İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, KRT TV’de katıldığı programda gündeme dair açıklamalarda bulundu. Ümit Özlale’nin adaylık için yola çıkmasını yorumlayan Soyer, “Özlale benim liseden aynı zamanda küçüğüm. Bornova Anadolu Lisesi’nde birbirimizi iyi tanırız ve çok sevişiriz. Böyle bir karar sürpriz olmadı. Onun böyle bir heyecanı olduğunu biliyorum. Yolu açık olsun, tebrik ediyorum. Beni şaşırtan, beklemediğim bir şey değildi. bugünkü açıklamanın beni rahatsız eden yanı yok. Biz İzmir’e asla kaybettirmeyeceğiz. İzmir bütün bu zaman dilimi içinde ne yaptığımızı biliyor” dedi.
BENİ ŞAŞIRTAN BEKLEMEDİĞİM BİR ŞEY DEĞİLDİ
İYİ Parti’nin İzmir’de aday çıkarma kararı almasını yorumlayan Başkan Soyer, adaylık için yola çıkan Ümit Özlale ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Başkan Soyer, açıklamasında “Özlale benim liseden aynı zamanda küçüğüm. Bornova Anadolu Lisesi’nde birbirimizi iyi tanırız ve çok sevişiriz. Böyle bir karar sürpriz olmadı. Onun böyle bir heyecanı olduğunu biliyorum. Yolu açık olsun, tebrik ediyorum. Beni şaşırtan, beklemediğim bir şey değildi. En azından ittifaklar konusunda çok net olarak sayın genel başkanımıza da arz ettim. Genel seçimlerle yerel seçimin dinamiği farklı. Genel seçimlerde ittifak kurmak demokrasinin gelişmiş bir evresidir. Farklılıkların bir araya gelerek adım atma becerisini göstermesi bu genel seçim için çok doğru bir stratejiydi. Ancak yerel seçimlerde öyle değil. Yerel seçimlerde her ilin, ilçenin dinamikleri var. Yukarıdan nasıl bir çatı kurarsanız kurun örneğin Ödemiş’in dinamikleri farklıdır. Her belediye başkan adayı yüksek oy alabilmek için kiminle, ne ittifak yapmak isterse onunla yapabilir. Kısacası yerelde böyle bir ihtiyaç olmadığını düşünüyorum. Yerelde adaylar kendi seçim ittifaklarını kuracaklardır. O nedenle de bugünkü açıklamanın beni rahatsız eden yanı yok. Biz İzmir’e asla kaybettirmeyeceğiz. İzmir bütün bu zaman dilimi içinde ne yaptığımızı biliyor” dedi.
İTTİFAK YOKSA ÖZGÜRSÜNÜZ
Her partinin ayrı seçime girmesinin daha avantajlı olduğunu kaydeden Soyer, “ittifaklar konusunda ittifak olmadan gitmenin avantajı net olarak anlaşılıyor. İttifak olduğunda içinde söylemlerinizi törpülüyorsunuz, kendinizi törpülüyorsunuz, ortak dil yakalamaya çalışıyorsunuz. İttifak yoksa özgürsünüz. Ne söylerseniz net olarak onu ortaya koyarsınız. İttifak yoksa sosyal demokrat bir belediye başkanı olarak o sadelikle söylemlerinizi söylersiniz. Ben ittifaksız seçime girmenin herkes için daha sağlıklı olduğuna inanıyorum. Partiler için de seçmen için de herkesi için daha sağlıklı…” açıklamasını yaptı.
İZMİR ÜLKE SİYASETİNDE FARKINDALIK YARATABİLİR
Siyasetin sığlaştığından bahseden Soyer, İzmir’in farkındalık yaratabileceğine dikkat çekerek “Hayatım boyunca sadece kendimle rekabet ettim. Keşke eleştirse… Siyaseti bugünkü sığlığından kurtarmak lazım. Siyaset o kadar sığlaştı ki ‘dediydi, demediydi’ üzerinden yürüyor. Nezaket kayboldu, saygı kayboldu. O nedenle İzmir iyi bir örnek ortaya koyabilir. Fikir, performans, vizyon üzerinden farklı görüşler dillendirilebilinir ve vatandaşlar hangi partiyi tercih edecek onu yapma fırsatı bulabilir. Siyasetin sığlaştığı atmosferden İzmir’in ayrılacağını düşünüyorum. 2019’daki gayretimiz de buydu. Bizim sloganımız o dönem ‘çok ses, çok renk, çok nefes’ti… Hala da o… Demokrasi farklılıkların bir arada bulunması, yaşamasıdır. Bu nedenle farklılıkta bir beis yok. İzmirli siyasetin bu dilinden, aşağılayan, ayrıştıran, bağıran bu iklimden şikayetçiler. Hiç kimse bu seviyede siyaseti hak etmiyor. Bu millete yapılmış büyük haksızlık. Dilimizdekini aklımızdan geçirerek konuşmalıyız. İnsanlar bunu hak etmiyor” açıklamasını yaptı.
PARTİ MECLİSİNİN KARARI İLE ŞEKİLLENİR
Yeniden aday olma konusunda gelen soruya yanıt veren Başkan Soyer, “Mesele sadece yarım kalan işleri bitirmek değil. İzmir tarih boyunca dünyanın en büyük liman kentlerinden birisi olmuş. Özellikle Akdeniz’in en önemli liman kentlerinden biri olmuş. İhracat ve tİcaret kapasitesi yüz yıl öncesinin kentleri arasında hep önde kentlerden birisi olmuş Modernitesi, yaşam biçimi, onlarca tiyatro, opera salonları… İlklerin şehridir de İzmir… İzmir yine o öncülüğü yapmak zorunda. Bu toprakların refah seviyesinin bölüşüldüğü bir coğrafyaya ihtiyacı var. O nedenle talebimiz budur. İzmir’e iade-i itibarı yapmak ve İzmir’i tekrar Akdeniz’in güçlü limanlarından biri haline getirmek… Bizim yaptığımız hiçbir şey sadece onun tarifi ile sınırlı değil. Fuar dediğimiz şeyin o kadar başka sonuçları olabilir ki… Yaptığımız işi sadece İzmir için değil yapılanların Türkiye’ye bir model olmasını istiyoruz. Yaptığımız her şeyi o objektiflikle değerlendirmeye çalıştık. Tekrar niyetimi ifade etmemin sebebi budur. Pandemi, deprem sebebiyle birçok şey yürümedi. Çok daha fazlası olabilirdi, yapabiliriz. Bir yandan 30 bin çalışanımız var, İzmir’in farklı dinamiklerini tanımak zaman alan şeyler. Bunları öğrendim, belediyenin çalışma sistemine vakıfım, kentin dinamiklerine vakıfım. Çok daha fazla verimli olabileceğim bir ikinci dilim için varım. Bizimkisi bir niyet… Adaylık konusu CHP genel merkezinin, parti meclisinin kararı ile şekillenecek. Bunun adını koymak haddime değil” şeklinde konuştu.
