Altyapı Unsurlarının Deprem Etkisi Altındaki Davranışları Sonuç Bildirgesi’nde, altyapının depreme karşı hazırlıklı olması için: Güçlü yönetim yapıları, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) tabanlı veri entegrasyonu, çevresel koruma, stratejik rezerv alanlarının belirlenmesi ve yapay zeka destekli izleme sistemlerinin geliştirilmesi önerildi.
Ayrıca, kimyasal ve zehirli atık sızıntı risklerinin azaltılması, asbest içeren yapıların bertaraf edilmesi ve biyoçeşitliliğin korunması konularına vurgu yapıldı. Deprem sonrası alternatif ulaşım güzergahlarının planlanması ve altyapı tesislerinin depreme dayanıklı hale getirilmesi gerektiği belirtildi.
Bu oturumda, Muğla’nın depreme karşı daha dirençli hale getirilmesi ve afet sonrası sürecin etkin yönetimi için çözüm önerileri tartışıldı.
Şu başlıklar öne çıktı: Mobil baz istasyonlarının güvenli konumlandırılması.
Deniz ve kara yolu ağlarının planlanması, kritik binalara erişimin sağlanması. Afet sonrası sağlık hizmetlerinin desteklenmesi, geçici barınma alanlarının kontrolü.
Kırılgan gruplar için veri toplanması, destek ekiplerinin oluşturulması ve psikolojik ilk yardım eğitimi.
Ayrıca, jeoloji ve diri fay haritalarının güncellenmesi, tsunami tehlike modellerinin oluşturulması ve enerji altyapısının yenilenmesi gerektiği belirtildi.
“Depremin Değil, İhmalin Öldürdüğü Gerçeği: Afet Yönetiminde Hukuki Düzenleme ve İş Birliği Şart" Hukuki Süreç Atölyesi’nde, “Depremin değil, binaların insanları öldürdüğü” gerçeği öne çıkarıldı. Denetimsizlik ve usulsüz yapılaşmanın depremin yıkıcılığını artırdığı vurgulandı. Afet yönetimi için yeni ve bütüncül bir kanunun gerekliliği üzerinde duruldu.Depremin öngörülebilirliği nedeniyle mücbir sebep sayılamayacağı ve yerel-merkezi yönetim iş birliğinin yasal olarak sağlanmasının zorunlu olduğu belirtildi.
“Muğla’da deprem riskine karşı yapı envanteri ve güçlendirme planı"Mevcut Yapı Stoku, Güçlendirme ve Yerinde Dönüşüm Oturumu raporuna göre: Muğla’daki yapı stokunun güncellenmesi ve riskli yapıların tespiti için kapsamlı yapı envanteri çalışmaları yürütülmesi gerektiğinin altı çizildi.
2000 yılı öncesinde yapılan binalara öncelik verilerek, güçlendirme projeleri hızlandırılması, bina etiketleme sistemi geliştirilerek periyodik denetimler yapılması, uzman komisyonlar kurularak güçlendirme projelerinin hızlı ve etkin bir şekilde uygulanması önerildi.
Çalıştayın sonunda, kurumsal yapının güçlendirilmesi için şu adımların atılması gerektiği vurgulandı: Belediyelerde Afet İşleri Başkanlığı ve Kentsel Dönüşüm Daire Başkanlığı kurulması. İtfaiye birimlerinin, deprem ve diğer afetlere karşı müdahale kapasitelerinin artırılması. AFAD ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği yapılması. TÜBİTAK, Dünya Bankası ve Avrupa Birliği fonlarının afet araştırmalarında kullanılması.
Başkan Aras: “Çalıştaydan çıkan raporların tozlu raflarda unutulmasına izin vermeyeceğiz” Başkan Aras, çalıştayın çıktılarını tozlu raflarda unutulmasına izin vermeyeceklerini söyleyerek çalıştay hakkında açıklamalarda bulundu: “Kıyı Ege’nin depremselliği ve afet yönetimi, hepimizin sorumluluğunda olan hayati bir meseledir. Üç gün süren bu çalıştayda, alanında uzman isimlerle birlikte afetlere karşı dirençli kentler oluşturmak ve afet sonrası süreçlerin etkin yönetimi için önemli çözüm önerileri geliştirdik. Bu çalıştayı tamamen eyleme geçmek amacıyla düzenliyoruz. Çalıştay sonrasında oluşturulacak eylem planı kapsamında, belediye, AFAD ve üniversite gibi ilgili tüm kurumlara sorumluluklarını hatırlatacağız. Çalıştaydan elde edilen çıktıları takip etmek için bir izleme grubu kuracağız. Bu çalıştayın raporlarının tozlu raflarda unutulmasına asla izin vermeyeceğiz.”Çalıştay sonunda, afetlere dirençli, sürdürülebilir ve güvenli şehirler inşa edilmesi için yol haritası oluşturuldu. Bu kapsamda alınan kararların, Muğla ve Kıyı Ege bölgesinde afetlere karşı dirençli bir yaşam alanı oluşturulmasına katkı sağlaması bekleniyor.