Tıpkı Akbelen gibi Bodrum’un akciğerleri olan bu alanda zeytin tarlaları, ladin ve çam ağaçları bulunuyor ve Bodrum’un en önemli su kaynakları da alanda bulunmakta.
Bodrum Köylülerinin Avukatı Remzi Kazmaz “İki yıla yakındır köylülerle bu davamızı takip ediyoruz. Bu alanda madencilik yapılması, taşocağı açılarak kırma eleme tesislerinin kurulması bırakın hukuku yasayı, bu düpedüz vicdansızlıktır. Sorumsuz idarecilerin imzaladığı bu proje insanların yaşam alanlarını hedef alan zeytinliklerin madene feda edildiği flora ve faunası en zengin bölgedir. Nitekim ilk mahkemede yürütmeyi durdurma kararı aldık.
Bilirkişi incelemesi tamamlandı ve Bilirkişiler bu ormanlık alanda böyle bir tesisin açılamayacağını ve kırma eleme faaliyetlerinin insanların yaşam alanlarına olumsuz zararlar verebileceğini, yeraltı su kaynaklarının bu faaliyetten etkileneceğini, zaten bir maden sahasının ihtiyacı olan suyun bu bölgede bulunmadığını, tapulu zeytin ağaçlarının bu faaliyetlerin yapılması için yerinden kaldırılmasının, yüklü tonajlı araçların bu dar yollarda çalışmasının, trafiği ve sosyal yaşantıyı çok olumsuz etkileyeceğini ifade ederek, bu konuda çevre ve doğadan yana görüş belirtti” dedi.
“Yaşam Alanlarımızda Maden Ocakları İstemiyoruz”
“Bodrumun imara fazla açılmayan ve koruma altına alınan bu köyler ekosistem açısından zaten bir turizm alanı, devlet bir taraftan turizm alanı ilan ediyor, diğer yandan bakanlık ise bu alanlarda maden sahaları için izin veriyor. Bu çelişkiyi sorduğum köylüler hep bir ağızdan -Bize gelip hiç kimse bir şey sormadı, gelip bir şey anlatmadılar, biz köylüyüz ama cahil değiliz buralarda biz yaşıyoruz, biz köyümüzde taşocağı istemiyoruz- dediler”
Köylülerin Avukatı Remzi KAZMAZ önemli bir noktaya daha dikkat çekerek “Bu bölgede yeraltı kaynak suları mevcut, gelecekte bu kayak suları Bodrumun geleceği için çok elzem, ama taş kırma için çalışan ağır iş makinaları, atılacak dinamitler kristalize konumdaki bu kayalıklarda çatlaklar açacak ve yeraltı suları kaybolacak. Bu konuda bu bölgeleri çok iyi bilen Prof. M. Doğan Kantarcı hocamızdan aldığımız raporları mahkemeye sunduk” diye konuştu.
İkinci bir Akbelen katliamı yaratmak istiyorlar
Remzi Kazmaz, “Maden için ağaçlarımızı kesecekler köylülerin geçim kaynağı zeytinliklerimizi maden sahası yapacaklar ve yeraltı su kaynaklarımızın kaybolmasına sebep verecekler, bu proje Bodrumun geleceği için tehlike oluşturmaktadır. Bu nedenle Ankara imzalı bu projelere “DUR” demek için çarşamba günü Muğla İdare Mahkemesine köylülerle ve Bodrum sevdalılarıyla birlikte gidiyoruz. Bodrumu seven içinde doğa sevgisi olan tüm duyarlı dostlarımı ve vatandaşlarımızı bu Hukuk ve Çevre mücadelemize davet ediyoruz” dedi
Bodrumun adı sık sık bu tür projelerle gündeme geliyor.
Akbelen Deştin Çimento Fabrikası, Cennet koyu Aliağaoğlu Rüzgar Enerji Santralleri gibi birçok proje halkın iradesine rağmen yapılmak isteniyor, haliyle taraflar soluğu mahkemede alıyor ve devam eden birçok dava var.
Bu da ülkenin en huzurla yaşanacak bölgelerinde sürekli vatandaşlar ile devletin karşı karşıya gelmesine sebep oluyor.
Umarız bu son olur ve bu gibi projeler o bölgede yaşayan insanlara sorularak hayata geçer
Köylüler kalabalık bir şekilde mahkemeye gitmek için hazırlık yapıyor.
Duruşma 6 Eylül Çarşamba günü Saat 10.20 de Muğla İdare mahkemesinde yapılacak.