Yürütücülüğünü Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Çığır Biray Avcı’nın üstlendiği, “LncRNA Linc01551’in Hedef Gen Profilinin İncelenmesi ve Gbm Progresyonundaki Rolünün Epitelyal-Mezenkimal Geçiş Yolu Üzerinden Araştırılması” başlıklı proje, TÜBİTAK -ARDEB “1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı” kapsamında desteklenmeye uygun bulundu
Proje kapsamında Egeli bilim ekibi, bir tür beyin kanseri olarak bilinen Glioblastoma (GBM) üzerine önemli çalışmalar yürütecek. EÜ Histoloji ve Embriyoloji Anabilim Dalı’ndan Prof. Dr. Hüseyin Altuğ, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalı’ndan Doç. Dr. Bakiye Göker’in yer aldığı projenin araştırma ayağında ise EÜ Onkoloji ve Tıbbi Biyoloji doktora öğrencileri Elham Shahriyari ile Asghar Khalilnezhad yer alıyor. Projenin yurt dışı danışmanlığını ise Harvard Üniversitesi Brigham and Women’s Hospital’dan Dr. Ahad Khalilnezhad Zeinabad üstleniyor.
Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak, proje yürütücüsü Prof. Dr. Çığır Biray Avcı’yı makamında ağırlayarak çalışmaları hakkında bilgi aldı. Bir kültür haline getirdikleri bilim üretme ekosisteminin somut çıktılara dönüşmesinden büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Rektör Prof. Dr. Budak, proje ekibine çalışmalarında başarılar diledi.
“RNA’lar kanserin oluşumu ve tedavi direncinde önemli rol oynuyor”
Proje hakkında bilgi veren Prof. Dr. Çığır Biray Acı, “Projemiz, uzun kodlamayan RNA moleküllerinden biri olan LINC01551’in rolünü ve bu molekülün kanserin ilerlemesinde nasıl etkili olduğunu incelemeyi amaçlıyor. Glioblastoma (GBM), moleküler yapıdaki karmaşıklığı nedeniyle tedavisi zor bir kanser türü olarak bilinmektedir. Son yıllarda kullanılmaya başlanan Tek Hücre RNA Sekanslama (scRNA-seq) teknolojisi, kanser gibi hastalıkların araştırılmasında büyük bir ilerleme sağlamıştır. Bu teknoloji, genlerin ve uzun kodlamayan RNA’ların hücre düzeyindeki ifade profilini analiz ederek kanserin içsel farklılıklarını ortaya çıkarmaya olanak tanır. Yapılan son araştırmalar, protein kodlayan genlerin yanı sıra uzun kodlamayan RNA’ların da kanserin oluşumu, ilerlemesi ve tedavi direncinde önemli rol oynayabileceğini göstermektedir. Bu çalışma kapsamında, 14 GBM hastasına ait tek hücre RNA sekanslama verileri kullanılarak 12.133 farklı uzun kodlamayan RNA molekülünün ifade düzeyleri incelenmiştir. Yapılan analizler sonucunda, LINC01551 adlı uzun kodlamayan RNA molekülünün GBM hastalarında önemli bir rol oynadığı ve bu molekülün kanserin kötüleşmesinde epitelyal-mezenkimal geçiş yoluyla etkili olduğu belirlenmiştir. Ayrıca yapılan korelasyon analizleri, LINC01551’in beyin dokusunda en az 154 genin ifade düzeyini etkileyebileceğini göstermiştir” dedi.
Prof. Dr. Biray Avcı, “Bu çalışmanın deneysel aşamasında, LINC01551’in etkilerini daha iyi anlamak için CRISPR-Cas9 gibi yeni teknikler kullanılacak ve bu molekülün etkilediği gen profili hem laboratuvar ortamında hem de fare modelleri üzerinde incelenecektir. Elde edilen bulgular, Sanger dizileme, RT-qPCR ve Western Blot gibi yöntemlerle doğrulanacaktır. Bu bulguların, LINC01551’in fizyolojik ve patofizyolojik rollerini anlamamıza yardımcı olması ve GBM’nin gelişimindeki etkilerini anlamak açısından önemli olduğu düşünülmektedir” diye konuştu.