“Babam çok genç yaşta baba olmuş.
Gençliğine de, büyümesine de,
yaş alışına da şahit oldum.
O ve kuşağı çok şey yaşadı, beraber çok şey yaşadık, omuz omuza mücadele ettik.
90’ların Türkiye’sinde içlerinde oğulları da olan bir gençlik kuşağının tümüne sahip çıkma çabaları şu hayatta en gurur duyduğum şeylerdendir.
Babamın kendinden meşhur lakabı ‘çepel’.
Çepel ve tüm arkadaşları: “Sert adamlardı, Güneşten ışık yontarlardı…”
*****
Bu kısa mektup,
“Babalar Günü” nedeniyle Silivri’deki Marmara Cezaevi’nden gönderildi;
Can Atalay imzasıyla…
Can Atalay kim?
Gezi davasından tutuklu avukat…
Soma 301 katliamı, Ermenek maden kazası, 11 çocuğun hayatını kaybettiği Adana-Aladağ öğrenci yurdu yangını, Çorlu tren kazası, üç yıl önceki Sakarya-Hendek’te 7 işçinin hayatını kaybettiği, 127 işçinin yaralandığı Sakarya-Hendek’teki havai fişek fabrikasındaki patlama gibi toplumu çok yakından ilgilendiren davaların avukatıdır.
Gezi Parkı’na AVM yapılması girişimine karşı Taksim Dayanışması’nın avukatlığını üstlenendir. Danıştay’da Gezi Parkı planlarını iptal ettirendir.
Şiddetle işi olmamış insan hakları savunucusudur o.
*****
Can Atalay hapisteyken TİP’ten Hatay Milletvekili seçildi.
Vekilliği Resmi Gazete’de yayımlandı.
Mazbatası da avukatlarınca alınarak TBMM Başkanlığı’na teslim edildi.
Ama Can Atalay yemin edip görevine başlayamayan tek milletvekili!
Partisi ve avukatları;
Enis Berberoğlu,
Mustafa Balbay, Ahmet Şık, Leyla Güven’in benzer durumlarının çözümüyle oluşan içtihada dayanarak Atalay’ın tahliyesi için mücadele ediyor.
Bir çok kentte serbest bırakılması için eylemler yapılıyor.
Yeni Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Atalay’ın durumuna Yargıtay’dan gelecek yanıta göre TBMM Başkanlığı’nca karar verileceğini söylüyor.
Burada bir ilginç bir durum söz konusu.
Can Atalay hüküm giymiş durumda değil; tutuklu!
Anayasa’nın 83.maddesi de gayet net;
“Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili, Meclisin kararı olmadıkça tutulamaz, sorguya çekilemez, tutuklanamaz ve yargılanamaz.”
Yaşanan bu durum anayasaya aykırıdır.
Ayrıca Can Atalay’ın tutukluluk halinin devamı; “hukuka aykırı bir şekilde kişi hürriyeti ve güvenliğinin engellenesi ve aynı zamanda seçmenlerin temsil edilme haklarının ihlali anlamına da gelmektedir.”
*****
Seçime katılırken engeli yoktu, sonra da olmamalı.
Bir ay oldu seçileli.
Can Atalay serbest bırakılmalı seçilmiş bir milletvekili olarak yasama faaliyetlerine katılabilmeli.
Seçmenleriyle, sevdikleriyle, sevenleriyle de kucaklaşabilmeli.
Haksız uygulama sonlanmalı…
*****
Bakınız;
eski TBMM başkanlarından Hüsamettin Cindoruk konuyla ilgili neler diyor?
“Bu konuda otorite ve muhatabı; YSK’dır! Seçildiği tescil edilmiş. TBMM yönetimi de milletvekili olduğunu kabul ediyor ki odası var, kapısında adını taşıyan tabelası var.
Can Atalay derhal serbest bırakılmalıdır.
Milletvekili seçilen bir kişi iktidarın idari kararı ile mahpus olarak cezaevinde tutulamaz.
Dosyası Yargıtay’da ve hakkında kesinleşmiş bir mahkumiyet yok.
Ben Meclis Başkanı olsam, mazbatasını teslim alırım.
Tahliyeden sonra Meclis’e geldiğinde giriş kapısında karşılarım.
Ünlü siyasetçi Osman Bölükbaşı 1957 yılında ‘Zalimlerin uşaklarısınız’ dediği için TBMM’ye hakaretten tutuklandı.
Aynı yıl genel seçimler yapıldı ve Cumhuriyetçi Millet Partisi’nden milletvekili seçildi. Bölükbaşı milletvekili yeminini Ankara Merkez Cezaevi koğuşunda, mahkûmların önünde yaptı.
Dokunulmazlık kazandığı için cezaevinden tahliye edildi.
66 yıl önce işleyen hukuk bugün işlemiyor.”
*****
“Demokrasi bir bütündür, bölünemez.
Bir an önce hukukun gereği yerine getirilmeli, Can Atalay Meclis’e gelmeli…”
O, seçilmiş 600 milletvekilinin bir tanesidir.
Nasıl demişti
“Dünya Şairimiz”
Nâzım Baba?
“Eğer hak haksızlıktan yüce,
sevgi nefretten üstün, aydınlık karanlıktan güçlüyse…
Çaresi yok Usta…
Biz Kazanacağız…”
Can Atalay da demir parmaklıklar arkasından gönderdiği mesajda bakın nasıl haykırıyor?;
“Bu karanlığı aşacağız. Memleketi eşitliğin, özgürlüğün, kardeşliğin ve adaletin yurdu olarak baştan başa yeniden kuracağız…”
Hak kazanacak…
Hukuk kazanacak…
Demokrasimiz kazanacak…
Elbette,
Can Atalay da kazanacak…