CHP’li Özcan: Kayyım millî iradeye ihanettir

» Büyük Manşet » CHP’li Özcan: Kayyım millî iradeye ihanettir

Muğla Milletvekili Avukat Gizem Özcan Komisyon’da yargının siyasallaşmasını merkeze alan bir konuşma yaptı.

 

Özcan şunları söyledi:

“Gün geçtikçe görüyoruz ki iktidar seçim sonuçlarını hazmedemedi, Adalet Bakanlığı ise seçimle alamadığı belediyeleri zor yoluyla ele geçirmenin âdeta karargâhına dönüştü. İktidar, yirmi iki yıldır siyasetini millî irade üzerinden kurduğunuzu iddia etti, millet irade koyup “Koltuk Cumhuriyet Halk Partisinin” dediği anda millî iradeyi ezip geçmenin adresi oldun. Adalet Bakanı, bunu sizin siyasetinizden arındırmanız gereken mahkemeler eliyle yapıyorsunuz, bunun da farkında değil misiniz?

Gerçekten bu, sizlerde bir sorgulamaya neden olmuyor mu, ben merak ediyorum. Esenyurt Belediye Başkanımız Ahmet Özer yüce Mecliste Komisyonda görüşüne başvurulduğunda terörist değildi, Esenyurt’u söke söke alınca mı terörist oldu? Bunu sizlere soruyoruz. İki dönemdir halkın oyuyla seçilen Ovacık Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’ü on iki yıl önce katıldığı bir cenaze nedeniyle görevden almak ucuz bir millî irade hırsızlığı değil midir?”

MİLLİ İRADEYE İHANETTİR

Özcan: “Sonra biz diyoruz ki: Bu kayyumlar millî iradeye ihanettir, bunu yapamazsınız. Cevabınız bu konuda ne oluyor? “Top yargıda, yargıya müdahale etmeyin.” Sayın Bakan, ben size bir yargıya müdahale örneği göstermek istiyorum: Konu, 450 hâkim ve savcının Danıştayca görevine iade edilmesi. “Danıştayın aldığı bu kararda sessiz kalmamız mümkün değil. Nasıl ki Anayasa Mahkemesinin aldığı bazı garip kararlarda Cumhur İttifakı olarak tepkisiz kalmıyorsak burada sessiz kalamayız.” Kim demiş bunu? Cumhurbaşkanı. Bu, şimdi, yargıya siyasal müdahale değil mi? Açık talimat değil mi? Elinizi vicdanınıza koyun. Peki, siz Sayın Cumhurbaşkanına bu konuda tek bir cümle söylediniz mi, yoksa “Yargıya müdahale etmeyin.” ilkesini söz konusu muhalefet olunca mı hatırlıyorsunuz?

HSK HAREKETE GEÇSİN

Sadece yakıştıramadığımız da üstelik bu değil, iktidarınızın İstanbul’da sürdürdüğü hükümranlığa her sandıkta partinizi alt ederek son veren Ekrem İmamoğlu’na yönelik siyasi kumpasla yargının merkezinde olduğu bir süreç olarak işliyor. Zannediyorsunuz ki yerelden genele ördüğümüz halk iktidarını “Ekrem Başkan’a siyasi yasak verirsek engelleriz. Karar verilene kadar da bu tehditle Cumhuriyet Halk Partisini kontrol altında tutarız.” HSK’nin de Başkanı olarak hâkimin sürgünüyle ilgili itirafı gündeme almazsanız üzülerek sizlerin de bu siyasi kumpasın parçası olduğunu öğrenmiş olacağız.”