Adını kuşlardan, kokusunu denizden alan bu güzel kıyı kenti, ilkbaharda dört bir yanı saran yabani çiçekler ile konuklarını adeta gülümseyerek karşılıyor.
Çiçek kokularına eşlik eden kuş sesleri, yarattığı pastoral atmosfer ile ılık, huzurlu ve sakin bir ilkbahar tatili vaat ediyor.
Soğuk kış aylarının ardından, seyahate çıkmak ve yeni yerler görmek isterseniz Kuşadası sizleri bekliyor.
Türkiye’nin turizm başkenti, Ege’nin incisi Kuşadası, adını aldığı kuşlar kadar çiçekleri ile de ünlü bir kent.
Dünyada sadece Kuşadası’nda yetişen tülüşah, kum zambağı, çan çiçeği gibi endemik bitki türlerinin yanı sıra yabani çiçeklerinin güzelliği ile de doğa tutkunlarını kendisine hayran bırakıyor.
Kuşadası, ev sahipliği yaptığı Doğal Botanik Park ile Dilek Yarımadası Büyük Menderes Deltası Milli Parkı başta olmak üzere doğa turizmine uygun pek çok alan sunuyor.
YABANİ ÇİÇEKLER BAHARIN DOĞAL PEYZAJI
Doğanın uyandığı, canlandığı, kış boyunca toprağın altında sabırla bekleyen tohumların rengârenk çiçeklere dönüşüp kenti sardığı bahar mevsimi, aşırı sıcaklardan ve kalabalıktan hoşlanmayanların tatil yapabilmesi için en ideal zaman dilimi.
Kuşadası’nda karahindibaların kendini göstermesi ile başlayan bahar mevsimi, çiğdem, salkım sümbül, aynısefa, ebegümeci çiçeği, papatya, dağ lalesi, gelincik ve papatyaların çiçeklenmesi ile sürüyor.
MİLLİ PARKTA UZUN DOĞA YÜRÜYÜŞLERİ
Kuşadası, uzun sahil şeridi ile deniz kenarında keyifli yürüyüşler yapmanıza olanak sunarken bir doğa harikası olan Dilek Yarımadası Milli Parkı, birbirinden güzel parkurları, rotaları ve kanyonları ile açık havada bol oksijen eşliğinde harika doğa yürüyüşleri için eşsiz alanlar sunar.
Dünyanın en önemli milli parkları arasında yer alan Dilek Yarımadası Milli Parkı, barındırdığı zengin yaban hayatı ve büyüleyici manzaralarıyla da doğaseverlerin vazgeçilmez adreslerinden biridir.
Kuş gözlemciliği, doğa fotoğrafçılığı, foto safari, dağ bisikletçiliği gibi doğa ile iç içe pek çok aktiviteye olanak sağlayan Milli Parkı görmek için ilkbahar ayları adeta biçilmiş kaftan.
TARİHİ ÇARŞIDA ALIŞVERİŞ KEYFİ
Kuşadası’nın tarihi çarşıları 17. yüzyılda Konevi Mehmet Paşa tarafından yaptırılan kent surlarının arasında bulunan Kaleiçi bölgesinde yer alır.
Turistik çarşıların yanı sıra eğlence mekânlarına ev sahipliği yapan Kaleiçi, bir yandan dar ve tarihi sokaklar arasında keyifli bir alışveriş yapma olanağı sunarken bir yandan da bir şeyler yemek ve içmek için farklı zevklere hitap eden mekânları ile dikkat çeker.
Günün her saati hareketli olan Kaleiçi, kentin nabzının attığı bir bölge olarak yerli ve yabancı turistler tarafından sıklıkla ziyaret edilir.
Siz de ilkbahar tatili için Kuşadası’nı seçerseniz Kaleiçi’ni gezmeden dönmeyin!
KÜLTÜREL ROTALAR İLE GEÇMİŞE YOLCULUK
Son zamanlarda sayıları giderek artan kültürel rotaları ile adından söz ettiren Kuşadası’nda bahar aylarında yapabileceğiniz en keyifli aktivitelerden birisi de kuşkusuz müze ziyaretleri.
Belediye Başkanı Ömer Günel’in müzeler kenti projesi kapsamında kente kazandırılan müze ve sergi alanları ziyaret edebileceğiniz önemli mekânların başında geliyor.
Kentin tarihi bölgesinde yer alan Mineral ve Fosil Müzesi ile Tarihi Kale Kapısı’nın üst katında yer alan Necati Korkmaz Mikro Minyatür Sergi Alanı, birbirinden ilginç eserler ile dikkat çekiyor.
Kentin simgesi olan Güvercinada’nın üzerinde yer alan iç kalede kurulan Türkiye’nin ilk deniz tarihi müzesi de mutlaka ziyaret edilmesi gereken kültürel rotalar arasında yer alıyor.
EGE MUTFAĞININ EN GÜZEL LEZZETLERİ
Türkiye’nin en önemli turizm kentlerinden olan Kuşadası, antik çağlara dek uzanan kültürel yapısı ve elverişli ikliminin etkisi ile dünyaca ünlü Ege mutfağının en güzel örneklerini sunan bir merkez olarak gastronomi tutkunlarının da uğrak noktaları arasında.
Elverişli tarım alanlarında yetiştirilen organik tarım ürünleri, yöreye has incir ve üzüm ise Kuşadası mutfağının lezzetine lezzet katıyor.
Advertorial