Devrimci şiirimizin yüzakı şair; Enver Gökçe

** 1951 Tevkifatı'nda gözaltına alındığı Sansaryan Han'da ağır işkenceler görmüştür. Toplam yedi yıl hapis yatmıştır, iki yıl da sürgünde yaşamıştır. "Kimseye eyvallahı olmayan şair" diye de tanımlar onu arkadaşları. Çektiği onca eziyete, yaşadığı acılara karşın yaşamı boyunca hiç eğilip bükülmemiş bir kişiliktir. Bakınız; "Hastir Lan" şiiri... "Ben gider oldum kardaşlar. Ve de kız kardaşlar, Ben gider oldum, Gayri Haram bana Bu toprak damlar Bu ağaçlar, Bu taşlar bana. Apat dediğin Şişirilmiş oto lastiği Ve bir kaç Tahtadan ibaret Bir saldır. Suda yüzer. Oğul, uşak, bir de karım Kurt bana Hastir çeker Kuş bana Yılan bana Hastir çeker Çiyan bana Lan kardaş Bu nasıl yara Kanar her yerimden. Döğülmüşüm Söğülmüşüm Koğulmuş. Siktir çekilmişim yani Kendi öz yurdumda. Bir meri keklik gibi Çeker giderim" ** Madımak Katliamında kaybettiğimiz edebiyatçı ve eleştirmen Asım Bezirci’nin Enver Gökçe ile ilgili bir yazısında şu ifadeleri kullanmıştır; "Gökçe’nin şiirleri eskimez. Birkaç nedeni vardır. O, topluma, yaşadığı ülkenin gerçeklerine geleceğin gözüyle, devrimci bir görüşle bakmış, çevresinde olup bitenlerin en özlü olanını, en temel olanını yakalayıp koymuştur şiirine. Ulusalla evrenseli, yerelle ulusalı birleştirmeyi başarması da bir başka nedendir eserlerinin eskimemesini sağlayan!" Şair Nihat Behram da ne güzel anlatır şu yazısıyla Gökçe'yi; "Öfkenin bir rengi varsa, Enver Gökçe'nin şiiri o renktedir. Zalime karşı duyulan kinin, haksızlığa karşı isyanın, mazluma karşı duyulan sorumluluğun, halka olan bağlılığın bir rengi varsa, Gökçe, şiirinin ışığını o renkten almıştır. Şiirinin tüm sözcükleri, tıpkı, gün gün acılar içinden süzülmüş yaşamı gibi, tek tek yaşam içinden süzülmüştür. Doğumdan ölüme dek, bir yanı doğulan yerde, bir yanı yeryüzünde bir yanı acılarda, bir yanı başkaldırılarda olmanın bir rengi varsa, Gökçe'nin yaşamı da, şiirleri de, gün gün, sözcük sözcük o renktedir. Acı işlidir. Kurşun dişlidir. Yaralıdır. Öfkelidir. Hem kendi köyünce ilgili, hem yeryüzünce bilgilidir. Bedeli canla ödenmiş şiirlerdir..." ** 19 Kasım 1981'de, yani bugün Enver Gökçe, "acısı bin misline katlanmış yüreğiyle, yalnızlık içinde", sessizce ayrılmıştı aramızdan. Onu çok sevdiğim şiiri "Görüş Günü"nden dizelerle anıyorum; "Bugün görüş günümüz Dost kardeş bir arada Telden tele Mendil salla el salla Merhaba ! "