İzmir’de emekçiler ‘Asgari ücret’ için yürüyüş düzenledi

» Büyük Manşet » İzmir’de emekçiler ‘Asgari ücret’ için yürüyüş düzenledi

DİSK Ege Bölge Temsilciliğine bağlı sendikalar ve şubeler ‘Gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanacak ücret’ sloganı ile İzmir Cumhuriyet meydanında konuşma gerçekleştirdi.

DİSK Ege Bölge Temsilciliğine bağlı sendikalar ve şubeler ‘Gelirde adalet, vergide adalet, insanca yaşanacak ücret‘ sloganı ile İzmir Cumhuriyet meydanında konuşma gerçekleştirdi.

Enflasyonun artması, milli gelirin dengesizliği ve  asgari ücretin henüz belirlenmemesi vatandaşların ‘İnsanca yaşamak istiyoruz’ diyerek sokaklara dökülmesine neden oldu. İşçi sınıfının yarım gün iş bırakarak düzenlediği yürüyüşte aralarında, Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Ege Bölge Temsilciliği, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’de bugün DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Aday Adayı ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un da bulunması halkın yalnız olmadığını gözler önüne serdi.

İşçilerin Cumhuriyet Meydanında gerçekleştirdiği enflasyon direnişinde konuşan Çerkezoğlu, “Ülkede adalet diyoruz. Bu ülkede bu topraklarda cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girdiğimiz bu süreçte demokrasinin bütün kırıntılarını ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı ülkede ‘Adalet’ diyoruz. Bugün sevgili arkadaşlar, işçi sınıfı için çok önemli bir karar açıklandı. İşçi sınıfı mücadelesinin çok önemli tarihsel kazanımlarından biri DİSK’in mücadelesiyle kazanılmış Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs Meydanı olduğuna dair Anayasa Mahkemesi’nin kararı Resmi Gazete’de yayımlandı. 1 Mayıs için adalet. Taksim için adalet diyoruz. Gelir adaleti istiyoruz. Cumhuriyet tarihinin ürettiğimiz değerin bölüşümü açısından en kötü sürecini yaşıyoruz. İkinci yüzyıla girdiğimiz bu süreçte emeğin milli gelirden aldığı pay en düşük düzeyde. Bir taraftan yüksek enflasyon karşısında her gün daha fazla yoksullaşıyoruz. Diğer taraftan ağır vergi yükü ortamında ücretlerimiz geriliyor. Dünyada başka hiçbir ülke yok ki işçiler patronundan daha fazla vergi versin. Dünyada başka hiçbir ülke yok ki işçilerin ücreti yıl içerisinde vergi dilimleri nedeniyle giderek daha fazla düşsün. İşte biz vergi ve adalet istiyoruz. Vergide adalet olmadan geride adalet olmaz diyoruz. Bunun için mücadele veriyoruz. DİSK olarak adaletli bir vergi sistemi için hazırladığımız 5 maddenin kanun teklifini İstanbul’dan Ankara’ya yaptığımız yürüyüş sonrasında Meclis’e verdik. Ana muhalefet partisi kanun teklifini Meclis’e sundu. Ve sürecin takipçisi olmak için günden bir yine yollara düştük” dedi. Ülke genelinde mitinglerine devam edeceklerini belirten Çerkezoğlu, “Ülkeyi yöneten siyasi iktidara buradan sesleniyoruz. O sermayeden şirketlerden vergi almayan alamayan yandaş şirketlerin vergi borçlarını bir gecede affedenlere sesleniyoruz. Eğer daha fazla vergi almak istiyorsanız artık işçinin emekçinin cebine bakmaktan vazgeçin. Etrafınıza bakın etrafınıza. O kar rekorları kıran şirketlere bakın. Bir kuruş bile vergi ödemeden kur korumalı mevduattan milyonlar kazananlara bakın. Yeter artık yeter. Çekin elinizi sokaklar. Çekin elinizi işçiden, çocuğumuzun geleceğinden” ifadelerini kullandı.

‘İKTİDAR İŞÇİYİ ENFLASYONA EZDİRİYOR’

DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, Türkiye’de asgari ücretin ortalama ücretinden farksız olduğunu belirtti ve  iktidarın çalışanları enflasyona ezdirdiğini söyledi. Çerkezoğlu, işçilere seslenerek,  “Adil bir vergi sistemi için kanun teklifini oy birliğinde Meclis’ten geçirmeye çağırıyoruz. Ve sevgili arkadaşlar, gelirde adalet istiyoruz. Hepimiz çalışıyoruz, hepimiz üretiyoruz. Bizim alın terimizle büyüyor bu ülke. Ve ürettiğimiz değerden payımızı istiyoruz. Kimseden sadaka istemiyoruz. Hakkımız olanı istiyoruz ve hakkımız olanı alana kadar da mücadele edeceğiz. Onun için alanlarda meydanlardayız. Işte şimdi 2024 yılı asgari ücreti belirterek çalışanların yarısından fazlası asgari ücretle hayatını sürdürüyor. Özel sektörde asgari ücretle çalışanların aranı yüzde 70’e dayandı. O nedenle öncelikle Türkiye’nin bir asgari ücretliler topluluğu olmaktan kurtarılması için toplu sözleşme hakkımız için mücadele ediyoruz. Asgari ücret Teslim Komisyonu pazartesi günü ilk toplantısını yaptı. Milyonların gözü kulağı o masada ama yarım saat sürdü toplantı arkadaşlar, yarım saat. İşte biz bugün burada asgari ücretin belirlenmesi sürecinde o masada olmamamıza rağmen göstermelik masabaşı pazarlıklarıyla milyonlarca işçinin onların çocuklarının hayatı hakkında karar verilmesine hayır demek için buradayız. Bir ortalama ücret olan asgari ücretin 15 kişinin bir masanın etrafında toplanıp milyonların hakkında karar verdiği bu sürece hayır demek için alanlardayız. Evet biz bu önemli sürecin gerçek bir toplu pazarlıkla belirlenmesi için alanlardayız. Ülkeyi yöneten siyasi iktidar sürekli olarak diyor ki ‘Çalışanları enflasyonu ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz’. Enflasyon doğru ölçülüyor mu sevgili arkadaşlar? TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına biz inanıyor muyuz? Bizim enflasyonumuz çarşıda pazarda yaşadığımız fiyat artışlarıyla TÜİK’in enflasyonu arasındaki makas giderek daha fazla açıldı. O nedenle buradan diyoruz ki TÜİK’in o düzmeci akıl dışı hukuk dışı enflasyon rakamlarıyla değil gerçek enflasyon karşısındaki kaybın giderilmesi lazımdır. Geçen hafta bir rapor açıklandı. Belki gözünüzden kaçmıştır. Bütün dünyada OECD ülkeleri içerisinde en yüksek gıda enflasyonu Türkiye’de” ifadelerini kullandı.

‘İNSANCA YAŞANACAK BİR ÜCRET İSTİYORUZ’

Türkiye’de halkın düşük maaş, yüksek enflasyon, adil olmayan vergi sistemiyle savaştığının vurgusunu yapan Çerkezoğlu, “Dünyanın en yüksek enflasyonun olduğu bu ülkede milyonların bu enflasyonu ezdirilmemesi için bu mücadeleyi veriyoruz. Ve asgari ücretin gerçek enflasyon karşısındaki kaybın ilerlediği işçilerin ailesiyle birlikte yaşayabileceği bir ücret olarak belirlenen büyümeden milli gelir artışından payını alan ve açlık sınırı, yoksulluk sınırına bakıldığında bir evde en azından iki kişi çalıştığı zaman o eve bir yoksulluk sınırı kadar gelir girebilmelidir diyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Ve biz olarak biliyorsunuz her yıl bir asgari ücret rakamı açıklarız ve bunu söyleriz. Bu yıl ilk kez sevgili kardeşlerim bir rakam söylemiyoruz. Çünkü bizim Aralık ayı başında açıklayacağımız bir rakam bir Şubat’ta zamlı asgari ücreti aldığımızda uçup gidecek. Bu yüksek enflasyon koşullarında artık biz asgari ücrette rakamların peşinde koşmak istemiyoruz. Insanca yaşayacak bir ücret istiyoruz. Ve enflasyon tek haneli rakamlara düşene kadar asgari ücretin yılda 4 kez güncellenmesi gerektiğini söylüyoruz. Şimdi bir de diyorlar ki bir asgari ücret belirleyeceğiz ve bu işi burada bitireceğiz. Yani aralık ayı sonunda açıkladıkları asgari ücretin ta bir daha ki aralığa kadar geçerli olacağını söylüyorlar. Buradan DİSK olarak çok açık ve net bir biçimde söylüyoruz. Bir asgari ücret belirleniriz ve bu işi burada bitiririz diyenlere asgari ücret artışını enflasyon karşısında hiç etmeye çalışanlara diyoruz ki Türkiye işçi sınıfı için, DİSK için bu iş burada bitmez. Hep birlikte emeğimize, ekmeğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz. İş yerlerinden alanlara, meydanlara kadar bu mücadeleyi hep birlikte büyüteceğiz. O nedenle insanca yaşayacak bir asgari ücret için gelirde adalet, vergide adalet için, ülkede adalet için mücadele veriyoruz. İstanbul’dan Ankara’ya yola çıkarken demiştik ki bu yolda yalnız yürümeyeceğiz. Attığımız her adımda, yürüdüğümüz her metrede, her kilometrede sesimiz, soluğumuz ve mücadelemiz daha da büyüdü. Umudu büyütüyoruz dedik ve her adımda umudu hep birlikte büyüttük. Umut bu meydanda. Biz varsak umut var. İşçi sınıfı varsa umut var. DİSK varsa umut var. Ve umudu hep beraber büyütüyoruz” şeklinde konuştu.

“DEMOKRASİ, İŞÇİ SINIFIYLA YENİDEN KURULMALI” 

Demokrasinin yeniden ve işçi sınıfının da dahil olduğu şekliyle kurulması gerektiğini söyleyen Çerkezoğlu, konuşmasını adaletin ancak emekçi mücadelesi ile sağlanabileceğini vurgulayarak sonlandırdı. Çerkezoğlu, “Hepimiz çalışıyoruz, hepimiz üretiyoruz ve hepimizin çalışarak ürettiği toplam değer o ülkenin 85 milyon insanını işçisine, emekçisine, emeklisini, kadınlarını, çocuklarını, gençlerini insanca yaşatmaya yeter. Yeter ki tercihler değişsin, yeter ki zihniyet değişsin. Yani neyi üreteceğimize, nasıl üreteceğimize, ürettiğimizi nasıl bölüşeceğimize hep birlikte karar verdiğimiz gerçek bir demokrasiyi kuralım. Ve biz biliyoruz ki artık ülkemizde korunacak bir demokrasiden değil, kurulacak bir demokrasiden söz ediyoruz. Eşitliği de, adaleti de, barışı, kardeşliği de, özgürlüğü de ve demokrasiyi de bu ülkede yeniden kuracak olan başta işçi sınıfı olmak üzere tüm toplumla yan yana omuz omuza büyüttüğümüz mücadelemiz olacaktır. İşte bu bilinçle bizler iş yerlerinden başlayan bu mücadelemizi bugün İzmir’de Cumhuriyet Meydanı’nda bir kez daha bir araya geldik ve bir kez daha ifade ediyoruz. Önümüzdeki hafta Edirne’den başlayan bu yürüyüş ta Artvin’e kadar ulaşacak. DİSK yönetim kurulu olarak Aralık ayı boyunca il il meydan meydan ülkemizin her yerinde olacağız. Biliyoruz ki Türkiye’nin dört bir yanında bu mücadeleyle, bu taleplerle buluşan milyonlarca sınıf kardeşimiz var. İşte burası umudun meydanı. İşte burası işçi sınıfının meydanı. Bu meydan Türkiye’nin geleceğinin meydanı arkadaşlar” dedi.