“Hangi yöntemle olduğu henüz tespit edilememiş olmakla birlikte, kimlik bilgilerimi ele geçiren kişi ya da kişilerce, 19 Ağustos 2024 tarihinde, saat 14:40’da kullanmakta olduğum operatörün bir iletişim merkezi aracılığıyla, benim kimlik bilgilerimle, benmişim gibi davranılarak, üzerime tanımlı 25 yıldır kullandığım numarama yeni bir SIM kart çıkarılmıştır. Ve benim telefonumda takılı olan SIM kart otomatik olarak kullanıma kapanmıştır.

Bu SIM kart aracılığıyla Whatsapp’ıma giriş yapılarak, önce profil fotoğrafım değiştirilerek Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın fotoğrafı profil fotoğrafı yapılmış, daha sonra hesabımda ekli kişilere ya da gruplara Alpay Özalan’ın fotoğrafı gönderilerek altına “Alpay Özalan size de mi yumruk atsın?” şeklinde mesajlar gönderilmiştir.

Bu saldırıyı fark ettiğimiz andan itibaren öncelikle telefon rehberimde kayıtlı ve Whatsapp hesabımda ekli kişilerin zarar görmemesi için sosyal medya üzerinden bir uyarı mesajı yayınladık.

Daha sonra gerekli girişimleri yaparak WhatsApp hesabımın kullanılmasını durdurduk. Şu an WhatsApp hesabımın aktivasyonu gerekli yazışmalar sonucunda durdurulmuş, sorunu gidermeye yönelik resmi yazışmalarımız ise devam etmektedir.

Bu olay benim veya partimizin bir güvenlik zaafiyetinden kaynaklanmamıştır.

Bu saldırı sadece Deniz Yücel’e yönelik bir saldırı değil, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Milletvekili görevlerinde bulunmam nedeniyle yapılmış bir saldırıdır.

Ana Muhalefet Partisi Sözcülüğü, Genel Başkan Yardımcılığı ve Milletvekili görevlerinde bulunan birinin üzerine hukuk dışı bir şekilde SIM kart çıkarılabiliyorsa bu ülkede kimsenin haberleşme hürriyeti, kişisel verileri ve bilgileri güvende değildir. Bunun takdirini kamuoyuna bırakıyorum…

Kimlik bilgilerimi temin ederek, hukuk dışı yöntemlerle Watsapp’ımı ele geçiren kişi ya da kişiler hakkında, ayrıca bu olayın yaşanmasında kusuru veya ihmali bulunan kişiler hakkında kişisel verilerin ele geçirilmesi, bilişim suçları ve haberleşme hürriyetinin ihlali suçlarından Savcılığa suç duyurusunda bulunacağım.

Ayrıca kullanmakta olduğum operatöre ait iletişim merkezi aracılığıyla gerçekleşen bu saldırı hakkında Turkcell’e de maddi ve manevi tazminat davası açacağımı ifade etmek isterim.

Bugün Ana Muhalefet Partisi’nin Parti Sözcüsüne, Genel Başkan Yardımcısına ve bir Milletvekiline yönelik gerçekleştirilen bu saldırının, yarın 85 milyon vatandaşımızın başına gelmemesi ve ülkemizdeki iletişim güvenliği zaafiyetinin normalleşmemesi için gerekli her türlü mücadeleyi vereceğimizden kimsenin kuşkusu olmasın”