Onur Ulutaş – Ege Saati
Bodrum ilçesindeki “Cennet Koyu” bir süredir kamuoyunun gündeminde. Sebebi, bölgenin doğal güzellikleri değil, koyun bulunduğu Gökburun Yarımadası’nda Cengiz Holding’in sürdürdüğü turistik tesis inşaatı.
Cengiz Holding, muhalefetin “beşli çete” olarak isimlendirdiği iş insanlarından Mehmet Cengiz’e ait. Cennet Koyu’ndaki hazine arazisi 2012 yılında 278 milyon liraya bu holding tarafından satın alındı. Danıştay, arazinin özelleştirilmesini iki kez iptal etti. İptal kararlarından biri Danıştay’dan 2016 yılında çıktıysa da Cumhurbaşkanlığı Özelleştirme İdaresi bu karara uyulmamasını istedi. Danıştay’ın kararını uygulamayan yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Ancak AK Parti hükümeti soruşturmalara izin vermedi. Holding son olarak Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı’ndan “ÇED gerekli değildir” raporu ve Bodrum Belediyesi’nden inşaat ruhsatı aldı.
Bu iznin hemen ardından inşaata hız verildi. İş makinelerinin harıl harıl çalıştığı, tarihi eserlerin bulunduğu, arkeolojik ve doğal SİT alanındaki bölge için çevrecilerin ve meslek odalarının mücadelesi ise devam ediyor. O isimlerden Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) İlçe Koordinasyon Kurulu sözcüsü Mustafa Erdoğan, Ege Saati’ne yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi.
“Burası doğal SİT, 1. 2 ve 3. derce arkeolojik sit alanı ve tarihi kalıntılar var, bu yüzden Danıştay kararları gereği bu alan Cengiz İnşaata verilemez” diyen Erdoğan, firmanın “ÇED gerekli değildir” raporu alabilmek için 250 bin metrekarelik inşaat alanında 420 odalık tesis yapılması öngörülürken projede odaların olması gerekenden onlarca kat büyüklükte gösterildiğini oda sayısının böylece kâğıt üzerinde 50’ye düşürüldüğünü söyledi.
“ÇEVRE MÜDÜRLÜĞÜ VE BELEDİYE’DEN JET HIZINDA PERFORMANS”
Firmanın 6 Aralık 2022’de Muğla Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Müdürlüğü’nden “ÇED gerekli değildir” yazısını almasının hemen ardından, Bodrum Belediyesi’nin 12 Aralık’ta inşaat ruhsatını çıkarmasının manidar olduğunu vurgulayan Erdoğan “Tüm tarafları hukuka ve yargı kararlarına uygun davranmaya davet ediyoruz” dedi.
Erdoğan ayrıca, bölgenin paha biçilmez doğal güzelliklerinin zarar görmesinin yanında özellikle yaz aylarında Cennet Koyu’nu ziyarete gelen tesis müşterisi olmayan vatandaşların ve kampçıların bu alana girmesinin zorlaşacağını söyledi.
BAŞKAN ARAS NE DEDİ?
Yaşanan gelişmeler karşısında tepki ve protestolarla karşılaşan Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras ise geçtiğimiz günlerde belediyeye ait resmi web sitesinde iddialara cevap verdi.
Aras, söz konusu mevkinin Bakanlar Kurulu kararı ile 2006 yılında Turizm Merkezi sınırlarına alındığını ve imar planı hazırlama yetkisinin Kültür ve Turizm Bakanlığı’na geçtiğini, söz konusu parselin Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun 2010 yılında aldığı kararla özelleştirme programına alındığını, yine bakanlıkça imara açıldığını kaydetti. Aras, 2010-2012 yılları arasında yapılan planlara da dönemin belediyeleri ve diğer kurumlar tarafından askı süresi içinde itiraz edilmediğine de dikkat çekti ve böylece satışın 2013 yılında Özelleştirme İdaresi’nce gerçekleştirildiğini hatırlattı.
Aras, gelinen aşamada firmanın yasal eksiklikleri tamamlayıp, olumlu kurum görüşlerini aldığını, inşaat ruhsatının 4 günde değil 6 ayda düzenlendiğini belirterek “Ruhsat talebi yürürlükte bulunan plan, plan hükümleri ve ilgili mevzuat kapsamında hukuka uygun bulunmaktadır” dedi.
İnşaat aşamasına gelinen projede başkanlığı sürecinde Bodrum Belediyesi’nin sorumluluğu olmadığını savunan Aras “Bu gerçekler doğrultusunda asıl üzerinde durulması gereken, plansız olarak hazine mülkiyetinde bulunmakta olan Gökburun gibi bir doğa parçasının imara açılması ve rantçı politikalarla satışıyla, kamusal bir alanın özel mülke konu edilmesidir” diye konuştu.
GEÇ GELEN SUÇ DUYURUSU
Bu arada İYİ Parti Muğla Milletvekili Metin Ergun, yıllar içinde yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından geçtimiz gün Bodrum’un Gölköy Mahallesi’ndeki konu ile ilgili Cengiz Holding ve satış süreci ile ilgili suç duyurusunda bulundu.
BU TUTMUŞ, BU KESMİŞ, BU PİŞİRMİŞ…
Devletin tüm vatandaşlarına ait olan hazine arazisinin yıllar içinde konut ve turistik tesis vasfı kazandığı bu “hikayede” sonuç olarak; TMMOB, vatandaşlar ve Bodrum Belediyesi’nin karşı karşıya gelirken, Türkiye’nin para ile satın alınamayacak bir değeri daha özelleştirildi. Bina inşaatları devam ederse bölgenin doğasında geri döndürülemez bir değişim olacağı kesin. Özelleştirilen fabrikalar, piyasaya açılan ormanlar, doğadaki dengeyi ve canlı yaşamını hiçe sayan HES’lerin kurulduğu alanlarda olduğu gibi satılanlar listesine bir yenisi daha eklendi.
CENGİZ HOLDİNG’İN BİR KOLU DA KAZ DAĞLARI’NDA
İktidara yakınlığı tanınan, gerçekleştirdiği faaliyetlerin; hava alanı, yol yapımı ve enerji üretim tesisi gibi aldığı ihalelerin neredeyse tamamı vatandaşların vergileri beslenen kamu hizmet ve yatırımlarına dayanan holdingin gözünü diktiği başka bir alan ise Kaz Dağları.
Şirketin açmak istediği “Halilağa Bakır Ocağı Kapasite Artışı, Cevher Zenginleştirme Tesisi ve Atık Depolama Tesisi” projesiyle ilgili 26 Temmuz’da “Çevresel Etki Değerlendirmesi Olumlu” kararı çıktı.
Şirket, bakanlığın sistemindeki 4 bin 230 sayfalık nihai ÇED raporuna göre, 513.80 hektarlık orman arazisinden oluşan 580.21 hektarlık projenin 257.79 hektarlık alanında madencilik faaliyeti yürütecek.
