dozda kullanmalı, ‘yakınmam yok’ diyerek kendiliğinden bırakmamalı. Aksi halde zaman içinde astım hastalığı kronikleşebilir. Dolayısıyla kriz olmadığı zamanlarda da sürekli solunumsal yakınmaları olan bir hastaya dönüşebilir” diye konuşuyor.