Berktay, Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın, Ukrayna’daki savaşın bitirilmesi yönünde bir kitleyi temsil ettiğine değindi. Trump’ın, savaşı sonlandırmak için bir barış süreci başlatma niyetinde olmasına rağmen Ukrayna lideri Volodimir Zelenski ile ilişkilerinin gergin olduğunun bilindiğini kaydetti. Ukrayna’nın artık zafer beklentilerinden ziyade "adil bir barış" arayışı içinde olduğunu iletti.
Rusya prestij kaybetti, Ukrayna yalnız kaldı Son olarak, savaşın uluslararası etkilerine de değinen Berktay, Batı dünyasının Ukrayna savaşını Rusya’yı zayıflatmak için bir fırsat olarak gördüğünü aktardı. Batı’nın Sovyetler Birliği’nin Afganistan işgali sonrası çökmesi gibi bu savaşın da Rusya’nın sonunu getirebileceğini umduğunu söyledi. “Ancak savaş ne Batı’nın ne de Rusya’nın beklentileri doğrultusunda ilerliyor. Rusya’nın Suriye’den çekilmek zorunda kalması ve Wagner Grubu’nun isyanı gibi gelişmeler, Putin’in liderliğinin zayıfladığına dair işaretler. Rusya’nın uluslararası arenada yaşadığı prestij kaybı savaşın uzun vadeli etkilerinden olacak. Ancak Moskova yönetimi, Ukrayna’daki ilhak edilen bölgeleri ve Kırım’ı elinde tutma konusunda hala oldukça kararlı” dedi. Berktay, savaşın Ukrayna’nın ulusal bilincini nasıl etkilediğinin henüz tam anlamıyla bilinemeyeceğini dikkat çekerek “Savaş, Ukrayna yönetiminin istediği şekilde sonuçlanmazsa halk arasında ciddi sorgulamalar başlayabilir. Özellikle Batı ülkelerinin Ukrayna’yı zaman zaman yalnız bıraktığı algısı, toplumda hayal kırıklığına yol açabilir. Batılı ülkelerin Ukrayna’yı destekleme konusunda yüksek beklentiler yaratıp ardından yetersiz destek sunması, bu algıyı güçlendiriyor” diyerek sözlerini tamamladı.