İki Sandık’lı Yerel Seçim Geliyor

“Eğer dürüstseniz, samimiyseniz yeni yasama döneminde başörtüsü meselesini anayasa ile teminat altına alalım” dedi. Sonra gitti ortağı Devlet Bahçeli’yi ziyaret etti. Vatandaş, seçim sonrası daha da ağırlaşan ekonomik koşullarla baş etmeye çalışırken, Muhalefet, seçim sonuçlarının yarattığı etkilerden kurtulmaya, parti içi sorunlarla baş etmeye çalışırken, 9 ay sonraki yerel seçimler için, aslında 28 mayıs gecesi düğmeye basan Erdoğan, geri sayımı da başlattı. Muhalefetin kucağına pimini çektiği bombayı, grup toplantısında bıraktı. Muhalefetin iç işleriyle meşgul olduğu şu günlerde, 14 mayıs öncesinin tartışmalarına geri döndü, muhalefete LGBT ve başörtüsü üzerinden suçlamalar yönelterek, referandum sandığını da gündeme getirebilecek bir anayasa değişikliği çağrısı yaptı. Muhalefete "LGBT'cisiniz. Pensilvanya'ya, Kandil'e uçkuru kaptırmışsınız" dedi ve başörtüsünü işaret edip referandum sinyali verdi. "Milletin hayat tarzıyla uğraşıp sahtekarlık yaptınız. Dürüstseniz başörtüsünü seçimden önce anayasayla teminat altına alalım" çağrısı yaptı. Zaten moralsiz olan muhalefet cephesini, yerel seçimler öncesinde bir kez daha türban serbestisine anayasal güvence veren anayasa değişikliği teklifi ile abandone etti. 27. dönemde, Anayasa Komisyonu’nda kabul edilen ve 6 Şubat depremlerinin ardından bir süreliğine rafa kaldırılan anayasa değişikliği teklifine, CHP listelerinden parlamentoya giren DEVA, Gelecek ve Saadet Partili milletvekillerinin ve hatta İYİ Parti’nin “hayır” demeyeceğini veya diyemeyeceğini hesap ediyor. Böylelikle “Millet İttifakı Bileşenleri” arasında sırf bu yüzden bile bir tartışma yaratıp, yerel seçimlerde ortak adaylık konusu da dahil olmak üzere sorun yaşamalarını sağlayıp ön almaya çalışıyor. Akıllıca mı..? Akıllıca. Mevcut Parlamentoda Cumhur İttifakı’nın 323 milletvekili bulunuyor (AKP 263, MHP 50, YRP 5, HÜDAPAR 4, DSP 1), Referandum için 37 sandalyeye ihtiyacı var. DEVA (15), GELECEK (10) ve SAADET (10) toplamı 35 ediyor, Geriye 2 sandalye mi kaldı..? O kadarı da İYİ Parti’den çıkar, hatta fazlası çıkar, diye düşünüyor. Demokrat Parti ve İYİ Parti’nin teklife destek vermesi durumunda, teklif 405 milletvekili ile doğrudan TBMM’de kabul olabilecek. Ama böyle bile olsa, “yine de halka soralım” diyecektir emin olun. Çünkü yerel seçimleri “Baş örtüsü serbestisi referandumu” ile birleştirerek, önümüze iki sandık koymak istiyor. Peki bu neyi sağlayacak? Yerel seçimlerin atmosferini, yine “türban” meselesi üzerinden istismar ederek kendi yönüne çekmek, yerel seçimlerde psikolojik üstünlük elde etmek istiyor. Başarabilir mi..? Daha önce defalarca başarmadı mı..! Başardı. Bu halkın yumuşak karnını çok iyi biliyor ve oradan yürüyor. Peki bütün bu gelişmeler karşısında muhalefet ne yapıyor..? Muhalefet bileşenleri 21 yıllık iktidarın en zayıf olduğu bir dönemde dahi, hem Meclisi hem de Cumhurbaşkanlığını kaybetti. Vatandaşın değişim talebine cevap veremedi. İktidarı değiştirecek bir güven ve umut yaratamadı. Şimdi de parti içi problemlerle uğraşmaya geçti, umutları yok olan, güveni zedelenen yüzde 48’i yine kaderine terk etti. Muhalefetteki bu tablo böyle devam ederse, önümüzdeki yerel seçimlerde de başarı şansı yok gibi görünüyor. Türkiye muhalefeti’nin bunun farkına varması, bir an önce ayağa kalkması, milyonlara umut aşılaması gerekiyor. Tükenen, kaybolan ümitleri yeniden yeşertmesi gerekiyor. Kurultay mı yapacak, genel başkan mı değiştirecek, ne yapacaksa bir an önce yapacak, yeni bir enerji ve sinerji ile vakit geçirmeden 2024 mart’ına hazırlanması gerekiyor. Çünkü sayılı gün çok çabuk geçiyor.