İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağışın etkili olduğu günde elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın ölümüyle ilgili, 13’ü tutuklu 42 sanıklı davanın ikinci gününde tutuksuz yargılananların savunmaları alınmaya başlandı.
Konak ilçesi Alsancak semtinde, 12 Temmuz günü sağanak yağışın etkili olduğu günde su birikintisine basan Tıp Fakültesi 5. sınıf öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay’ın elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmesiyle ilgili 13 kişinin tutuklu bulunduğu, 42 sanıklı davanın ikinci celsesi, bugün 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başladı. Yargılanan sanık sayısının fazlalığı sebebiyle ilk günkü mahkemede 13 tutuklu sanığın ifadeleri alındı. 11 saat süren duruşmanın ardından bugün ise tutuksuz yargılanan sanıkların savunmaları dinlendi.
Keşke ben oradan geçseydim
Meydana gelen olayda hayatını kaybedenlerden İnanç Öktemay’ın annesi Nevin Öktemay, “Keşke oradan ben geçseydim de ben ölseydim. Hepsinden şikayetçiyim. Benim bir oğlum vardı gitti. Getirsinler benim oğlumu. Hepsinden şikayetçiyim. Ben anayım. Davaya katılmak istiyorum” dedi. Baba Yalçın Öktemay ise “Her şeyini yaktılar yavrumun. Şikayetçiyim, davaya katılmak istiyorum” dedi.
Kelepçe tepkisi
Mahkeme salonuna tutuklu sanıkların kelepçeli olarak girmesine ise avukatlar tepki gösterdi. Sanık avukatları “Mahkeme salonuna elleri bağlı olarak getirilemezler. Siz suçluluğu kesin olmayan yakınınızı bu halde görmek ister misiniz?” diye tepki gösterdi.
İZSU’nun geçmiş dönem Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ise mahkemeye SEGBİS ile bağlandı.
İzmir’in Konak ilçesinde sağanak yağış esnasında elektrik akımına kapılan 2 kişinin hayatını kaybetmesine ilişkin haklarında “Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma” suçundan dava açılan ve 22,5 yıla kadar hapis cezaları istenen 13’ü tutuklu 42 sanığın yargılandığı davada ara mütalaaa açıklandı. Mütalaada, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Necati Kayaközü, dosyadaki eksikliklerin giderilmesini, sanık savunmalarının tamamlanmasından sonra olay yerinde keşif yapılarak bilirkişi raporu aldırılmasını, tutuklu sanıkların tutukluluklarının ve adli kontrollerin devamını talep etti.
Mütalaada şu sözlere yer verildi: “Dosyada ilgili kurumlara yazılan müzakere ve cevaplarının beklenmesi, suçtan zarar görme durumuna bianen müvekkilerin katılma talebinin kabulü, İzmir Barosu’nun suçtan zarar görmediği anlaşılmakla davaya katılma talebinim reddine, olayla ilgili bilgisi olduğu anlaşılan sanıkların beyanların tespiti, yargılama aşamasında dosyaya sunulan görüntülerin incelenmesi, sanık savunmalarını sonra olay yerinde keşif yapılarak dosyaya yeni giren delillerle ön bilirkişi raporu alınması, suçun sadece kamu görevlileri tarafından işlenen özgü suçlardan olmaması nedeniyle bir kısım sanık müsadafinin talebinin reddi ile tutuklu sanıkların üzerlerine atılı suçun vasıf ve mahiyeti, diğer sanıkların savunmasının alınmamış olması ile yargılamaya konu suçun niteliği ile kaçma ve delilleri karartma şüphesi ile tutukluluk kararı on devamına, adli kontrol tedbirlerinin devamına karar verilmesi talep olunur.”