Merkez Bankası Ağustos ayı politika faizi kararını açıkladı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Para Politikaları Kurulu toplantısı sonrası yapılan açıklamada faiz yüzde 25’e yükseldi. Merkez Bankası’nın faiz kararından önce politika faizi yüzde 17.50’ydi.
ERDOĞAN’IN NAS İNADI YURTTAŞIN BELİNİ BÜKTÜ
Türkiye’de 2023 seçimlerine kadar AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Nas’ inadı nedeniyle politika faizi düşürüldü. 3 Mart 2021 tarihinde yüzde 19 seviyesinde olan politika faizi Erdoğan’ın ‘Nas var Nas’ çıkışını yaptığı 19 Aralık 2021 sonrası yüzde 14 seviyesinden hızla yüzde 8.5’e kadar düşürüldü. Yüzde 19’luk faiz döneminde dolar 7 lira seviyesindeydi. Faizin yüzde 8.5’e düşürüldüğü dönemde ise dolar kuru rekor üstüne rekor kırarak 23 lira seviyesine ulaştı. Döviz kurlarının artışı enflasyonu tetikledi. Yükselen enflasyon nedeniyle alım gücü düşen yurttaşlar pazarda markette en temel ürünlere dahi ulaşamaz hale geldi. Kendi politikalarındaki yanlışlıklar nedeniyle bozulan ekonominin faturasını halka yükleyen AKP iktidarı genel seçimler sonrası vergilere zam üstüne zam yaptı. Seçim sonrası değişen kabinede Hafize Gaye Erkan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanlığı’na Mehmet Şimşek ise Hazine ve Maliye Bakanlığı’na atandı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs’taki Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Nas’ inadı rafa kalktı. Haziran ve temmuz aylarında 900 baz puanlık faiz artışıyla politika faizini yüzde 17,5 çekildi.
AĞUSTOS TOPLANTISINDA ENFLASYON MESAJI
Merkez Bankası’nın faiz kararı metninde şu ifadelere yer verildi:
“Para Politikası Kurulu (Kurul) politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının yüzde 17,5’ten yüzde 25 düzeyine yükseltilmesine karar vermiştir.
Kurul, dezenflasyonun en kısa sürede tesisi, enflasyon beklentilerinin çıpalanması, fiyatlama davranışlarındaki bozulmanın kontrol altına alınması için parasal sıkılaştırma sürecinin devamına karar vermiştir.
Yakın döneme ilişkin göstergeler enflasyonun ana eğiliminde yükselişin sürdüğüne işaret etmektedir. Bu gelişmede yurt içi talepteki güçlü seyir, ücret ve kur kaynaklı maliyet yönlü baskılar, hizmet enflasyonundaki katılık ve vergi düzenlemeleri belirleyici olmaktadır. Bu unsurlara ek olarak, akaryakıt fiyatlarındaki yükselişin de etkisiyle enflasyon beklentilerinde ve fiyatlama davranışlarında öngörülenin üzerindeki bozulma, enflasyonun yıl sonunda Enflasyon Raporu’ndaki (Rapor) tahmin aralığının üst sınırına yakın seyredeceğine işaret etmektedir. Bununla birlikte Kurul, parasal sıkılaştırma adımlarının etkisiyle, dezenflasyonun 2024 yılında Rapor ile uyumlu şekilde tesis edileceğini öngörmektedir.
Doğrudan yabancı yatırımlar, dış finansman koşullarındaki iyileşme, rezervlerde süregelen artış ve turizm gelirlerinin cari işlemler hesabına desteği fiyat istikrarına güçlü katkıda bulunacaktır.
Politika faizi, enflasyonun ana eğilimini geriletecek ve enflasyonu orta vadede yüzde 5 hedefine ulaştıracak parasal ve finansal koşulları sağlayacak şekilde belirlenecektir. Enflasyon görünümünde belirgin iyileşme sağlanana kadar parasal sıkılaştırma gerektiği zamanda ve gerektiği ölçüde kademeli olarak güçlendirilecektir.
Kurul, mevcut mikro- ve makroihtiyati çerçeveyi, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleştirmektedir. Sadeleşme süreci, etki analizleri dikkate alınarak kademeli olarak devam edecektir. Bu kapsamda, Türk lirası mevduat payının artırılmasına yönelik düzenlemeler parasal aktarım mekanizmasını güçlendirecektir. Kurul, faiz artırımının yanı sıra, parasal sıkılaştırma sürecini destekleyecek seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma kararları almaya devam edecektir.
Enflasyon ve enflasyonun ana eğilimine ilişkin göstergeler yakından takip edilecek ve Kurul, fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki tüm araçları kararlılıkla kullanmaya devam edecektir.
Kurul, kararlarını öngörülebilir, veri odaklı ve şeffaf bir çerçevede almaya devam edecektir.”