Ege İhracatçı Birlikleri Başkanı Eskinazi, Hazine ve maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi hakkında değerlendirmede bulundu.
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıkladığı Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi’nin Orta Vadeli Programın maliye politikası bacağına katkı sağlayacak söyleyen Eskinazi “Başlangıç için olumlu olarak değerlendirilmelidir.
Bu zamana kadar tek taraflı olarak para politikasıyla yürütülen dezenflasyonist politikaların, artık maliye politikası ayağıyla da desteklenmesini olumlu karşılamak gerekir.
Makro ihtiyarı tedbirlerin de aşamalı olarak kaldırıldığı bugünlerde; sıkı para politikası yanında, sıkı maliye politikasına daha fazla ihtiyaç bulunmaktadır.
TCMB politika faizinin yüzde 50’lere dayandığı bu dönemde, bütçedeki faiz harcamaları önceki dönemlere göre artacağı için, bütçede tasarruf edilmesi gerekmektedir.
Bankaların menkul kıymet tesisi zorunluluklarının kaldırılması gibi makro ihtiyati tedbirlerin aşamalı olarak kaldırılması, faiz oranlarının da yüzde 50’lere yükseltilmesi ve yabancı yatırımcılarında DİBS alımlarına yönelmeleriyle birlikte, TCMB rezervlerinde görülen olumlu artışa paralele olarak tasarruf tedbirlerinin de kamuoyuyla paylaşılması olumlu bir gelişmedir.
Maliye politikasının 2024 yılındaki en büyük başarı ölçütü; kamunun açıklanan tasarruf tedbirlerine ne derece sadık kalıp, kalmayacağı ve 2024 bütçesinin ek bütçe gerekli olmadan tamamlanıp, tamamlanmayacağı olacaktır. “ ifadelerini kullandı
BİRLİKLERİMİZDE DE TASARRUF DEVAM ETMEKTEDİR
Birlikleriyle bu süreçte faaliyet ve organizasyonlarını yürüttüklerini söyleyen Eskinazi” Tüm mal ve hizmet alımlarımızda bütçe disiplini ve verimlilik perspektifinde kurumsal çalışmalarımızı gerçekleştirmeye çalışıyoruz.
Ancak topyekün bir tasarruf kültürüyle, ülke olarak bu zorlu sürecin üstesinde gelebiliriz.” diye konuştu.
TASARRUF TEDBİRLERİNİN GENİŞLETİLMESİ
2025 yılı bütçesinde daha geniş bir tasarruf paketi beklediklerini dile getiren Eskinazi” Sadece para politikasıyla enflasyonun düşürülmesi mümkün olmamakla birlikte, sıkı maliye politikası seçimsiz bir dönemde uygulanması elzemdir.
Bütçede sağlanacak tasarruf, bütçedeki faiz yükünün karşılanması ve bu süreçte çalışan ve ücretli üzerine düşen yükün azaltılmasının sağlanması bakımından önemlidir.” dedi
İHRACATÇILARIMIZIN DESTEKLENMESİ VE FİNANS EKONOMİSİNDEN REEL EKONOMİYE GEÇİŞ
Hükümetin bundan sonra alacağı her tedbirlerin ihracatı destekler nitelikte olması gerektiğini söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, “Ekonomik gidişatla ilgili değerlendirmeleri artık faiz ve döviz gibi değerlendirmeler yanında istihdam, ihracat artışı, büyüme gibi reel ekonomide yaşanan gelişmelere de önemle bakmak gerekmektedir.
Neticede, reel ekonominin sonucunda oluşan veriler faizi ve dövizi belirlemektedir.
Reel ekonomiyi ihmal etmeden, yapısal reformları da atlamadan enflasyonla mücadelemizi sürdürmeliyiz. Nominal ekonomide istikrarı sağlamak adına, reel ekonomide kalıcı hasarlar oluşmasına izin verilmemelidir.
Finans ekonomisinde sağlanan başarılar kalıcı olmayıp, asıl olan reel ekonomideki/üretimdeki yapısal dönüşümün sağlanması ve dış finansman ihtiyacının kalıcı olarak kısa vadeli portföy girişlerinden ziyade, ihracatla sağlanmasıdır.
Ülke olarak küresel piyasada rekabet gücümüzü arttıracak, katma değerli ürünleri ön plana çıkaracak yatırımların yapılabilmesi için kredi ve finansman kaynaklarına ihtiyaç duyuyoruz.
5 yıldır devlet desteklerinde ciddi kan kaybı yaşandı. 2023 yılı için 10 milyar TL kaynak ayrıldı ancak bu rakam 1 milyar dolar bile etmiyor.
Geçmiş yıllarda devlet desteklerinde 1 milyar dolara ulaşılmıştı hatta 3 milyar dolara yükseltilmesiyle ilgili görüş belirtmiştik.
Bu rakamlar ihracat hedeflerimize ulaşmamız için yetersizdir, devlet destekleri en az 2 milyar dolar seviyesinde olmalıdır.” dedi.
Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi sözlerini ” TCMB net döviz rezervlerindeki olumlu artışla birlikte, ihracat bedellerinin yüzde 40 oranında bozdurulma zorunluluğunun kaldırılmasını temenni ediyoruz.
Kamuoyunda dile getirilse de, hükümet ve resmi yetkililerden dile getirilmeyen, şirketlere asgari kurumlar vergisinin konulması yönündeki kurumlar vergisinde bir değişikliğe gidilmemesini olumlu karşılıyoruz.
İhracatçılarımızın enflasyon muhasebesine geçtiği ve dış pazarlarda zorlandığı, yüksek kredi faizleriyle mücadele ettiği bu dönemde böyle bir vergileme, ihracatçılarımızın nakit akışını bozacak, sermayelerinin erimesine ve iflas ve konkordatoların artmasına yol açacaktır.
Enflasyonu yenebilmemiz için finansal tedbirlerin yanında özellikle tarımda üretimi destekleyen tedbirlerin alınması gerekiyor. Sürdürülebilir büyüme için düşük enflasyon şart düşük enflasyon içinde daha çok üretim şart.
Ne kadar fazla üretirsek enflasyonu o kadar düşürebiliriz.
Bizim stratejimiz; “Çok üret, çok ihraç et, enflasyon daha çabuk düşsün.” olmalı.
Devlete büyük yük olan Yap-İşlet-Devret (YİD) modelli projeler, fiyat garantisi olan sistemler, işletilmeyen havaalanları, işletilmeyen otoyolları gibi her türlü kamuya zararı olan unsurlarda da ciddi tedbir kararları alınmalıdır.” ifadeleriyle sonlandırdı.
.