CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “İktidar Yolunda CHP Belediyeciliği Çalıştayı”nda, konuştu. Çalıştaya CHP’nin 408 belediye başkanı katıldı. Çalıştayın açış konuşmasını CHP lideri Özel yaptı. Özel, konuşmasında şunları söyledi. “Biz bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Evet bir başarıdır, önemli bir başarıdır ama zafer değildir, görevdir. Görev önümüzdeki ilk seçimlerde parti iktidar olduğunda, bu iktidar değiştiğinde ancak zafere dönüşecektir. Elimizde belediyeleri yönetme, rantı yönetme, gençleri ve kendi evlatlarımızı, yakınlarımızı bir takım makamlara getirme, yandaşlarımızı zengin etme fırsatı yakalamadık arkadaşlar. Biz tarihin akışını değiştirme fırsatını yakaladık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, Cumhuriyetin tarihini yeniden yazma fırsatını yakaladık. Bu yüzden sadece partimizle, sadece biz bize, sadece ‘Yetkiyi aldık, biz yönetiriz’ değil; yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz” dedi.
Özel, sözlerini şöyle sürdürdü: “ Yılmaz Büyükerşen, bu büyük deneyimi bir 5 yıl daha Eskişehir’de tekrar etmek isterse dünya rekoru kırabilirdi. Ama Eskişehir’i bir cumhuriyet kadınına devretti, şimdi CHP’nin sosyal belediyeciliği, halkçı belediyeciliği, bütün Türkiye’ye yayacağı, eşgüdüm yapacağı, eğitim vereceği, denetim yapacağı bir sistemde, o sistemin başında, kendisiyle birlikte Muğla’da çok iyi hizmetleri yapmış ve bu dönem vefalı bir vedanın talebini açmış olan Osman Gürün ile birlikte, Tekirdağ’da Kadir Albayrak’la birlikte, Çanakkale’de Ülgür Gökhan ile birlikte, Edirne’de Recep Gürkan ile birlikte ve Türkiye’nin neresinde tüm il başkanları, tüm belediye başkanları bildirmeleri üzerine sorarak partiye katkısı olmuş, birikimi ve enerjisi olan, son seçimlerde parti için çalışmış kim varsa, onların da deneyimlerinden, belediyecilik deneyimlerinden yararlanacağımız danışma kurullarıyla çalışacağız. Ölçme-değerlendirmeyi bundan sonra siyasetimizin odak noktasında tutacağız. Belediyenin boyutuna göre, üçer aylık, altışar aylık, birer yıllık ölçme-değerlendirme raporlarını, karneleri merkezi olarak çıkaracak, sizlerle paylaşacağız. Doğru yapanı örnek gösterecek, yanlış yapanı doğruya davet edecek, doğruları hep beraber tekrar edecek, yanlışlardan hep beraber uzak duracağız. Eğer ibre yukarıysa devam edeceğiz, durağansa doğrusunu arayacağız, aşağıysa mutlaka yanlıştan döneceğiz.”
ZAFER OLARAK GÖRMÜYORUZ
Yerel seçim sonuçlarının zafer olmadığını hatırlatan Özel,” Birisi CHP’nin kazandığı bu başarıya dönüp tesadüfen, konjonktürel gibi hiçe saymayla meşgulken, bir diğeri çıkmış, ‘Seçimleri biz kazandık’ diyecek kadar seçmene karşı küstahlaşmış ve kibrinden arınamamış bir noktadadır. Oysa biz bunu bir zafer olarak görmüyoruz. Evet bir başarıdır, önemli bir başarıdır ama zafer değildir, görevdir. Görev önümüzdeki ilk seçimlerde parti iktidar olduğunda, bu iktidar değiştiğinde ancak zafere dönüşecektir. Elimizde belediyeleri yönetme, rantı yönetme, gençleri ve kendi evlatlarımızı, yakınlarımızı birtakım makamlara getirme, yandaşlarımızı zengin etme fırsatı yakalamadık arkadaşlar. Biz tarihin akışını değiştirme fırsatını yakaladık. Cumhuriyetin ikinci yüzyılında, cumhuriyetin tarihini yeniden yazma fırsatını yakaladık. Bu yüzden sadece partimizle, sadece biz bize, sadece ‘Yetkiyi aldık, biz yönetiriz’ değil; yetkiyi kimden aldığımızı biliyoruz” ifadelerini kullandı.
ERDOĞAN İLE YÜZ YÜZE BİR GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRECEĞİM
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapacağı görüşmeyi hatırlatan CHP Lideri Özgür Özel, “Sayın Erdoğan ile yüz yüze bir görüşme gerçekleştireceğim. Hem şu sorumlulukla: Türkiye ekonomisinin yüzde 80’ine yerel yönetim hizmeti veriyoruz. Türkiye çok büyük bir sıkıntının içinde. Bu süreçte yoksulluk var, işsizlik var, ekonomik krizlerin sosyolojik toplumsal krizlere dönüşme potansiyeli var. O coğrafyada milletin yetki verdiği iki kişi var. Birisi genel yönetim yetkisini kullananlar, diğeri yerel yönetim yetkisini kullananlardır. Bu iki yapının çatışması, sürtüşmesi, kapışması millete kaybettirir. Yurt dışından bulunmuş hazır fonların Türkiye’ye hizmete sunulmaması, bir inadın kurbanı edilmesi milletimize kaybettirir. Millet böyle hataları affetmez. Biz kibre kapılırsak bize, kim kibre kapılırsa ona hesap sorar. Biz bir nezaket telefonu açtık. Şimdi bir çalışma ziyaretine gideceğiz. Sizlerin masalarda çalışarak ortaklaştıracağınız taleplerden, ajandamızda olması gereken önceliklileri, PM’mizin, MYK’mızın, parti grubumuzun bize toplam siyaset üzerinden yaptığı okumaları billurlaştırıp, gündemimizi oluşturup, nezaketle talepte bulunup, bir yüz yüze görüşme gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI YAPMAK SEÇMENLE KURDUĞUMUZ AKDİ BOZMAK DEMEKTİR
Özel, sözlerine şöyle devam etti: “ Seçim bitti. Bundan sonra örgütümüz sürekli seçim motivasyonu ile çalışmak zorundadır. Her geçen gün iktidara yürüdüğümüzün bilinci, ciddiyeti, sorumluluğuyla davranmak durumundayız. Milletimiz birilerine sarı kart gösterirken bize biraz önce bahsettiğim krediyi tanımıştır. Bize, ‘4 yıl boyunca sizi izleyeceğim ve kararımı vereceğim’ demiştir. Sayın Erdoğan, her konuşmasında özenle 4 yıllık bir seçimsiz dönemin altını çizmektedir. Ben her birinizin iki yanımda olduğunuz il başkanlarım, adaylarımla birlikte yaptığım tüm kampanyada bunun bir yerel seçim olduğunu, sarı kart gösterilmesi gerektiğini, bu seçimin genel sonuçlar doğurmayacağını ama genele mesaj vereceğini, ses duyuracağını söyleyip AK Parti’liden de MHP’liden de oy istedim. Bu teveccüh görüldü. Yeni yeni bütün araştırmalar birbirini destekliyor. Önemli bir miktar AKP ve MHP seçmeninin evde durduğu, oya gitmediği ve protesto ettiği doğrudur. Ama çok önemli bir miktarda seçmenin Türkiye İttifakının siz değerli adaylarına oy verdiği de ortadadır. Bu seçmene seçimden sonra bu bir yerel seçim deyip erken seçim çağrısı yapmak, bu seçmenle kurduğumuz akdi bozmak demektir.”