Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin ardından aylar geçmesine karşın depremzedelerin sorunları her geçen gün artıyor. Su sorunlarıyla gündeme gelen Hatay’da depremzedeler bir de yemek için mücadele ediyor.
Geçtiğimiz gün CHP heyeti, depremlerin 6. ayında büyük yıkımın yaşandığı Hatay’a giderek inceleme yaparak vatandaşları dinledi. Vatandaşlar gıda yardımı yapılmamasından şikayet ederken konteynerkentin çıkışında ise NATO’nun yaklaşık 1,5 ay önce kurduğu yemek çadırının önünde, depremzedelerin yaklaşık 1 kilometrelik kuyruk oluşturduğu görüldü.
VALİLİK KART DAĞITIYOR
Çadıra girişte Hatay Valiliği görevlileri, NATO’nun yemek kartlarını yurttaşlara dağıtıyor. Yurttaşlar önce bu kartı alabilmek için metrelerce süren kuyruğu, kartı aldıktan sonra da metrelerce süren yemek kuyruğuna giriyor.
ANKA’da yer alan habere göre, CHP heyetine, konteynerkentte sorunlarını anlattıktan sonra 1 yaşındaki kızı Talya ile yemek kuyruğunu giren Mehtap Mutlu, 1 saatin üzerinde kuyrukta beklediğini söyledi.
Enkazın altında depremin üçüncü gününde çıkartılan Mutlu, belinde kırık olmasına rağmen ayakta beklemek sağlığını bozsa bile kuyrukta bekliyor. Mutlu, “Bu kırık belle, çaresiz şekilde, yardım dağıtılmadığı için, çalışamadığımız için, kırık belle ayakta durmamamız gerekirken, beklemek zorunda kalıyoruz” dedi.
“BİRKAÇ LOKMA EKMEK ALDIK, ONU DA KESTİLER”
Mutlu, konteyner için de sıra beklediklerini vurgulayarak, “Kaymakama mı gitmedik, valiliğe mi gitmedik, emniyete mi gitmedik? Allah razı olsun sonra emniyetten bir abi yardımcı oldu da biz konteynere girdik. Bize yatırılan yardım paralarını ev sahibimiz aldı. Ona da sustuk. Buradan aldığımız birkaç lokma ekmek vardı, onu da kestiler. Çamaşırhaneye gidecek durumumuz yok, ona da gidiyoruz 2-3 günde bir kuralı da konuldu” diye konuştu.
“Devletimiz bize biraz yardımcı olsun, biz isteyerek kendi evimizi yıkmadık” diyen Mutlu, bebeği için mama aldığını ve bunun masrafının da kendilerini zorladığını vurguladı. Mutlu, “150 milimi 250 liraya alıyorum. Bez 200 lira. Biz çalışmadığımız takdirde, sadece biraz birikimimiz vardı. O da eşimin işsizlik maaşı, onunla geçiniyoruz. O da bitti zaten” diye ekledi.
“GÜNEŞİN ALTINDA EN AZ BİR SAAT”
Hatay’ın sıcağında kuyrukta beklemenin zorluğundan bahseden bir başka depremzede ise şunları söyledi:
“Güneşin altında en az 1 saat. Dün burası 50 dereceydi. 50 derecenin altında, biz yemek için. Sanki biz buralı değiliz. Bitti. Biz yabancıyız sanki. Bakın şu insanlarımıza bakın, yazıktır günahtır. Bir tabak yemek için biz böyle bekliyoruz. Biz deprem gecesi evi olan, yemeği olan, her şeyimiz vardı. Ama şu an hiçbir şeyimiz yok. Biz şu an dilenci gibiyiz. Biz düne kadar da vergi de ödüyoruz, her şey de ödüyoruz. Bizi devlet görsün artık, dilenci değiliz. Biz vatandaşız. Ama kimse bize acımasın ha, acınacak da durumda değiliz. Çok şükür, biz burayı kalkındıracağız… Kızımı ben 6 aydır görmüyorum. 9 yaşındaki kızımı görmüyorum, neden? Onları hiç tanımadığım, bilmediğim insanların yanında bıraktım. Onlar bakıyor şu anda benim kızlarıma.”