Bugünkü yazımda
iyilik yapmayı kendilerine yaşam tarzı yapmış
iki kadını anlatmaya çalışacağım.
İlk isim; Ayşegül İnceoğlu.
Bir iş insanı o!
Bir yüce gönüllü!
Dört yıldızlı bir otelin işletmecisi.
İnceoğlu’nun babası Ortaklar Köy Enstitüsü mezunu binlerce öğrenci yetiştirmiş öğretmen Abdullah Baştancı.
Aynı zamanda sergiler de açmış bir ressam.
Anne Ayten ise yüksek hemşire.
Yıllarca huzurevlerinde çalışmış.
Anne ve baba, muhitlerinde de çok yardımsevermiş.
Çok sevilip sayılırlarmış.
Ayşegül İnceoğlu iki yıl önce Yürekten Dokunuşlar Platformu’nu, YÜDOP’u kurmuş, sonra dernekleşmiş ve başkanlığını da üstlenmiş.
Neler yapıyor YÜDOP,
ne yapmış?
Örneğin, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü’ne(İYTE) gitmiş, yurdun çeşitli kentlerinden okumaya gelmiş dar gelirli üniversitelilere giysi, ayakkabı, gıda ve makyaj malzemesi teslim etmiş.
Yine yurtlarda kalan bazı öğrencilere mobilyalar alınmış, çok sayıda öğrencinin yurt ücretleri karşılanmış.
Bir bacağından rahatsız kız öğrenciye protez taktırmış YÜDOP.
Yine kız öğrencilerin servis ücretleri karşılanmış.
Binlerce çocuğa diş macunu ve fırçası dağıtılmış.
Doğu kentlerinde köylerde kütüphane kurmuş, okullara giysi ve kırtasiye, kitap bağışı yapmış. Bu köylere yazarları, şairleri götürmüş.
Onkoloji hastası çocuklar için çeşitli etkinlikler düzenlenmiş.
Bazı huzurevlerinin mobilyaları yenilenmiş.
Doğanın korunması çabalarında da var YÜDOP Başkanı Ayşegül İnceoğlu ve yol arkadaşları.
Gediz Irmağı’nın kirliliğiyle mücadeleye destek olmuşlar mesela.
Başkan İnceoğlu’nun yol arkadaşlarıyla insanlara -gerçekten- dokunmasına yönelik aktivitelerinden bazı örnekler verdik.
İkinci yüce gönüllümüz -benim iyilik perisi- dediğim her karşılaştığımızda
Emine Yorgun Ata!
Ata, Karşıyaka Yardımlaşma Derneği’nin (KARYAD) kurucu başkanı.
Bir çiçekçi dükkanın sahibi, esnaf kendisi.
Varını yoğunu iyilik yapmaya adamış Emine Başkan.
Ayşegül Başkan gibi!
Özellikle Karşıyaka, Çiğli, Menemen.
Buralarda yoksul, yardıma muhtaçların imdadına koşuyor.
Karşıyaka Belediyesi ve Karşıyaka Kaymakamlığı ile sürekli irtibatta.
Pandemi döneminde yardıma ihtiyacı olanlara hızır gibi yetişmiş.
30 Ekim 6.9’luk İzmir Depremi’nde evsiz kalan çok sayıda ailenin yanındaydı KARYAD ve Emine Başkan.
Bir bakıyorsunuz kentin çeperlerinde yaşayan gariban bir ailenin evini boyatıp tepeden tırnağa döşetiyor, bir bakıyorsunuz engelli bir vatandaşın bakımını üstleniyor.
İnşaat içsisi baba kolon düşmesi sonucu çalışamaz hale geliyor. Ailenin yardımına yine KARYAD koşuyor.
”Yalnız değilsiniz” diyor.
Kimsesiz kalan Mazlum Amca’yı bir huzurevine yerleştiriyor.
KOAH hastası Volkan Dede’ye oksijen cihazını temin edip armağan ediyor.
Faaliyetler arasında sevimli sokak hayvanlarına da mama ve yuva temini de söz konusu.
Ayrıca dernek merkezinde koro çalışmaları, saz öğrenimi kursları da var.
Emine Başkan şu sloganı belirlemiş faaliyetlerde; “Koruduğun her kişi, senin kardeşindir.”
Ayşegül İnceoğlu ve
Emine Yorgun Ata.
YÜDOP ve KARYAD…
Zorda olan hayatlara dokunanlar onlar.
Şefkat, duyarlılıkla, sorumlulukla dolu onlar.
Bütün kazançları;
sevgiyle dokundukları yüreklerin gözlerindeki ışık.
Onlar Can Yücel dizelerindeki gibi;
“…sakin akan bir dere, insanı rahatlatır huzur verir gönüllere…
berrak, pırıl pırıl bir deniz, boşa gitmez ne kadar güvenseniz,
dibini görürsünüz her şey meydanda,
korkmadan dalarsınız,
sizi sarar bir anda,
içi dışı birdir çekinme on-lar-dan,
her sözleri içtendir,
her davranış-lar-ı candan…”
Yine şairin,
Ataol Behramoğlu’nun dizelerine sığınarak,
“Öyleyse bir tek şey var yapılacak,
Bu iyilerin birlikteliğidir,
Amansız kötülüğü ancak,
Örgütlü iyilik alt edebilir…”
**
Sizler de iyiliklerle yaşayın iki yüce gönüllü;
Ayşegül İnceoğlu ve
Emine Yorgun Ata…
Unutmayalım;
iyilik, insanlık sanatıdır…